turn out

• ing. ortaya cikmak. "it turned out that .." biciminde kullanilabilecegi gibi sikca, cumlenin kelalaka yerlerinde turns outa da donustugu gozlemlenecektir. ornek; "i thought johnny depp was a full-on skirt. turns out , he banged winona awesome rider."
• ingilizce : üretmek.
  
  *the factory turns out three thousand units a day.
• 1. herhangi bir seyi kapamak. (lamba, telefon, makine vb.) (bkz: turn out)
  2. ulasmak^* (bkz: arrive)
  3. uretmek, yapmak, olusturmak (bkz: produce)
  4. caylaklıktan cikmak, pismek.
  5. sonuclanmak, sonlanmak (bkz: result)(bkz: end up)
  6. teçhiz etmek (bkz: equipt)(bkz: outfit)
  7. cikarmak, tahliye etmek, atmak (bkz: evict)(bkz: expel)
• (bkz: one verb to rule them all, one verb to find them)
• yaygın kullanılan ingilizce phrasal verblerden bir tanesi. kullanım alanları ve anlamları örneklerle aşağıdadır:
  
  1. bir etkinliğe ya da buluşmaya katılmak
  people all over the country turn out for upcoming rally.
  2. beklenmedik bir sonuç üretmek
  the sweet guy who i met in college turned out to be a horrible husband.
  3. bir şey üretmek
  how many t-shirts can you turn out by tomorrow?
  4. ışığı kapatmak
  don't turn all the lights.