• bu coğrafyaya halit ziya uşaklıgil, reşat nuri güntekin, yaşar kemal geldi. dostoyevski veya tolstoy olmadıkları için tanındılar, okundular. edebiyatçı, orijinal kimliğiyle var olabilendir.
  • bir (bkz: yaşar kemal) ve bir (bkz: oğuz atay) ile giderilebilen bir eksiklik.
  • türkiye'den neden bir dostoyevski ya da toltstoy çıksın? dostoyevski ve tolstoy u yaşadıkları dönemin rus kültürü, siyaseti, insanları, rusya nın geçirdiği toplumsal değişimler ve hareketler ortaya çıkarmıştır. hal böyleyken türkiye den bir dostoyevski ve tolstoy çıkmıyor demek en hafif tabirle saçmalıktır. ürkiye den aziz nesin çıkar, fakir baykurt çıkar, yaşar kemal çıkar, orhan pamuk çıkar. bu iki ismin yanına bile yaklaşamıyormuş yazarlarımız. dostoyevski ve tolstoy 100 - 150 sene önce yaşayıp öldü. sen merak etme 100 sene sonra eğer bir dünya savaşı çıkmaz da dünya kültürü şimdki gibi devam ederse bu iki yazarımız aynı saygıyla anılır. yaşar kemal dediğin adamın kitapları kırktan fazla dile çevrilmiş, kaç yazara kısmet olur bu şekilde okunmak?

    elit olmanın kendi kültürünü aşağılamak, hor görmekten geçtiği gerzek bir dönemde yaşıyoruz.

    sabır...
  • orhan pamuk türkiye'den çıkmıştır.

    ayrıca roman sanatı bizde yenidir. avrupa icadıdır roman. bizde onu karşılayan mesneviler vardır eskilerde. sanatta milliyetçiliği aptalca bulurum evet ama osmanlı dönemi türk sanatçılarının ortaya çıkardığı eserler kadar güçlü az yapıt verilmiştir dünya sanat tarihinde.
  • dostoyevski'nin ağır hayranı olan, bu sebepten rusları bile kıskanan(içlerinden böyle bir yazar çıkmış diye) bendeniz(evet ruh hastasıyım) tanpınar okumaya başladıktan sonra tanpınar'ın var olduğuna, bu topraklarda yaşadığına şükretmiştim. karamazov kardeşler'i okurken çoğu yerde gülmüştüm; karakterlere, gerçekliklerine, davranışlarına her şeylerine aşık olmuştum. saatleri ayarlama enstitüsü okurken sık sık kahkaha attım. tanpınar'ı düşündüm. dostoyevski'yi kalbimde oturduğu o kasvetli odada rahatsız ettim, kapısını çaldım. tanpınar'ı odaya iteledim. dostoyevski bir kaybeden edasıyla tanpınar'a bakış attı. tanpınar, hayri irdal duruşuyla evvela nelerden iğrenebilirim diye odaya bir göz gezdirdi. neyse oralarda bir yerlerde kasvetli, tozlu bir huzur hissedebiliyorum ikisi arasında.
  • (bkz: ahmet hamdi tanpınar)
    (bkz: oğuz atay)

    rus ve diğer dünya klasiklerini 13 yaşından itibaren yalayıp yutmuş, sanatta milliyetci tutum sergilemeyecek kadar edebiyat düşkünü bir okur olarak yazıyorum bunu.

    çevirisini yapabilecek kalibrede insanlar bulunsa, neden olmasın?
  • okumayınca haberimiz olmuyor olabilir bir açıdan.
  • yazılmış ancak yineleyeceğim; nasıl ki dostoyevski'nin verdiği tadı dickens'ta bulmak mümkün değilse peyami safa'nın, sait faik'in hissettirdiğini de dünya üzerinde hissettirecek yazar yok.

    bir bilim insanı neden sayılı hezeyanını anlarım da edebiyatımızın küçümsenmesini asla anlayamam.
  • türkiye'den bir michelangelo, dante, shakeseare de çıkmamıştır. çünkü bu eserlerin de dayanağı hümanizm bu topraklara uymamıştır, en azından şimdilik (gerçi rus romanı toplumcu yönüyle göze çarpar.)
    fakat bu kabahat değildir. her ne kadar efsane heykeller, dünya çapında romanlar çıkmamış olsa dahi bu toprakların köy kültüründeki halı desenleri başka kimseye nasip olmamıştır. ayrıca ebru, hat sanatı, çini, kubbe, ahşap bakır, hatta kaşıklarda dahi estetik öğeler tüm topluma mal olmuş şekildedir. roman konusunda ise, bir atay'ı, tanpınar'ı eğer ki büyük devlet olsak bütün dünya hayretle okuyacaktır. şiir de hakeza... mesela şiirde çok ilerideyiz sanıldığının aksine. fakat doğası gereği şiir başka dile çevrilirken evrilir ve anadil tadını veremez. hele ki türkçe gibi çekimli bir dil ise.
    bir de, artık büyük dehaları evrensel kimlikle düşünmek kanımca zorunludur. nasıl mevlana'nın mesajı evrensel ise, leonardo'nun, tolstoy'un da mesajı evrenseldir.
    not: batıda herhangi bir ülke de bir kaşgarlı mahmut, (ki kendisi tam bin yıl önce profesyonel bir antropolojik sözlük hazırlamıştır) bir evliya çelebi neden bizden çıkmadı da diyebilir. mesele yerli dosto çıkması değil, dostoyevski'nin üstüne koyabilecek kişilerin niye bu sıralar çıkmamasıdır ve bu sadece bizim değil bütün dünyanın güncel sorunudur.
    tanım: yurdum okuyanının hoş zihin sancıları olduğunu gösteren soru.
  • (bkz: yasar kemal)
hesabın var mı? giriş yap