• trafikte, otobüs kuyruğunda, mağazada, markette kasa kuyrugunda sürekli gözlemlediğimiz telaş. sanki eve yetişip atomu parçalayacak .
  • bu egilime ayri, onu gocebelige baglayanlara ayri sinir oluyorum. bin yil once gocebeydik amk, daha ne kadar kullanicaz bunu bahane olarak?

    sorun tarihindeki gocebelikte degil, tembellikte. butun bu aceleciligin sebebi herkesin bir sey yaparken arastirmaya, dusunmeye, gerekli plani yapmaya ve yeterli emegi harcamaya usenmesi. sonuca odaklanip, ona erismek icin alin teri dokmektense sonucun hayaliyle bugununu yemek.

    cunku cogunluk mutsuz. hayatindan memnuniyetsiz. o yuzden ne degisiklik olasiligi varsa koru korune baglaniyor herkes. sinemaya gitmek, tatil yapmak, aksama guzel bir yemek pisirmek, is degistirmek, biriyle bulusmak, eve bir parca mobilya almak... kararin boyutu onemli degil. o gelecekteki anin hayali su andan hep daha guzel oldugu icin, herkes surekli manyak bir acelecilik halinde.

    isin kotusu, bu acelecilik cogu zaman mutsuzluktan kaynaklandigi icin sonuclar hic oyle beklendigi gibi guzel olmuyor. daha cok acelecilige sebep oluyor. bir an once olsun istenen seyler gercekten olunca egreti duruyor. beklenti baska cunku. amac tatil yapmak degil, hayatindan uzaklasmak. amac birlikte guzel bir yemek yemek degil, bir an once evden cikmak. amac o insanla flortlesmenin tadini cikarmak degil, bir an once "sevgili yapmak."

    zamani iyi kullanma aceleciligi degil bu. zamani tasiyamama aceleciligi.

    hizimi alamadim editi: tabii ki tarihsel surecler tomplumsal bellekte yer ediyor ve davranis bicimlerini etkiliyor. ama sirf vakti zamaninda gocebeydik diye ota boka bu bahane edilmez ki. madem hala o davranis bicimlerini tasiyoruz, ata binelim, geyik avlayalim, aksama cadirda dede korkut hikayeleri anlatalim o zaman? yemez tabii. ama acelecilige gelince, "yaav biz gocebe adamlariz, tez canliyiz, boyle alismisiz..." hala gocebe kulturune gore yasayanlar var koylerde. git bak onlarda boyle acelecilik var mi... iki sepet sebze, bir kasik yag icin ter doke doke gunler, haftalar, aylar gecmesi gerektigini bilir onlar. iki dakika otobus sirasi bekleyemeyenler uyarilinca gocebe kulturunden dem vurmasin hic.
  • aslında yurdum insanının zamanın değerini bildiklerinden değil, tamamen bencil olmalarından kaynaklanan durum. aynı aceleci insanlar trafikte bir şey indirmek/bindirmek için trafiği kitler ve "ne olacak canım, onlar da 5 dk bekleyiversinler" der, ayrıca herhangi bir görüşmesine zamanında gidebilecek kabiliyeti de yoktur.
  • saygısız olmalarından kaynaklanan durum.
  • fakirleştikçe hızlı hareket etmek zorunda kalır insanlar.

    bi film vardı "in time" diye ha işte o geldi aklıma.

    edit: the time yazmışım uyaran yazarlara teşekkürü borç bilirim. siz dua edin çizmeci time yazmadım.
  • bakınız bu kadar boş beleş olduğu halde bu kadar aceleci olması daha da enteresandır. aslında bu acelecilik de değildir, bu uyanıklıktır. çünkü trafikte birisinin önüne kuralsızca geçmek bu çomara haz verir. kırmızı ışıkta durmayıp devam etmek "bize kural sökmez gankaaaa" modunda yine bunlara haz verir. çomar denen tür değişiktir, karşısında bilim çaresizdir.
  • plansız olmaktan kaynaklanan durum. ben de böyleydim, yurtdışında yaşamaya başlayınca değiştim ama geri dönsem yine böyle olurum. türk insanı bir yere gidecekse evden 10 dakika erken çıkmaz, çıksa da otobüsü, treni geç gelir. ülkede hiçbir şeyin düzeni yok. amirinden azar yememek için koşuşturursun. ülkedeki yöneticilik giriş çıkış saatini kontrol etmekten ibaret.
  • fakirleştikçe paa kazanmak için daha çok çalışıyoruz. daha çok çalıştıkça kendimize ya da diğer şeylere daha az zaman kalıyor. acele bundandır. ancak sıra yapmayı bilmeyen, sürekli araya kaynak yapan tüm insanların yatacak yeri yok o ayrı konu. acele etmek ayrı, ayılık ayrı.
  • türkler yemeğin ısınmasını bekler ama soğumasını beklemez demiş .
  • eve git,yat,çay,dizi,sıç,uyu şeklinde örneklenebilir.

    https://i.hizliresim.com/0b1dzy.jpg
hesabın var mı? giriş yap