• avrupaya gidip, yuzlerce yildir kendi kulturunu yasayan insanlari seks yapiyor diye orospu ilan etmeleri,
    sahip olduklari kompleksle hareket edip cebi biraz para gordugunde dunyayi yarattiklarini sanmalari
    adamin ulkesinde adamin yedigi domuza hakaret edip bir de ustune iyk igrenc diye nara atmalari
    hristiyan ulkesinde muslumanlik taslamalari
    ulkesindeki kadina acligini doyuramadigi icin gelip her onune gelen kadina asilmasi, yuz verenede de yuz vermeyene de orospu gibi yaklasmasi
    gorgusuz olmasi
    gereginden fazla cana yakin davranmasi ve guvendigin anda seni got ustu birakmasi
    yurt disina ciktigi an artan milliyetciligi
    yurt disina ciktigi an kendisini bir bok sanmasi; kendi ulkesinde dogmamis, turklukle uzaktan yakindan alakasi olmayan biri turkce biliyorsa bunu bir anda ulkesinin var olan egemen politik yapisina maledip uzerinden milliyetcilik yapmasi
    erasmusa gelip kendi ulkesinde yapamayacagi hareketleri yapmasi, kendi kulturunu temsil etmemesi.
    gereginden fazla civik olmasi.
    cahil olmasina ragmen cok konusuyor olmasi
    inkarciliklari
    tacizcilikleri
    kadina karsi sakat bakis acilari
    (genellemiyorum ama en azindan edindigim izlenim bu)
    para gosterisi meraklari
    ici bos kafasiyla ciddi anlamda bos seyleri israrla savunuyor olmalari. bir yabanci ile tartistiginda ilk soyledigi tarih olmus coktan tarihe karismis olan osmanli zamaninda size boyle boyle koyduyduk andavalligi.
    tabi tekrar diyeyim bunlar genellemeler, istisnayi gectim toplumun tamamina uymaz asla ama bu genellemeler nerden cikiyor?

    cahilin sesi bilgeden cok ciktigi icin.
    +
    cakma milliyetcilikleri.

    ha bir de kendisini sevmeyen olursa ermeni sanmasi o da cok garip; o kadar mukemmel saniyor ki kendisini bir tek onu ermeni sevmez saniyor. tamam ermenilerle tarihsel sorunlar var diye seni sevmeyecegi paranoyasini tasiyorsun da be olm dunya oyle bi yer degil lan.
    o da tuhaf bir kafa tabi, asli olarak italya da dogsan da farketmez; ermenisin sen. o da garip bi kafa tabi.

    bana sorsan bunlar genellemeler; evet yiginla boyle turkler, ama hepsi icin ayni sey gecerli degil iste. ha yurt disinda kurt olanlar icinde ayni genellemeler var. nihayetinde musluman olarak goruluyor haberin olsun sozluk.
  • yabancı bir arkadaşımın şakayla karışık bir şekilde söylediklerini yazıyorum:

    1) çok yayılıyoruz. eskiden fethediyorduk şimdi göç edip işgal ediyoruz.

    2) her bulduğumuz yere kebap dükkanı açıyoruz.

    3) toplum düzenine saygımız yok. ( burda ister istemez katılıyorum, yahu kaç yere gittim hiç bir belçikalının ya da almanın sokakta yere tükürdüğüne, kırmızı ışıkta geçtiğine, yürürken laf attığına şahit olmadım, hep bizim yaptığımıza şahit oldum )

    4) benciliz. herşeyin ve herkesin bizim isteğimize göre şekil almasını istiyoruz.

    5) kavgacıyız.
  • türklerin büyük çoğunluğunun kendine demokrat olması. misal dinsiz veya başka dinden komşuya bile tahammül edemiyorken isveçredeki minare yasağını utanmadan eleştirebilmeleri.

    (bkz: yahudi komşu istemiyoruz)
  • tarihte yerini bulan sebeplerdir. öncelikle türkiyeli türkler ağırlıklı olarak kendi yorumlarını getirdikleri islam dinine inanmaktadırlar. türkleri sevmeyenler ise ağırlıklı olarak avrupa'dır. şu an takip etmeye ve içinde var olmaya çalıştığımız dünya ağırlıklı olarak judeo-hristiyan inanışları olan bir dünyadır.onların bizlere sunduğu değerler üzerinden kendimizi anlamaya ve eleştirmeye çalışıyoruz. onların kavramlarını tartışmadan mutlak doğru kabul ederken kendi yerleşik kavramlarımızı ise eleştirel gözle bakıp çoğunun yalnış olduğuna karar veriyoruz. nedense kafamızda batı dürst ve yalan söylemeyen insanlardan oluşuyor. halbuki bu doğru değil,onlarda bizim kadar yalan söylüyor,oarlardada hırsızlık oluyor, cinayet işleniyor, trafik kazası oluyor, yani kendimizi aşağalık hissetmemiz için sebep yok.

    biz bir türlü doğulu olduğunu kabul etmeyen bir toplumuz. bizdeki akrabalık ilişkileri ve tamlamaları batıda yok,en basiti bizdeki amca dayı,hala teyze ayrımı dahi onlarda yerleşik değil. toplum yapıları bizden farklı olan adamların kendilerini değerlendirdikleri cetveli alıp bizim toplumun özelliklerini ölçmeye kalkınca da olmuyor ve bu cetvele uymayan herşeyi kötü olarak değerlendiriyoruz.

    sevilmeme nedeni olan işlere kabaca örnek verelim; batı ile iş yapıyorsanız yerine göre bir almanın dahi nasıl şark kurnazı olabileceğini öğrenmişsinizdir, yurt dışına tatil yapmaya gidip de taksiciden,lokantadan kazık yemeyen var mı, bir dükkana girip 2 euroluk alışveriş için 200 euro tutuşturun bakalım yüz ifadesi nasıl ekşiyor,şunu aklınıza koyun sevgili pülümürlü kardeşler sıradan insan heryerde aynıdır.

    türklerin sevilmeme nedenlerinin en temeli tarihte yatar,bugün louvre müzesini gezince hz.isa'nın böğrüne kargı sokan adam resmi görürsün, sarıklı kaftanlı osmanlı paşası olarak resmedilmiştir,birincisi sebep budur. şunu unutmayın anadolu hristiyanlık için önemli bir yerdir,açın incili okuyun orada efesus diye bir bölüm var.

    ikincisi bizim aydınlarımız maalesef militarist bir yönetim altında uzun yıllar kovuşturuldular,hala daha kovuşturma sürüyor ,öldürüldüler (bkz: sabahattin ali) ve niceleri, okumuşların,aydınların toplumla ilişki kurmalarına izin verilmedi. toplumu yönlerindiren aydınlarımız olamadı.günlük politik çıkarlar uğruna harcandılar.

    türkler aydınları tarafından hep şikayet edildiler ve bu kabul gördü. nobel ödüllü yazarımız orhan pamuk bu ödülü alabilmek için deyim yerindeyse türkleri batıya müzevirledi karşılığında da ödülü kaptı. diğer yandan son yılların en başarılı sanatcısı fazıl say mevcut iktidarla yıldızı barışmadığı için tüm dünyada takdir görürken biz de baltalandı.

    hülasa türklerin sevilmeme nedeni türklerin kendi kendini sevmemesidir.biz kendimizi sevmez iken başkası neden bizi beğensin ki.
  • 87 tane madde listeler bazıları mesela. işi gücü yoktur bunların. türkiye'de yaşarlar ama dedelerinin fransız olmalarıyla övünürler. sonra ırkçısınız faşistsiniz diye iyice saçmalarlar ahaha. e ne diye belirtiyorsun o zaman fransızım diye? bana ne?
  • genelde avrupa'nın diğer milletlerinde bolca bulunan nedenlerdir.

    en önemlileri:

    * kent yaşamı ve kültürüne asla adapte olamama, aksine tam zıttı taşravari bir hayat tarzı benimseme

    * ikili ilişkilerde saygısızlık, kabalık ve yanlışta ısrar

    * tarihte kazanılan savaşlarla övünme, onları kutsama. avrupa'lılar bunu gerçekten anlamıyorlar. ''türkler savaşın çok acı ve kötü birşey olduğunu düşünmüyorlar sanki'', diyorlar.

    * kadınları taciz etme, tecavüz, eşcinsellere saldırılar. türkler feci derecede sabıkalı bu konuda.

    * ciddi şekilde ırkçılık yaptıkları halde ırkçı olduklarının farkında olmamaları ya da bunu kabule yanaşmama.

    * her konuda kendi milletinin haklı olduğunu iddia etme, başkalarının ne düşündüğünün önemli olmaması.

    * türkleri eleştirenlerin otomatikman düşman olarak etiketlenmeleri.
  • yurtdışına açılan türk vatandaşları açıkçası türkiye'deki genel insan profilini yansıtmıyor. özellikle avrupa'da yaşayan gurbetçi vatandaşlarımızla, doğma büyüme türkiye'de olan vatandaşlarımız yaşam şekilleri, hayata bakış açıları anlamında çok farklı özelliklere sahip. yabancı insan, orada gördüğü adamı tüm türkiye ile ilişkilendirebiliyor, iyi ya da kötü. ama bu yargı kesinlikle yanlış. gördüğüm, konuştuğum her avrupalı ile bunun tartışmasını yaşıyoruz çoğu zaman. özellikle avrupa'da doğup büyüyen vatandaşlarımız artık oranın kültürüne adapte olmuş durumda, tabi burada durum farklı.

    ayrıca bir de antalya, bodrum olayımız var herkesin bildiği gibi. yabancı turistlerin özellikle yaz aylarındaki uğrak mekanları. orda çalışan insan profilini görenler, bütün türkiye'yi onlar gibi zannediyor. kimilerinin hoşuna gidiyor o profil, kimi nefret ediyor.

    sonuç olarak genellenmesi çok yanlış. bir şekilde öğretmemiz gerek dışarıya türkiye'nin nasıl bir mozaik olduğunu. yabancı filmlerde ara sıra denk geliyor, hesapta türkiye'de geçiyor film ama bütün motifler tam bir arap ülkesine ait. çarşaflı kadınlar, fesli adamlar filan. hala araplarla ilişkilendirenler var bizi. bu tabuyu bir türlü yıkamamışız belli ki. kısacası; kendimizi doğru tanıtamamak, ifade edememek en büyük sevilmeme sebeplerimizden biri olabilir diye düşünüyorum.

    son olarak ise son tanıştığım isveçli hatun, ilk tanıştığımızda türk olduğumu söyleyince birden acayipleşip, soğuk davranmaya başladı. nedenini sorduğumda ise seksten başka şey düşünmüyorsunuz dedi. ben de tabi hiç bozmadan, bin dereden su getirerek durumu düzeltmeye çalıştım da zar zor ikna edebildim herkesin aynı olmadığına. bu duruma göre; abazanlık da sevilmeme nedenlerimizden biri olabilir dışarıya karşı.
  • kültürümüz, kalitemiz ve değerlerimiz yerine sansasyonlarımız, politik ekonomik ve etnik krizlerimizle tanınıyor ve tanıtılıyor olmamızdır. güzel değerlerimizi biz tanıtmazsak kimse bizim için tanıtmayacak olduğundan ilki bizim suçumuzdur. ve bu eksiklik bizi dış medyada karalayan veya yanlış yansıtan kişilere, kurumlara ve zihniyete karşı korumasız bırakmaktadır.

    demokratik ve liberal bir iletişim kültüründe, türkiye içinde youtubeu kapatan 301. maddenin baskısına izin veren sansürcü bir tavırla ve son dönem hükümetin basına karşı karalayıcı ve rencide edici politikasıyla insanların tartışma ve konuşma özgürlüklerinin kısıtlanması avrupada ve amerikadaki yapay üretilmiş üçüncü dünya ülkesi imajımızı pekiştirmektedir. dış ülkelerdeki türk göçmenlerin tavırları, ülkemizdeki eğitim yetersizliğinin ve süre gelen cehaletin buradaki yabancılarda yarattığı bazı kötü izlenimler de dünyanın bize dair genel kanısına destek olmuştur. zaten son yıllarda artan islam kökenli terör bütün islam toplumlara karşı bir öfke yaratmışken, kendi içimizdeki kavgalarımızı barışçıl yollarla çözemememizin de bu duruma etkisi var. zaten orta doğuda güçlü bir ülke istemeyen dış politika tc halkını her türlü ideolojik dış tartışmayla zehirlemeye ve bizi birbirimize düşürmeye çalışmakta, biz de birbirimizle (laik - dindar tartışması olsun, türk - kürt, türk - ermeni, alevi - sunni, türk - rum olsun hepsini kastetmekteyim) güreşmekten dış kültürlerin karalamasına, tek kutuplu yargılamasına ve kısaca kendince yorumlamasınla maruz kalmaktayız.

    bütün bu acı tabloyu göz önüne alarak, türk toplumunun sevilmeme sorununu çözmek istiyorsak, ilk yapmamız gereken kendimizi kendimiz anlatmak için kültüre, eğitime önem vermeli ve bir an önce bizim adımıza konuşan (iyi ve kötü ayırmadan) insanların yanında kendimiz de konuşmalı ve dünyaya kendimizi olduğumuz gibi ifade edebilmeliyiz.

    çünkü kötü, barbar, yanlış veya zalim toplumlar yoktur. bastırılmış, kendini ifade edemeyen, savunamayan, sesini duyuramayan ve bu nedenle yanlış anlaşılmış toplumlar vardır.
  • kendilerini sevmemeleri. devamlı bir başkası olmaya çalışmaları.
  • acun* ve benzeri klonlarının frenk memleketlerindeki rezillikleri. bi de garlic* earter diye bahsederler di eskiden.
hesabın var mı? giriş yap