• turkiye halkinin bizzat kendisidir. dinci-laikci-kurtcu diye ayirmiyorum bak, hepimiz ayni bokun farkli tonlariyiz.
  • (bkz: kriptonit) şaka şaka

    müslüman ülkelerin hiç birinin günümüz şartların da süper güç olamadığı gerçeğini göz önüne alırsak ; din

    bir ihtimal laiklik olmasaydı bugün olduğumuzdan daha da beter durumda olacaktık.
  • (bkz: türkiye)
  • bu ülkede yetkisi olanın bilgisi yok, bilgisi olanın da yetkisi yok. bu sadece süper güç olma yolundaki bir engel değil, her şeyin önündeki engeldir.
  • yarak kürek insanları
  • -devlet kültürü olmaması

    -türkiye'de herkesin sadece kendi cebini düşünmesi.

    -hukukun üstünde olay şeyler.

    -öğrencilerdeki yaratıcılık, farklı bakış açısı, sorgulama gibi yeteneklerin kompleksli öğretmenler ve akademisyenler tarafından köreltilmesi.

    -farklı bir fikir yaratana herkesin götüyle gülmesi.

    -makam sahibi olan birisinin oradan sadece zorla indirilebilmesi.

    -islam.

    -mahalle kültürü.

    -ahlak kavramının sadece cinsellikten ibaret olması. orospuya kimse ev kiralamazken hortumcuların kıçının yalanması.

    -görgüsüzlük.

    -araştırma kültürü yerine "bir arkadaş" ekolünün yeterli olması.

    -herkesin tek derdinin kendini kurtarmak olması.

    -arapların taşağındaki kılın dahi kutsal sayılması.

    -memleketi sen mi kurtaracan

    -çabuk yönlenen bir toplumsal yapı. on yıl önce faşist, sağcı bir toplumken bugün islamcı, ümmetçi toplum olması.

    -ülkedeki herkesin her şeyi bilmesi. "bilmiyorum" demenin ayıp olması.

    -ülkedeki herkesin tarih, din ve siyaset profesörü olması.

    -sistemin oturmaması. her yıl sınavların, yönetmeliklerin değişmesi. 2 ay arayla gidilen hastanede her prosedürün değişmiş olduğunu görmek.

    -işini iyi yapanların iş yerlerinde, askerde ve aile içinde dahi ezilmesi, tüm işlerin onlara yıkılması.

    -gevşek devlet yapısı ve devletin kanunundan kimsenin korkmaması.

    -vatandaşların birbirini hapis cezasıyla değil de mahkemelerde süründürmekle tehdit etmesi.

    -beyin göçü.

    -bilimin anlaşılamaması. sanatın kavranamaması ve hayatın ikinci bir hayat için sınav olduğunun düşünülmesi.

    -parası olanın her türlü saygı görmesi.

    -herkesin ingilizce konuşabilmesi.

    -ekonominin üretim yerine inşaat üzerinden dönmesi.

    -insanların gerçek fikirlerini, gerçek hislerini, gerçek hayallerini saklamak zorunda kaldığı bir toplum yapısı.

    -futbol.

    -ülkedeki kimsenin coğrafya bilmemesi.

    -her gelen yönetimin ülkeye reset atması.

    -anında nakit getirisi olmayan hiç bir şeyin değerinin olmaması.

    -kurumların birbirinden nefret etmesi.

    -siyasetçilerin birbirinden nefret etmesi.

    -komşu iki ilin birbirini yemesi.

    -komşu ilçelerin birbirinden nefret etmesi.

    -komşu köylerin birbirinden nefret etmesi.

    -komşu mahallelerin birbirinden nefret etmesi.

    -komşu ailelerin birbirlerini kıskanıp nefret etmeleri.

    -millet vekili olabilmek için eski parayla 2 trilyona ihtiyaç duymak.

    -yazı yazamayan insanlar.

    -okuduğunu anlayamayan insanlar.

    -zorunlu askerlik.

    -sadece yılı kurtarmaya endeksli ekonomik politikalar.

    -elin gevuru yapmış ekolü.

    -düğün kültürü.

    -üniversite okuyanların hayata, para kazanmaya dair hiç bir fikirlerinin olmaması.

    -liselerin etrafının duvarlarla hatta tel örgülerle çevrili olması.

    -kısır bir eğitim sistemi.

    -mesai bittiği zaman bütün ülkenin mutlu olması.

    -insanların hedeflerini kendilerine göre değil de eşin dostun bir adım önünde olmaya göre ayarlamaları.

    -hatalardan ders alınmaması.

    -hiç kimsenin suçunu kabul etmemesi.
  • süper güç olmamıza gerek yok arkadaşlar. kendi vatandaşına değer veren ve üreten bir ülke olsak yeterli.
    ama siz istiyorsunuz ki illaa başka ülkelerin belasını sikelim.
    diğer insanlar bizden illallah etsinler.
    dünyanın başına bela olalım.
    böyle şeyler istiyorsunuz.
  • siyasetin dini ve bilimi kontrol etme çabası.
  • (bkz: telekinezi)
hesabın var mı? giriş yap