• asansör beklerken bizden önce birileri bekliyor olduğu halde göre göre düğmeye basmamak. ille basılacak o düğmeye. halbuki ışık yanıyor.
  • metroda inen yolcuya öncelik vermek.
  • başkaları yerine, kendimizle uğraşmayı bir türlü öğrenemedik.
  • insanlık
  • (bkz: öğrenmek)
  • ınsan haklarının önemi.
  • özetlenmek istenirse, çocuk "büyütmek" gayet kapsamlı bir özet olur. zira "büyütülemeyen" çocuklardan oluşan toplum empati kuramaz, öfkesini kontrol edemez, ince düşünemez, metroda inen yolcuya öncelik veremez, kendisininki yerine başkasının "oyuncağı" ile ilgilenir. "büyütülemeyen" çocuklar şişirilmiş içi boş özgüvenleri ile, fanatiklik yaparak, kadın döverek, hız yaparak, silah taşıyarak vs büyüme numaraları yapmaya çalışırlar. ama pardon bizim ülkede çocuklar "büyüyemiyorsa" ya hiperakiftir ya da doğuştan geni bozuktur değil mi? ortada suçlu yoktur! aslında doğru, bu bir kısır döngü ve kıramayanı nasıl suçlayalım? suç döngüyü kıramamakta değil de kırmak için uğraşmamakta. dönüp bir kendine bakmamakta, bakıp da görmemekte.
  • (bkz: spor)

    spor derken, sadece futbol, basketbol, voleybol değil; tüm spor dalları. resmen spora tepki olarak doğmuşuz. televizyonlarımız bile yayınlamıyor, meselâ alp disiplini dünya kupasını izleyemiyoruz. izlenemediği için ilgi de duymuyoruz. ne atlet, ne yüzücü çıkarabiliyoruz. spor izlemek maddi güce dayandıkça sporcu yetiştirme şansımız da azalıyor. dakar'in, afrika'da koşulduğunu (eminim, koşuldu deyince atletizm yarışması olarak algılayan milyonla insan vardır) sanan var. ulan konu nerelere geldi yine.

    unutmadan bi' de türkçe öğrenemiyoruz. halbuki ana dil ama...
hesabın var mı? giriş yap