• kapadokya bölgesindeki ilgi çekici yerleşim yerlerinden biridir.
    uçhisar kalesi'nin zirvesi aynı zamanda bölgenin panoramik seyir noktasıdır. kale içerisinde bulunan çok sayıdaki odalar birbirine merdivenler, tüneller ve koridorlarla bağlanmıştır. odaların girişlerinde ise -tıpkı yeraltı yerleşimlerinde olduğu gibi giriş ve çıkış kontrol altına almaya yarayan sürgü taşları bulunmaktadır. çok katlı bir özelliğe sahip olan kale'nin bazı mekanları bugün yer yer göçtüğünden dolayı tüm mekanlara ulaşmak ne yazık mümkün olamamaktadır.

    uçhisar'ın doğu, batı ve kuzeyinde yer alan bazı peribacaları roma dönemi'nde mezarlık amacıyla oyulmuştur. girişleri genellikle batı yönüne bakan mezarların iç kısımlarında ölülerin yatırıldığı mekanlar bulunmaktadır. gerek kale'nin eteklerinde gerekse kale'de çok az sayıda kaya oyma kiliseler tespit edilebilmiştir. bunun nedeni belki de çok sayıda kilise ve manastıra sahip olan göreme'nin uçhisar'a yakın olmasındandır, kale'nin zirvesindeki bizans dönemi'ne ait basit kaya mezarlar ise oldukça tahrip olduklarından ve soyulduklarından pek özellik arz etmezler.
    uçhisar kalesi'nde ortahisar ve ürgüp'teki (başhisar) gibi kalesi olan yerleşimlerle savunma amacıyla çevreye uzanan uzun tünellerden bahsedilmektedir. fakat bu tüneller yer yer göçtüklerinden dolayı bugün esrarını hala korumaktadır.
    kale ve çevresindeki peribacalarına ve yamaçlara mezarların dışında çok sayıda güvercinlikler de inşa edilmişti. güvercin gübresinin tarımda verimi arttırdığını bilen uçhisarlılar peribacalarının içlerine ya da vadi yamaçlarına güvercinlikler oyarak veya inşa ederek tarımda verimlilik sorununu çözmeye çalışmışlardır
  • tepesine çıkana kadar canınız çıkar ama yukardaki manzara herşeye degerdir.
  • uçhisar kalesi, kapadokya bölgesinde, nevşehir'de 1. derecedeki yükselti ve panoramik noktasıdır. bugün belde belediyesidir. içinde, bizans çağı'na ait bir şapel barındırır. 1960'lı yıllarda, geçirdiği çökmeler yüzünde, gunumuzde bir tarafında 100m, diğer taraftan 150m civarında yüksekliğe sahiptir. anadolu'da yaşanan, moğol istilasında, 13.yy da, sığınma yeri olarak kullanılmıştır. çökmeler yaşanmadan önce, kale ile yerleşim birimleri arasında, çeşitli tünel ve geçitlerin olduğu saptanmıştır. kalenin içinden merdivenlerle yukarı çıkılır, en üst noktada geç roma-bizans dönemine ait, mezar odası çukurlukları vardır. fotoğraf çekimi ve bölgenin, geniş açısıyla seyredilmesini sağlayan en iyi alandır. genellikle, çok rüzgarlı olur.

    (bkz: güvercinlik vadisi, üzüm bağları, göreme. erciyes)
  • fransız mimar jacques avizou'nun alıp restore evlerin çoğunluktadır. 1999 tarihinde yaşanan traji-komik durum içinse: (bkz: http://www.radikal.com.tr/…08/03/turkiye/01res.html)

    fransızlar ayrı bir sever bu yöreyi, hanimiş canım kıyılar diye kendini denize atan ruslar, almanlar gibi değildirler biraz daha görelim gezelim tadı olduklarından gezerler göreme'yi, uçhisar'ı, konya'yı... hatta dergilerinde tanıtımını da yaparlar: bir dergide uçhisar'ın bir bacasına* bir bar yapılmış da "on the rock" içki içilirmiş gibi espri bile yapılmıştı...
  • koca kayanin tepesinde bir kale bulunan kapadokyanin kic kica siralanan beldelerinden biri. kaleden gorulen erciyes manzarasi guzeldir.
  • afyon karahisarın karahisarı gibi kocaman bi kayadır, oyularak yapı haline getirilmiştir. aynı yöredeki ortahisara göre daha geniş ve alçaktır. dibindeki ufak yerleşim yeri* de bu adla anılır.
  • göremeden çok daha pahalı bulduğum mahal. kaleyi son gördüğümden bu yana restore edip gezilebilir hale getirmişler. tepeden manzarayı izlemek çok çok keyifli. kocabağ şaraplarının fabrika mağazasına gittik, güvercinlik vadisini gezdik. ortalama 3 saat ayırmak yeter de artar bile buraya. akşam yemeği için şıra restoranı tercih ettik, etleri güzeldi ancak içli köftesini ve mezelerini pek beğenmedik. bize biraz kasıntı geldi atmosfer de... 150.000 çeşit şarap bulundurduklarını söyledi restoranın şarap uzmanı. rakı içmek için gittiğimizden konsept bizi sarmadı. caz eşliğinde rakı pek olmadı takdir edersiniz ki... yemekler güzeldi ancak iki kişi içkili güzel bir yemek için ortalama 150 lirayı gözden çıkarmalısınız şıra için.

    ayrıca uçhisarda hediyelik eşyalar bile fazlasıyla pahalı geldi bize, göreme açık hava müzesi çevresinde 40 liraya el işçiliği denilen ayna, uçhisarda 350 liraydı. kalite farkından anlayacak uzmanlıkta değilim ancak bu uçurum için altın suyu kullanmak gerek herhalde diye düşünüyorum.
  • göreme'nin gölgesinde kalsa da, eşsiz bir manzarası var. uçhisar'ın 1500'lerde nüfusu 3 binmiş. 500 yıldır değişmemiş yani *
  • 1960'larda dikilmiş, o yüzden de metal olan ve artık paslanmış olan "le plan d'uçhisar" diye tabelalar bulunur, insanı o yıllara ışınlar.

    kitle turizminden (yani kuşadası'ndan) çok daha önce keşfedilmiş ve epey ziyaretçi çekmiş bu yerin adı nedense 1990'lardan sonra kayboldu, daha ziyade kapadokya'nın, aşk vadisi'nin vb. adları öne çıktı. o yüzden gidiniz bakınız, uçhisar'da hala de gaulle fransası'nın havası hala belki de hakimdir, kim bilir...
hesabın var mı? giriş yap