7937 entry daha
  • işbu entry kanada'nın skilled immigration / express entry göçmen alımı programı ile alakalı yazılmıştır. skill trades ve provincial nominee program hakkında ben ne yazık ki pek birşey bilmiyorum.

    ingilizcesi belirli bir seviye üzerinde olan, iyi kötü belli bir süredir çalışan her dünya vatandaşı kanada'da göçmenlik hakkı, yani süresiz oturma izni (permanent residency) için bu programa başvurabilir. pr sahibi kişiler kanada'da kanada vatandaşlarının tüm haklarına sahiptirler. sadece oy veremezler ve bazı özel devlet görevlerinde çalışamazlar. bu kişiler pr aldıktan ve 3 sene kanada'da kaldıktan sonra vatandaşlığa da başvurabilirler.

    bu programa katılmak için yapmanız gerekenleri aşağıda uzun uzun anlatacağım.

    1. öncelikle şunu söyleyeyim ki kanada göçmen alım progamını oldukça şeffaf yürütüyor. başvuranları bir havuzda topluyor ve başvuruları belirli bir puan sistemine göre sıralıyor. her 2 haftada bir çarşamba günleri 3000 - 4000 arası kişiyi havuzdan en yüksek puandan başlayarak çekiyor. o hafta kaç kişiyi davet edecekse, misal 4000 olsun, 4000.kişinin puanı şu kadar diye açıklıyor. o puanın üzerindeki herkese birkaç saat içinde bir davet mektubu geliyor. bu mektuba göre 90 gün içerisinde havuza girerken beyan ettiğiniz belge ve bilgileri ispat etmeniz gerekiyor. tüm bunları online olarak yapıyorsunuz. ispat etmeniz gereken belgeler arasında ingilizce sınav sonucunuz, üniversite denkliğiniz, pasaportunuz, sağlık raporunuz, iş tecrübesi ispat belgeniz, sabıka kaydınız falan gibi belgeler var. en sonda tekrardan bunları ayrıntılı anlatacağım. bu evrakları yine online olarak teslim ettikten sonra size aor denen bir mail geliyor yani acknowledgement of receipt. bu dakikadan sonra genelde 6 ay sürecek bir süreç başlıyor. arada maillerle başvurunuzun durumu size bildiriliyor ve evraklarınızda bir hata veya eksiklik yoksa genelde 6 ay içerisinde pr başvurunuz kabul ediliyor. süreç genel olarak böyle.

    2. öncelikle şu siteye giriyoruz;

    http://www.cic.gc.ca/…mmigrate/skilled/crs-tool.asp

    burada arka arkaya size bazı sorular sorulacak. sırasıyla;

    1 evlilik durumunuz.
    2a eşiniz kanada vatandaşı mı?
    2b eşiniz sizinle kanada'ya gelecek mi?
    3 kaç yaşındasınız? (yaşlandıkça aldığınız puan düşüyor)
    4a eğitim durumunuz nedir?

    4a sorusunda eğitim durumunuz soruluyor. burada mesela ben masters degree seçtim ancak ispat etmem gerektiğinde tabi ki türk üniversitesi diploması kabul etmiyorlar. bunun için wes.org sitesine giriyoruz. wes.org tüm diplomalarınızı asssess edeceğiniz websitesi. diplomanızın fotokopisini, ingilizce tercümesini, ingilizce kapalı zarfta alacağınız transkriptinizi wes.org'a göndererek (dhl ile falan kanada'ya) assessmentinizi yaptırıyorsunuz. 1 ay içerisinde sizin okulunuzun ve diplomanızın tanındığına dair bir pdf belge geliyor. bu belgeyi zamanı geldiğinde express entry profilinize yüklüyorsunuz. ben hem lisans hem de yüksek lisans için bu belgeyi aldım. ücret sabit. eşime de lisansı için aldık.

    4b kanada'dan herhangi bir diplomanız/sertifikanız var mı?
    5a ingilizce/fransızca sınavınız 2 sene geçerlilik süresi içinde mi?
    5b ingilizce/fransızca sınavınız hangi kurumdan? sınavın puanları neler?
    5c başka dil sınavı sonucunuz var mı? (sadece ingilizce/fransızca kabul ediliyor)

    6. soru iş tecrübesi ile alakalı. bir kısa açıklama yapayim:
    burası önemli. şu sayfada https://www.canada.ca/…ational-occupation-code.html aşağıdaki filter items kısmından yaptığınız işi yazarak noc kodunuzu bulun. misal o boşluğa software developer yazarsanız 4 tane iş kolu çıkar. bu iş kollarının yanında skill type yazar. kanada sadece 0, a ve b tipi iş kollarını skilled immigration'da kabul eder. diğer iş kollarına puan vermez.

    6a kanada'da son 10 yılda ne kadar çalıştınız? dediğim gibi sadece noc kodu 0, a ve b tipi işler kabul edilir. kanada'da hiç çalışmadıysanız none diyeceksiniz cevaba.
    6b son 10 yılda toplam kaç sene iş hayatınız oldu? (bu kanada dışı iş tecrübesi için geçerli, yani benim durumum gibi. son 10 yıldır türkiye'de yönetici pozisyonunda çalışıyorum, dolayısı ile bu sorunun cevabı 3 years or more. ancak bir üstteki (6a) soruya (kanada'da iş tecrübesi sorulan soruya) none demiştim. burada da yine puanı noc kodu 0, a ve b iş kolları alıyor.

    7 kanada'da bir eyaletten certificate of qualification'unuz var mı?
    8 kanada'dan herhangi bir iş teklifi aldınız mı?
    9 kanada'da herhangi bir eyaletten nomination sertifikanız var mı?
    10 sizin veya eşinizin kanada'da yaşayan kardeşi var mı?
    11 eşinizin eğitim durumu? (aynen üstteki gibi, wes.org'dan assess edilmiş diplomanızı soruyor)
    12 eşinizin kanada'da iş tecrübesi var mı?
    13a eşinizin yabancı dil testi var mı?
    13b eşinizin dil testinin sonuçları neler?

    bu soruları dolduruyoruz ve calculate your score'a basarak puanımızı öğreniyoruz. biz 440 puan aldık ve 439 ile havuzdan çekildik. puanlar bu aralar 440 ile 455 arasında gidip geliyor. bu rakamdan yüksek bir puan bulduysanız ve yurt dışında yaşamak istiyorsanız şu anda kanada sizin için çok uygun.

    3. görüldüğü gibi aslında giriş yapmak çok kolay. elinde güncel ingilizce/fransızca dil sınavı olan biri wes.org'dan diplomasını tanıtıp anında havuza dahil olabilir. 2 haftada bir çarşamba günleri yapılan çekilişte puanı yeterse davetiye alır ve yine evraklarını online yükleyerek muhtemelen 6 ay içerisinde pr sahibi olur. bu pr denen şey aslında bir kart, nüfus cüzdanı gibi. bunu almak için kanada'ya giriş yapmanız gerekiyor. yani pr hakkı kazanıp kanada'ya gitmezseniz pr kartını alamazsınız, bunu da söylemem gerek.

    4. diyelim çekildik ve pr hakkı kazandık. şimdi yukarıda da bahsettiğim gibi, davetiyeden sonra 90 gün içerisinde express entry profilimizde söylediğimiz herşeyi ispat etmemiz gerekiyor. burada gereken evraklar kısaca şöyle.

    a. wes.org'dan denklik sonucumuz (bunu mutlaka havuza girmeden yaptırın)
    b. ielts veya frasızca dil sınav sonucumuz (havuza girmeden sınava mutlaka girin, sonucunu alın, ona göre havuza girin)
    c. e-devletten alacağımız arşivli sabıka kaydımız (yabancı bir ülkede 6 aydan fazla kaldıysak, o ülkeden de sabıka kaydı gerekecek)
    d. bir miktar para (hesap detayı görmek istiyorlar. göçmen ailenin büyüklüğüne göre istenen para değişiyor ancak tutar çok yüksek değil, şuradan kontrol edebilirsiniz: https://www.canada.ca/…eligibility/proof-funds.html
    e. medical exam sonucunuz (ailecek sizi istanbul'da da bulunan (sanırım bir de ankara'da var) göçmen sağlık merkezine gönderiyorlar ve basit testler yapıyorlar, sonucu da doğrudan kanada'ya yolluyorlar)
    f. iş tecrübesi belgeniz (mevcut veya eski iş yerinizden hangi iş kolunda kaç sene çalıştığınız ile alakalı, yaptığınız görevi anlatan bir kağıt. müdürünüz veya patronunuzun imzalaması gerekiyor, kaşeli olmalı. bazen firmalar arıza çıkartıp bu kağıdı size vermek istemiyorlar. ancak bu kağıt çok mühim. dosyanızı inceleyen kişi bazen şirketinize mail atarak belgenin orjinalliğini sorguluyor)
    g. 2 fotoğraf
    h. varsa evilik cüzdanı, son 10 yılda oturduğunuz adresler, son 10 yılda gittiğiniz tüm ülkeler (giriş çıkış tarihleri ile) ve son 10 yılda çalıştığınız işler ve işsizlik periyotları. tüm bunları 3 excel haline getirip upload ediyorsunuz.
    i. güncel pasaportunuz ve tüm damgalı sayfaları.

    neticede bu evrakları tamamladığınızda yaklaşık 6 aylık bir bekleme sürecine giriyorsunuz. bazen bazı belgeleri beğenmezlerse size mail atıp başka belge de isteyebilirler, bana olmadı ama olanlar da oluyor. 6 ay sonunda golden mail denen, tüm başvuranların merakla beklediği bir mail geliyor. mail diyor ki, hayırlı olsun en yakın vfs'e gidip 1 girişlik kanada vizenizi alın. buraya geldiğinizde pr'ınızı alacaksınız. işte biz tam da bu aşamadayız şu anda. muhtemelen ağustos gibi de gidip pr kartı talebimizi yapacağız toronto'dan.

    sorusu olan tabi ki yeşillendirebilir. elimden geldiğince detaylı anlattım. bu işi ülkeden siktir olup gitmek gibi görmüyorum. kanada hem sosyal devlet olarak hem de eğitim alanında çok kuvvetli ve iyi. 2 tane oğlum var, orada okusunlar istiyorum. yani siktir olup gitmiyorum, oğullarım ne zaman isterse yine geri dönerim.

    hadi kalın sağlıcakla.
  • yine aynı iktidar kazanırsa, kaçınılmaz olan bir sondur
  • bu entariye #78172593 dikkat. sert bir üslup ile yazılmış olduğu için rahatsız edici olsa da, maalesef inkar edemeyeceğiniz yaygın bir gerçek. acı ama gerçek kısmını biraz aydınlatayım.

    başlıktaki girdilerden sözlük ahalisinin ülke tercihlerinde klişelere saplanmış olduğunu rahatlıkla görebilirsiniz. ülkeler ve halklarının tahlili son derece önemli bir husustur.

    doğru tercihlerde huzur, yanlış tercihlerde ise mülteci muamelesi var. tercihlerinize dikkat edin.

    romantik hayallerini kurduğumuz bir çok ülkede bizlerin ortadoğu halkı olarak görüldüğümüzü unutuyoruz. veya araştırıp öğrenme zahmetine girmiyoruz.

    sadece türk kimliği ile değil, bir çok toplumun kendilerinden olmayan hemen hemen herkesle sorunu var. ırkçılığın yüksek veya yükselişte olduğu ülkelere kapak atmaya çalışmak, sosyal statü olarak bir ömür mülteci gibi yaşamak demektir.

    gülümsemeler sizi aldatmasın. eğer iyi bir araştırma yapmadan giderseniz bir ömür nezaketen yüzüne gülünen ancak fırsat eşitliğinde ve toplumsal statüde 2. sınıf birey olacaksınız.

    ıslak hayallerinizi biraz da gerçek dünya'da gezmeye çıkarın, tercihlerinizi dikkatli yapın.

    dikkate alınmayan ancak önemi zaman içerisinde anlaşılan diğer bir kaç unsur da beslenme kalitesi (gdo,hormon,denetimsizlik) ile iklim durumudur.

    ay ne güzel kazanıyorum deyip sefasını sürdüğünüz paraları ilerleyen yaşlarda hastanelere gömmek var işin ucunda. işin en acı olanı ise bu konuda en sorunlu yerlerin en gelişmiş ülkelerden çıkması. adlarını yazsam yoooğamoğna dersiniz. iyisi mi üşenmeyin araştırın.

    ay ne güzel kapağı attım dediğiniz yerde en fazla 2-3 ay tişörtünüzle yürüyüşe çıkabiliyorsanız. senenin kalanında kar, buz veya aralıksız yağmur altında lahana gibi kat kat giyinip debeleniyorsanız, sokayım o hayata. ha tek istisna iskandinav ülkeleri derim. o kadar çok artısı var ki ikliminin ko götüne. gidebilirseniz elbette. avrupa falan demeyin, eksileri artılarını gömer. komik olmayın.

    bir diğer sorun da islamofobi. ben ateistim, deistim beni hiç bağlamaz * diyorsanız hüsran yaşayacaksınız. aferin canlarım ama maalesef toplumlar bunu pek sallamıyor. en fazla bir kaç yakın dostunuzun fikrini etkiler. türk müsün? türk'sün. bittiii. götünüzü de yırtsanız bizim imajımız bu.

    ha derseniz ki ben türk olduğumu bile inkar eder atlatırım, sanıyorum işe yarar. size başarılar ancak kimliğini reddederek yaşamak ezikliktir. bunu ne kadar taşıyabilirsiniz?

    bir de mevzuat sorunu. çoğu yerde istenmiyoruz. sadece bizi değil, adamlar o coğrafyadan kimseyi istemiyor amk. zorlarsanız ne mi olur? o entaride yazdığı gibi oturum ve çalışma izni başvurusu için bankonun önüne geldiğinizde görevli memur size mülteci imajınızı yedire yedire bir güzel monteler.

    izinleri aldık oh ne ala. olası en küçük bir ihtilafta polisle muhattap olduğunuzda siz haksızsınız. trafikte en küçük hatanızda tepenize binerler. herhangi bir resmi merciye her gidişinizde hatırlatırlar. ev kiralarken bile kafanıza kafanıza vururlar.

    neden? medeni olmadıklarından veya görgüsüzlüklerinden mi? değil, gayet de medeni ve şeker insanlar.

    tek sorun sizin orada istenmemenize rağmen inatla yerleşmeye çalışmanız.

    son olarak, taze gitmiş yerleşmiş expatların görüşlerine kulak asmayın. adam bok gibi bir hayatı bırakıp gitmiş, düzseler canları sağolsun diyecek konumda. kafa normal olmuyor.

    ne zaman ki 3-5 yıl geçiyor, yerleşip düzenini kuruyor, cebine o ülkede en az orta sınıf ayarında para giriyor, yaşı ilerliyor, aileye çoluk çocuğa karışıyor...

    işte o gün eskiden umursamadan taviz verdiği onuru, kimliği ve gururu, gelecek endişesi ve sosyal statüsü kafasına tuğla gibi çarpmaya başlıyor. fark ediyor ki götünü de yırtsa o ülkedeki statüsünün üst limiti belli. bildiğin 2. sınıf.

    işte o ülkelerin hangi ülkeler veya siyasi bölgeler olduğunu araştırmak da size kalmış. okuyan, araştıran ve düşünen bireyler eminim mutlu olacakları bir ülke seçecektir. zira mutlu çook insan var.

    okumaya araştırmaya üşenip katalog usulü ülke seçenler ise büyük ihtimalle yukarıdaki entryde bahsedilen duvara toslayacaktır. acı ama gerçek

    edit: imla
  • artik pek de umudum kalmadigindan, çocuğumu da bu külden değersiz sellim süllüm etekleri yerleri süpüre süpüre gezinen insanlarin icinde buyutmeye gonlum olmadığından, insallah bir gun yaparim dedigim eylem.

    araplar neden upuzun elbiseler giyiyor biliyor musunuz? toz bulutlari ve muazzam kuvvette toz getiren ruzgarlardan ayrica güneşten korunmak icin. baska turlu yasayamazsiniz cunku o sartlarda. musluman alemi de bunu bir halt sanan, bilimden ilimden uzak bireylerden olusuyor maalesef ki. kadinlar agzini yuzunu kapasin erkekler tahrik oluyor aboouuvv kafasiyla dusunen arap/musluman kulturunun bi benzerliği yok yani cancagizim.

    vallahi dini de her seye bulaştıran, hatta ellerine oyuncak eden bu insanlarla yaşamaktan ötesini hak ediyoruz çoğumuz. namazini kilip da yanindaki çocuğa hallenen insanin namazi kime yarar? ıclerinde seytan buyuten bu yobazlar en kisa zamanda belalarini bulur diyerek bu entry'i sonlandiriyorum.
  • her gün uyumadan önce hayalini kurduğum eylem, umarım bir gün gerçekleştirebilirim.
  • lütfen bir an önce gidin, gidin ki memleketin cehennem zebanileri azalsın biraz, gidin, lütfen gidin.
  • hepsini degil de bayasini okudum basligin. kendi tecrübelerim var, belki faydasi olur.
    biz kari koca 2 akademisyeniz. ankara ünisinde docenttik zamaninda simdi gurbet elde post. doc olduk. 2 yil önce basladi bizim siktir olup gitmek sürecimiz. kazancimiz fena degildi kendi evimiz, arabamiz, zevklerimiz, hayallerimiz, ögrencilerimiz, dostlarimiz, hobilerimiz, düzenimiz ve kismen de olsa lükslerimiz vardi. fakat gel gör ki 2 de cocuk vardi. canimiz, cigerimiz... madem dünyaya getirdik, borcluyduk onlara. güzel bir gelecek borcluyduk. malesef ki ülkem bunu vaad etmiyor benim cocuklarima. özetle, cocuk varsa imkan da varsa durmak hata olur. cünkü görünüse göre bunlar henüz iyi günlerimiz. umarim yanilirim bu konuda...

    bir akademisyen olarak da anlatacak cok detay var elbet lakin anlatsam bir cogu zaten etrafinizdakilerin benzer hikayeleri. zaten dedigim gibi bu kisim detay. önemli olan cocuklar.
  • yazarların bazen yurt dışındaki tecrübelerini paylaştığı, bazen de ülkedeki kötü ortamdan sıkılıp içini döktükleri birbirleriyle dertleştikleri başlık. eğer malum zihniyet gene kazanırsa artan ekonomik krizden dolayı seneye kimsenin siktirip gidecek dahi durumu olamayacak.
  • abi anlayın işte yapamıyoruz bunu. bu ortadoğu'nun karanlık yüzü, o kaotik ortamı bizi kendine çekiyor. haberleri açtığında nefessiz izliyorsun her şeyi. gavur mizahı bile kesmiyor insanı yeri geliyor. keşke yapabilsek ama olmuyor yormayın kendinizi.
  • ben buna hep üstten bakan, cahil bir davranış gibi bakardım. aklımda hep şüphe kalırdı bi yandan, çünkü ben çok zorlanıyorum bu ülkede veya bu hayatta, sokağa çıktığımda, otobüse bindiğimde insanların kendine bile saygısı olmaması beni deli eder herzaman.
    bugün artık ne olarak haklı olduğunuzu söylemek zorundayım. ınstagramdan profili açık ve sevgilisi olduğuna dair herhangi bir belirtisi olmayan bi kızı takip ettim. daha önceden tanıdığım bi kardeşimiz meğersem bu kızla sevgiliymiş veya flörtüymüş, beni arayıp tehdit etti. nerdeyse 30 yaşına gelmişiz ve türkiyenin en elit semtlerinden birinde takılıyoruz, okumuşuz etmişiz ama bu ilkel dürtülerle benimle savaş haline girebiliyor. ben sinirlenemiyorum dahi artık, üzülüyorum bu halimize.
14609 entry daha
hesabın var mı? giriş yap