18103 entry daha
  • düşünüldüğü kadar kolay olmayan şeydir.
  • bi sktr olup gidemediniz , sktirin gidin artık
  • yaklaşık 4 ay öncesinde gerçekleştirdiğim eylem. haftaya da yeni işime başlıyorum. buraları 'gitmek için şunu yapın bunu yapın' gibi tavsiyelerle doldurmayacağım, içimi dökmeye geldim.

    öncelikle herkesin aşağı yukarı benzer sebepleri var, doğduğu yeri terk etmek için. ancak ben kendi sebeplerimi sıralamak için geldim. ülkenin sınırındaki tabeladan tutun, en ücra köşesinde duran bir taş parçası dahil hemen her şeyin hayat enerjimi(zi) emdiği bir yer oldu türkiye, maalesef. bu sebeple ben de yaşayacak bir hayatım olduğunu idrak edip, bu şekilde yaşamanın onu harcamak olduğunu fark ettim.

    harcamak diyorum çünkü bizim yaşadığımız dönemsel veya çözülebilecek bir sorun değil gibi geliyor. sorun insanımızda ve hep de böyleymiş demek ki, atatürk bu ulusun başına gelebilecek en büyük şans ve şanssızlıkmış aynı zamanda. vurmayın, hemen açıklıyorum. böyle bir adamın gelip de tüm ulusun çehresini, en azından büyük bir kısmını, değiştirmesi paha biçilemez bir şey olmakla birlikte; altta yatan pisliği temizleyemediğini ve yine iliklerine kadar kötü olan insanların ve onların kafa yapısının baki kaldığını göstermiştir. öyle bir yer düşünün ki, dayının biri ekmek kuyruğundayken ‘yoo kuyruk yok’ diyebiliyor ve bunu kendisi için de yapmıyor ha. sırf senin ekmeğine yağ sürmemek için ölmeyi bile göze almış birinden bahsediyoruz. tam da işin temeline geldiğimiz nokta burası işte, bu dayı ‘münferit’ bir dayı değil, milyonların vücut bulmuş hali. adamın, veya güruhun da diyebiliriz, hayatı o kadar değersiz ki; sana olan nefretinden ötürü tamamen her şeyden vazgeçip ‘oh olsun ona, beter olsun’ mantığıyla devam edip bindiği dalı kesebilmesi.

    zamanında ben de insanları ayıplamadan hoşgörüyle yaklaşmaya çalışıyordum fakat maalesef bu mentalite ‘cahil’ veya ‘dünyadan haberi olmadığı’ için bu kafa yapısını benimsememiş, onu geçiniz artık. hor gördüğünüz veya karşı görüşten birini siz kandırmaya çalışsanıza? bunu denemeye davet ediyorum sizi. deyin ki, ‘bana her yıl maaşının yarısından fazlasını ver sonra da sürekli yediğin ekmekten aldığın havaya kadar her şey için de bana para öde’. vallahi ıslak odunla bir ıslah ederler sizi, hayatınız değişir. ama bunu yapıyorlar değil mi? hem de seve seve, isteyerek. sırf karşı duran, istemeyen, ‘muhalif’ kesimden olan insanlar onlara yaklaşsın, acı çeksin hayatı daha berbat olsun diye. bunu yaparken ne ülkesi, ne çoluğu çocuğu, ne eşi hiçbir şeyi düşünmüyor. varsın yansın, varsın batsın.

    bu yaşımdan sonra, şu davranışları anlamak için sosyoloji okumak merakı uyandı bende. çünkü anlamam gerekiyor, göz göre göre nasıl böyle kötü olabiliyor bir ‘insan’.
    bizim insanımızı en iyi anlatan da şu fıkradır (hatırladığım kadarıyla), bir latifeyle * bitireyim efenim:

    ölen birisi cehenneme gelir. etrafta kazanlar vardır, millet millet ayrılmış. amerika, japonya, almanya tüm ülkelerin kazanları var. hepsinin başında da bir zebani var, içinde yanmakta olan insanlar kalkıp kaçmasın diye. sadece türklerin olduğu kazanın başında zebani yoktur. yeni ölmüş o sırada etrafı gezen insan da yanındaki zebaniye sorar, ‘neden sadece şu kazanda zebani yok?’

    cevap her şeyin özeti, ‘orası türklerin olduğu kazan, gerek duymadık. kim kaçmaya kalksa diğerleri izin vermeyip onu geri içeri çekiyor’
  • iş görüşmesinden onay alarak, vize görüşmesine kalan işlemdir, çok az kaldı. 28 senemi yedin, daha yedirmem.
  • zamanında imkanım olduğu halde gitmedim annemi babamı kardeşlerimi arkadaşlarımı doğduğum büyüdüğüm yeri bırakamadım, o zamanlar gençdim ve maddi imkanımda yoktu

    şuan maddi imkanım daha iyi olmasına rağmen çocuklarım için buralardan gitmek istiyorum herşeyi bırakarak artık haberler olsun insanlarla konuşmak olsun sürekli enerjimi emiyor sürekli olumsuzluk ve depresyon hali başladı ülkemde kalıp düzeltmeye çalışmam gerekirken çocuklarım için kaçıp gitmek mantıklı geliyor bu saatten sonra alırlarmı gidebilirmiyim hiç bi fikrim yok ama seçenek önüme gelse 1 sn düşünmem
  • en son eski bir arkadasin kanadaya yerlestigini ogrendim.
    yolunu bulan gidiyor. umudunu kaybeden gidiyor.
    bir de ortalik gidenler serefsiz diyenlerle dolu. niye gittik biz?
    siz basbasa kalin, ete para vermeyin birbirinizi sikin diye gittik. belki bu sekilde azalirsiniz.
  • hiçbir şekilde olmuyor. çalışma izninde takılıp kalıyorum, 6 farklı şirketle görüşmeme rağmen "çalışma izni sağlayamayız." cümlesiyle karşı karşıya kalıyorum. iyice umudumu kesmeye başladım.
4583 entry daha
hesabın var mı? giriş yap