• tiyatrocu veya şarkıcıların planlı olarak değişik şehirlerde oyunlarını/konserlerini sergiledikleri dönem
  • süpper bir olay. hem geziyorsun, hem para kazanıyorsun, hem de para harcamıyorsun. eğer bir de oda arkadaşın eğleceli ise* yırttın. turne ne kadar uzun, o kadar iyi. *
  • yöresel yemek, çiş ve çay molası, konser, otelde birer içki(gerçi şimdiye kadar hiçkimse birle sınırlı kaldığını görmemiştir ya neyse), yol, uyku, muhabbet, film, yemek, alkol, konser, sıcak, "seyirci nasıl?", "sabah 10'da teker döner", "tanju abi bagajı açar mısın?", bavul, bavul, bavul, langırt, tabu, yol, yemek, konser, yol, yol, yol işte...
  • müfettişlerin şehir dışı görevleri için de tabir edilir.
  • kamuda denetim ve teftiş birimlerinin oradan oraya sürüklenmesine sebep uygulamadır. tabi ki, gereklidir, kuşkusuz mesleğe girerken bilinir. ama yine de görevlendirme gelince inceden bir küfür edilir.
  • 4 duvar arasında çalışma fikrinin dahi kabuslara yol açtığı güzel zamanlar.
  • internetten müzik indirilmesi nedeniyle artık albüm satışlarından büyük paralar kazanamayan müzisyenlerin ve şarkıcıların mecburi ekmek kapısı. hatta kariyerinde ilerlemiş bazı isimler için yeni albüm yapmak, turneye çıkmak için bahane. bugüne kadar turnelerden en fazla geliri elde etmiş grup ise the rolling stones'tur.
  • normal vatandaşların hayalidir.
hesabın var mı? giriş yap