• 2000'lere kadar bu sorun 2 ayaklıydı;

    1. dışa bağımlılık
    2. enerji israfı.

    2005 sonrası dünyamızda bu sorunun ülkemize ardı arkası kesilmeyen zamlar vasıtasıyla yansıyan 3. ayağı, yaklaşan global enerji krizi yani daha doğru bir ifadeyle 2005 yılı itibariyle gerçekleşmiş olan peak oil olayıdır. türkiye insanlık tarihinin kaderini değiştirecek olan bu enerji krizine köprü ve otoyol ihaleleriyle hazırlık yaparak tarihe geçecek bir hataya imza atmıştır. fatura elbette zavallı halka kesilecektir.

    (bkz: türkiye'yi bekleyen en büyük tehlike/#24027336)
  • malesef ki büyük bir sorundur. halkımız bu konuda fazlasıyla bilinçsiz. sadece enerji için değil diğer konularda da tüketim bilincimiz yok. israfın kralını yapıyoruz. günde milyonlarca ekmek çöpe gidiyor, binlerce ilaç zayi oluyor. tabi ki bunlarda ekonomiye olumsuz bir etki yapıyor. peki devletimiz bunları bildiği halde neden halkı bilinçlendirmiyor? güzel bir reklam filmi çekilse bak kardeşim enerji bizim için önemli israftan yılda şu kadar parayı çöpe atıyoruz dese eminim insanlar da ona göre tasarruf yolunu seçecektir.

    enerji sorunumuz var demekle bu sorunu çözemeyiz. enerji bakanı çalışma saatlerini düzenlemekle uğraşmak yerine halkın tasarruf bilincini geliştirecek projeler düşünse keşke. oraya buraya santraller kurmakta bir çözüm değil. başka devletler dalgalardan enerji üretiyor biz hala bir santralin tartışmasını bitiremedik.
    herkes evinin çatısına güneş enerjisi sistemi kursa elektrik tüketimi yarı yarıya düşmez mi? bunu teşvik etmeyi ben düşünüyorsam koskoca devlet düşünmüyor mu? tabi ki düşünüyor ama nedense uygulamak istemiyor.
  • kendimize özgü yöntemlerle çözülebilecek sorundur.
    mesela askerde yüzbinlerce insan var. bir seferberlik ilan edip ucuz ve çakma rüzgar türbinleri imal edilse. ve ordu bunu dağa bayıra sahil dikse. aynı şekilde küçük rüzgar türbinleri, minik biyogaz tesisleri pahalı olmasa bütün köylüler kullanabilse.
    ya da ne bileyim 100 bin kişi toplanalım halatlara asılıp türbin çevirelim..o bile bundan iyidir yahu üç beş adam zengin olacak diye çekilir mi bu zamlar?
  • mevcut sonsuz tüketim anlayışı gazlandığı sürece çözülemeyecektir. 10 nükleer, 100 termik de yapılsa, 2050 de sıkıntı çekeceğiz. mevzuu bir insan ne kadar enerji tüketmeli de. 200 beygirlik arabayla işe gitmeye gerek var mı, kışın 30 yazın 20 derecede oturmak mı iyidir, her odaya bir klims mı 5000 konuta merkezi ısıtma mı bunların sonuca varması gerekli.

    bir yandan da gelişmiş dünyadansın 80 yıldır yatırım yapmışsın, know how olmuş hayvan gibi, gelişmemiş ülkelere satarsan iyi para kazanıyorsun, bastırıyorsun hükümetine, gazlayın bu adamları da nükleer yapsınlar, doğalgaz santrali yapsınlar vb. kar ediyorsun.

    50 yıl öncesi memleketin yarısında gaz lambası vardı, şimdi afadersin çift bilgisayar, elektrikli ısıtıcı, sorround ses sistemi çalışyor. alıştırmamak da önemli demek ki.

    not: 2. bilgisayar müzik çalıyor, huu leyli leyli...
  • türkiye uzun yıllardır enerjisinin büyük bir kısmını ithal ediyor. enerjide dışa bağımlılık 1960’ların sonlarında hız kazandı. 1967’de %16 olan bağımlılık seviyesi sadece on yıl içinde %47 seviyesine ulaştı. türkiye 2000’lerin başına gelindiğinde ise artık enerjisinin üçte birini ithal eder bir duruma gelmişti. son yıllarda gerek yerli kömür yatırımları, gerekse de yenilenebilir enerji alanında verilen teşvikler durumu çok etkilemiş gibi görünmüyor.

    inşaatlarına başlanan akkuyu ve sinop nükleer santrallerinin ise toplam elektrik ihtiyacının %10’undan fazlasını karşılaması bekleniyor. ancak nükleer santrallerin rus firmalarca inşası ve işletilmesi bu alternatif kaynağın ne kadar yerli olduğunu sorgulatıyor. dünya bankası’nın 2015 tarihli verileri türkiye’de tüketilen net enerjinin %75’inin ithal edildiğini gösteriyor.

    detay: http://dogrulukpayi.com/…digi-manifestoyu-inceledik
  • (bkz: mesir macunu)
  • siyasaldır.

    "enerji yaşamsaldır. aydınlatmadan ısıtmaya, sanayi üretiminin devam etmesinden tarım alanlarının varlığını koruyabilmesine, günlük yaşamın sürdürülebilirliğinin sağlanmasına kadar yaşamsal bir işleve sahiptir. enerji politikasının temelinde toplumun çıkarlarını ve çevreyle uyumu gözeten merkezi olarak planlanmış bir enerji üretim ve sunumu yer almalıdır. bu ilke kamusal bir hizmeti gerekli kılar.

    bu nedenle;

    1. konutlarda elektriğin, suyun ve doğalgazın ücretsiz olması, tek bir yurttaşın bile karanlıkta ve soğukta kalmaması için,

    2. salgın döneminde bile yurttaşlardan tahsil edilmeye devam eden, patronlar kâr etsin diye sırtımızdaki yükü her gün ağırlaşan faturaların son bulması için,

    3. kaynaklarımızın patronların kârı için harcanmasının önüne geçmek, bütünüyle uluslararası tekellere bağımlılık üzerine kurulu enerji politikalarına son vermek için,

    4. merkezi bir planlama ile ülke ve toplum çıkarına uygun şekilde enerji arz ve talebini yönetmek, büyük yağma, israf ve çevresel zararlara yol açan tüm özelleştirme uygulamalarına son vermek için,

    5. ulaşımda toplu taşıma altyapısının geliştirilmesi, karayolu taşımacılığı yerine deniz ve demiryolu taşımacılığına ağırlık verilerek enerjikaynaklarının verimli kullanılması için,

    6. enerji üretiminde suyun kullanımının kamusal bir hizmet olarak planlanması, suyun toplumsal bir değer olarak kabul edilmesi ve metalaştırılmasının önüne geçilmesi için,

    7. doğal kaynakları arama, çıkartma ve işletme faaliyetleri esnasında geçmişte elde edilen her türlü verinin merkezileştirilmesi ve toplumun çıkarları doğrultusunda değerlendirilebilmesi için,

    8. enerji kaynaklarının tespitinde ve enerji üretiminde insan sağlığının ve doğal çevrenin korunmasını gözeten bir yaklaşımın hakim kılınabilmesi için,

    9. kâr amacıyla, halk sağlığına ve doğaya zararlı olmasına rağmen ısrarla çalıştırılan eski ve verimsiz tesislerin planlı şekilde çağdaş ve verimli tesisler ile ikamesi için;

    10. enerji çalışanları ve madencilerin insanlık onuruna yakışan, sağlıklı ve güvenli şartlarda çalışabilmeleri, taşeronlaştırmanın son bulması ve güvenceli çalışma için,

    enerji ve tabii kaynakların üretim, iletim, dağıtım faaliyetleri, arama ve işletme faaliyetleri, yenilenebilir enerji kaynaklarına ilişkin potansiyel ölçümleri başta olmak üzere tüm tesis ve faaliyetler bedelsiz olarak devletleştirilmeli, bu alanlardaki tüm mevcut birikim merkezileştirilerek planlamaya uygun şekilde yeniden yapılanma sağlanmalıdır."

    türkiye komünist partisi
  • tüm karadenize hes kurmak gibi günü kurtarıp geleceği tehdit eden projeler ile çözülemeyecek sorundur.

    öte yandan, avrupa ve asya'yı bağlayan enerji hatlarının geçişine uygun yegâne toprak parçası üzerinde var olan bir ülkeyken, doğuda ve batıda tüm komşularına sataşarak kendi üzerinden geçen enerji hatlarını değersizleştirerek de çözülemeyecek sorundur.
  • bitmedi. bitmiyor.
hesabın var mı? giriş yap