• (bkz: bruno quadros)

    galatasaray tarihinde anlam veremediğim transferler ve akıbetini bilmediğim futbolcular sıralamasında en üstlere oynayan brezilyalı topçu. taffarel, marcio ve capone'nin yanına dördüncü olarak alalım, kampta brezilyalılar kinge, piştiye 4. aramakta zorlanmasınlar mantığıyla transfer edilmiş gibi bir his uyandırmaktadır. brezilya liginin derinliklerinden bulunup şampiyonlar liginde ac milan'ın karşısına dikilmiş, sonrasında bu sürreel rüya kısa sürmüş, göz açıp kapayıncaya kadar kendisini istanbulspor'da bulmuştur bruno.

    şimdi, madem bir entry girdik, tozlanmış bir dosyayı açmaya çalıştık, dedim bir 5 dakka araştırıyım da sonradan editle meditle uğraşmayayım, hem de "insan önce bir nette araştırır" demesinler. arkadaşın web sitesine ulaştım. gördüm ki, kendisi türkiye maceresından sonra 4-5 yıl brezilya'da sağda solda takıldıktan sonra, geçen sene japonya'ya transfer olmuş. hem saçları da uzatmış, topsakal da bırakmış, komançi gibi olmuş bruno.

    http://www.brunoquadros.com.br/
  • (bkz: sergio almaguer trevino)

    ismine bakınca gercek bir futbol dehasıdır ya da en kötü olmadı kesin bir yerleri ke$fetmi$ ünlü bir ka$if damgasını yapı$tırabilecegimiz bu arkada$ aslen ununu elegini asmı$, topla alakası olmayan ya$lı ba$lı bir arkada$tı.
    fatih terim'in popescu a$kının depre$tigi zamanlarda saç kesimi benziyor diye taa gurbet el meksiko'dan getirmi$ti. bülent'e futbolu bırakmalı diyenler almaguer'i gördükten sonra bülent'in eline ayagına kapanıp bırakma bizi diye yalvarmı$lardı. yoku$ a$$agı kamyonların lastiginin altına konan takoz gibi birisiydi.
    en son galatasaray lisesinin 1960 mezunlarının pilav gününde göründü $üpheler arttı. buyuk ihtimal $u an hayatına devam etmiyordur.
  • (bkz: vladislav lickin)

    trabzonspor'un gönülsüz futbol oyuncusu olanları transfer etme halkasının bir ürünüdür bu oyuncu.
    o dönem yönetim kurulunda oturan her zenciyi michael jackson, her bıyıklıyı da akrabası zanneden adamların gürcü ve ukrayna vatanda$ı insanların futbol oynama zorunlulugunu oldugunu dü$ünmesinden mütevellit lickin'i de kente getirmi$lerdi.

    lickin ülkemizde kaldıgı her an benim burada ne i$im var gibisinden bakındı. her an aglayacak gibi etrafına baktı. uzaktan gören kacak yollardan ülkeye girmi$, $imdi ne bok yiyecegini bilmiyo galiba diye dü$ünmesine ragmen yönetim ondan ümidi kesmedi. en son ''arabamı altı ayda bir azerbeycana'a götürme zorunlulum var'' diye yönetime calımı attı ve gitti.

    sarı bir lekedir trabzon tarihinde.
  • (bkz: sami hyypia)

    samsunspor tarafından denenmek üzere 95-96 civarı samsuna getirilip denenip ama bundan topçu olmaz deyip şutlanmıştır. bu arkadaşı izleyen yöneticileri, hocaları hala çok merak ederim.adeta git sen memleketinde manav ol bakkal ol ama futbolcu olmaz diye kovulan adam şu an hala benim gözümde dünyadaki en iyi 10 stoperden biridir.

    (bkz: dimitar ivankov)

    şu andan kayserisproun kalecisidir.onu garip yapan ise şu anda dünyada kariyerinde en fazla golü bulunan 4. ya da 5. kalecidir ve 3 gol daha atması halinde bir üst sıraya tırmanacaktır.
  • (bkz: andreas wagenhaus)

    93-94 sezonunda holger osieck yönetimindeki fenerbahçenin almanyadan libero diye transfer ettiği, fakat sonradan mevkisini emektar müjdat yetkiner'e bırakıp emre aşık ve tayfur havutçu ve uche okechukwu ile beraber stoperde oynattığı bir isimdi. tartışmasız çok sert futbol oynardı, marco materazzi-servet çetin kırması bişeydi. ayrıca riske girmeden oynamanın cılkını çıkarıp, ayağına gelen her 10 topun 8ini taca, diğer 2sini kornere vuran biriydi. hey gidi günler...
  • (bkz: patrick pascal)
    daniel amokachi'nin ekonomik versiyonu diyebileceğimiz boylu poslu bir afrika delikanlısıydı. iki yıl gençlerbirliği'nde oynamıştı, ekürisi roger lukaku'ydu. rakibi dağıtan,ama teknik kapasitesi düşük bir striker'dı.
  • (bkz: ilila valov)
    karşıyaka ve denizlispor kalelerini korumuş, kamyon şoförü tipli bir bulgar abi'ydi, düğünlerde votka içip dans pistine fırlayacak göbekli bir emir kusturica karakterine benzerdi. 2 nisan 1995 denizlispor-galatasaray maçında hayatının performansını göstermiş, hafızalara kazınmıştı.
  • gaziantep sporda oynayan bir kompela vardı. kendisini televole programından ve "bana pezevenk dedi" repliğinden tanırız. antepte onunla el sıkışan çocukların elleri siyah olmuş mu diye ellerine baktıklarına şahit olmuştum.
  • (bkz: senad repuh)
    karabükspor 1997-98'de tekrar birinci lige çıkmış, takımı repuh ve haliloviç adında iki afacan boşnakla takviye etmişti. repuh ilk hafta kayserispor'u 3-0 yendikleri maçta yıldızlaşmıştı. kabiliyetli bir finishing insanı, beleşçi tabir ettiğimiz futbolculardandı. kötü şekilde sakatlanıp 20'li yaşlarının sonunda futboldan koptuğunu hatırlıyorum.
  • (bkz: leonard strizu)
    kayserispor ve sakaryaspor formalarını terletmiş golcü olmayan rumen bir forvetti. "9" giyerdi, karizmatik ismine tezat mütevazı bir halk çocuğuydu.
hesabın var mı? giriş yap