• c.nin dilinden sadecik tanıdık bir sorunsallaştırma:
    "...
    -ya içmediğin zamanlar?
    -o zaman ararım.
    -hep arayacaksın sen. ya resim, ya kitap...
    -tutamak sorunu.insanın bir tutamağı olmalı.
    -anlamadım.
    -tutamak sorunu dedim. dünyada hepimiz sallantılı, korkuluksuz bir köprüde yürür gibiyiz. tutunacak bir şey olmadı mı insan yuvarlanır. tramvaylardaki tutamaklar gibi.uzanır tutunurlar. kimi zenginliğine tutunur; kimi müdürlüğüne;kimi işine,sanatına. çocuklarına tutunanlar vardır.herkes kendi tutamağının en iyi, en yüksek olduğuna inanır.gülünçlüğünü fark etmez. kağızman köylerinden birinde bir çift öküzüne tutunan bir adam tanıdım. öküzleri besiliydi, pırıl pırıldı. herkesin, "-veli ağanın öküzleri gibi öküz, yoktur," demesini isterdi. daha gülünçleri de vardır. ben, toplumdaki değerlerin iki yüzlülüğünü, sahteliğini, gülünçlüğünü göreli beri, gülünç olmayan tek tutamağı arıyorum: gerçek sevgiyi! bir kadın. birbirimize yeteceğimiz, benimle birlik düşünen, duyan, seven bir kadın!
    ..."
    (bkz: aylak adam)
  • yusuf atılgan'ın aylak adam eserindeki muazzam tespitlerinden bir tanesidir.

    "dünyada hepimiz sallantılı,
    korkuluksuz bir köprüde yürür gibiyiz.
    tutunacak bir şey olmadı mı insan yuvarlanır.
    tramvaylardaki tutamaklar gibi.
    uzanır tutunurlar.
    kimi zenginliğine tutunur; kimi müdürlüğüne; kimi işine, sanatına.
    çocuklarına tutunanlar vardır.
    herkes kendi tutamağının en iyi, en yüksek olduğuna inanır.
    gülünçlüğünü fark etmez."

    aylak adam'ı okuyan ve hayran kalan oğuz atay, sonraki zamanlarda bu "tutamak"tan çok etkilenecek ve tutunamayanlar kitabını yazacaktır. yusuf atılgan'a da gönderir kitabını ancak yusuf atılgan geri dönmez; geri dönüp bir eleştiri yapacak statüde görmez kendini. geri dönmemesi oğuz atay'ı çok üzer.

    türk edebiyatının en çok kullanılan kitaplarından birisi olmuştur tutunamayanlar.
    içindekileri anlamadan, yüzeysel, gösteriş malzemesi olarak kullanılır, en azından benim gördüğüm bu.

    raflarda boy boy tutunamayanlar görürsünüz. o raflar boy boy. bay bay.
  • tutunamayanların hayatta görmediği bişey. yok ki..
  • yaşam katalizörü olsa iyi. hani kuklalar var ya yukardan ipleri inen, o kuklaların ipleri işte tutamak, hepsini de biz tutuyoruz. herkesin tuttuğu kendine.
  • yardımsever, bilgili hatta aşırı bilgili, samimi bir yazardır.
    özellikle bu günlerde, çıkarı olmadan kimseye yardım etmeyen bu kadar insan varken, umut kaybetmeme sebebidir.
  • (bkz: sap)
  • insanlık için yaşam katalizörü.
  • kitap dostu bir yazar.

    tam olarak 3 dakika önce yazar oldu :))
    hoş gelmiştir...
  • (bkz: handle)
    (bkz: microsoft turkcesi)
  • uykucu değilsem de uykuseverliğim sabit galiba. bir de iyi bir düş görücüyümdür. öğle uykularımı yad ederken aklıma geldi. istanbul çilesine dahil, hem öğrencilik hem kısmen asistanlıkta iett otobüsünde ayakta uyumanın bir türevini geliştirmiştim. başka yapanlar da vardır, çoktur bile: belediye otobüsünün kayışlı tutamaklarına bir elimle asılır, asıldığım kolumu yastık olarak kullanıp kendi kolumun üstünde dik uyurdum. uyku dediysem bir uyur bir uyanık şekilde yolculuk. hercümerç otobüs kalabalığı ve kardeşliği. bugünkü koşullarımda metrobüs yolculuğunu, metro yolculuğunu pek bilmiyorum, artık halktan kopmuşum. (bkz: öğle uykusu/@ibisile)

    (bkz: tutam), tutmaç, tutamaç
    (bkz: tutanak)
    (bkz: tutacak), kabza, sap
    (bkz: kulp), elcik, elçek, destek
hesabın var mı? giriş yap