• tarım bir yer altı zenginliği olduğu için türkiye'de pek bulunmuyor. tarımın bulunması ve çıkarılması yüksek maliyetli bir iş. yani bu ithalat normal.
  • yerli ve milli lafını dillerinden düşürmeyenlerin ülkeyi düşürdükleri haldir. kıtlık savaş vs olursa beton yeriz artık!
  • bu iktidarın fikirlerini ve zikirlerini ne güzel özetlemişti zamanında birileri:

    (bkz: bu milletin amına koyacağız)
  • almanya'nın ne kadar kıskanç bir ülke olduğunu bize fındık ihraç etmesinden öğrenmiş bulunuyoruz.
  • türkiye'nin 2017 yılında gerçekleştirdiği toplam ithalat değeri yaklaşık 234 milyar doları bulurken, bunun yaklaşık 5 milyar dolarlık kısmını tarım ürünleri oluşturdu. 2016'da ise türkiye toplamda 199 milyar dolara varan bir ithalat kapasitesine sahipken, tarım ürünlerinin bu kapasite içindeki değeri 4 milyar dolar seviyesindeydi.

    detay: hangi tarım ürünü ne kadar ithal ediliyor?
  • ayçiçeği - moldova/bulgaristan
    buğday - rusya
    mısır - rusya
    arpa - fransa/danimarka
    pirinç - rusya/abd
    kuru fasulye - meksika/hindistan
    çay - sri lanka
    nohut - meksika/hindistan
    üzüm - iran/şili
    incir - almanya/fransa
    domates - rusya
    soya - ukrayna/abd
    fındık - almanya
    ceviz - abd
    mercimek - hindistan/meksika
    kayısı - abd
    limon - kktc
    portakal - kktc
    pamuk - abd/türkmenistan
    balık ve deniz ürünleri - norveç
    et - bosna hersek/sırbistan
    süt ve süt ürünleri - hollanda
    saman - bulgaristan.

    şeker, zeytin ve zeytinyağı gibi ürünler ithal edilmeye başlandı.

    kuru soğan 1.100 ton, antep fıstığı 227 ton, şeftali 4.600 ton, buğday 552 bin ton ithal edildi.

    yukarıya göre avrupa bizi kıskanıyor öyle mi!
    tarımda türkiye 2'nci sırada öyle mi!

    yediğiniz her şey zehirli.
    avrupa yemediği çöpleri size ihraç ediyor.
    o zehirli şeyleri biz yiyoruz.
    sonra ülkede kısırlık, kanser, psikolojik sorunlar baş gösteriyor.
    sağlıklı bir toplumken beyni uyuşmuş sağlıksız bir topluma evrildik.

    not: sinirlenen çomarlar şimdiden hoşt.
  • her şey bir yana saman ithal etmek bu dehşetin nirvanasıdır.
    tarım ülkesi ol ama saman üreteme. bravo.
  • "yerli" ve "milli" söyleminin, ülkenin değil kişilerin menfaatlerine hizmet ettiğinin göstergelerinden biri.
  • artık herhangi bir marketten bile alışveriş yaparken alacağınız nohut, fasulye, pirinç ve hatta bulgur gibi baklagil ve türevlerinin menşeine baktığınızda peru'dan özbekistan'a, kanada'dan kırgızistan'a kadar bilimum dünya ülkelerini görmeniz mümkündür. bu da bizim tarım konusunda battığımızın resmidir.
  • gıda, tarım ve hayvancılık bakanlığı'nın, yıllara göre tohum ithalatı istatistikleri'ne göre, 2002 yılında tohum ithalatımız 55,3 milyon dolar iken, 2016 yılında 202,1 milyon dolara yükselmiş. bir de tohum üretimine bakalım;

    2002 yılında 145.227 ton tohum üretimine karşılık 19.227 ton tohum ithalatı gerçekleştmiş. 2016 yılına ise 957.925 ton tohum üretimine karşılık 49.491 ton tohum ithalatı golmuş. yani üretim miktarı, ithalata oranla daha hızlı yükselmektedir. ancak üretilen tohumların bir kısmının "yerli tohum" statüsüne sahip olmadığı da göz ardı edemeyiz.

    kaynak: tohum ithalatı da üretimi de artıyor
hesabın var mı? giriş yap