• hatirlar misiniz bilmem zamaninda siyaset meydanina bir cocuk cikmisti.. 7 yasinda olmasina ragmen bilmisligi ile icimizde bir siddet uyandiriyor, dovme isteği yesillediriyordu.. fakat simdi nerede yasiyor bilmiyoruz bile.. işte ücüncü lig boyle bir seydir. cemisgezek ercis sporun macinda olay ciktigi haberini alirsiniz da nerede oldugunu bilemediginiz icin olaya mudahale edip kavga izlemeye gidemezsiniz..
  • üclemenin olmazsa olmaz parcasidir.. mesela "yüzük kardesligi" olsa "iki kule" olsa, "kralin donusu olmasa", "hani kral gittiydi donmedi noldu krala?" diye merak edilmez mi bir ülkede? hadi bu ornek safsataydi, dingildeklikti.. peki su ornege ne dersiniz "gizli tehlike" ,"clonlarin savasi" ve ücüncü yok.. allah allah neden savastik? gizli tehlike kimdi? bakin hersey muallak hersey sorunlu.. insanlarin kafalari karisik "allllaaaaham" diye cildiran insanlar olurdu eger bir ücüncü olmasa..

    is bu sartlar altina ücüncü lig in varolusu elzemdir.. bir lig kompleksi ücüncü lig olmadan varolamaz yahu.. bakin yine bir ornek geldi aklima.. tango ile cash filminden bir alinti yapmak istiyorum.. "üc deyince atliyoruz.. bir iki......." bakin ücüncü lig olmassa yasanacak sorunlari..
    recep cetin sözüm sana:
    sen ki cirkin recep, takoz recep, erkek güzeli olarak hor goruldun yillarca.. kariyerinde attigin en güzel gol kendi kalene idi.. hic dusundun mu ücüncü lig de oynasam oralarin tanrisi olurum diye? yoo yooo adamim yooo.. korkarim dusunmedin..
  • üçüncü lig'in kökeni üçüncülüktür. söylene söylene "üçüncü lük", "üçüncü lik" ve en nihayetinde "üçüncü lig" halini almıştır. belki de almamıştır çünkü söylenirken ben orada değildim. saygılar.
  • üçüncü lig uçmaktan gelir. nasıl ki hayat sevince güzel, futbol da uçunca, her topa koşunca, tekmeye kafa uzatınca güzel dostlarım. şimdi diyeceksiniz ki "uçunca" sözcüğü söylene söylene üçüncü oldu, inanırım size, ben görmedim ama olmuştur, angora da ankara olmuştu vakti zamanında.

    sözün özü, üçüncü lig uçarak oynanan, tekmeye kafa uzatılan süper bir ligdir, aslında en güzel futbol orada oynanır. ama emperyalistler halk güzel futbola muhtaç kalsın diye üçüncü lig'in kötü olduğu gibi bir imaj yaratıp üçüncü lig maçlarını kendileri izlerler.

    iğrençsiniz ibneler!
  • "üçüncü lig: büyük aldatmaca" isimli eserde sözü edilen safsata.

    üçüncü lig dediğin kaçıncı sırada olur? iki, bilemedin üç. bir yarışta üçüncüyü geçen kaçıncı olur? üçüncü. amerika'nın başkenti? new york. diil tabi. washington dc.

    yahu o zaman biri anlatsın bana, üçüncü ligin dördüncü sırada ne işi var? sen ikinci lige iki kategori koyarsan oldu mu bizim üçüncü lig dördüncü? oldu tabi.

    bre deyyuslar! bre zındıklar! bugün üçüncü lig denen ligden ekmek yiyen binlerce futbolcu var, evde bekleyen aileleri var. bu insanlar bu rezaletin hesabını sandıkta sorar. eğer aklınız varsa, bakın yok demiyorum, ama eğer varsa, üçüncü ligi alır ikinci bilemedin üçüncü sıraya koyarsınız. yoksa o rahat koltukları bir daha rüyanızda bile göremezsiniz, ahan da şuraya yazıyorum.
  • bazı lümpenlerce pek matah bir şey olduğu fikri insanlara, insanlarımıza empoze edilmeye çalışılan kategori.

    yok efendim neymiş, bayrak yarışıymış. bayrak yarışıyla futbol arasındaki tek ortak nokta köşelerdeki ve yan hakemlerin ellerindeki bayraklardır. hatta, bilenler bilir, iaaf ile fifa* o bayrakların siparişini birlikte verdiği için aslında o bayraklar aynı bayraklardır, bilip bilmeden konuşmayalım yani.

    neyse, konuyu toparlarsak, avrupa birliği'ne böyle gireceksek hiç girmeyelim. önemli olan onlarda ne varsa aynen almak değildir, doğruyu, iyiyi, güzeli alıp, yanlışı, yozlaşmışı, ahlaksızı orada bırakabilmektir. hal böyleyken, "efendim bütün dünya böyle yapıyor" savunmasının geçerli olmadığı açıktır. onlara uyarsak pazar'a haftasonu dediğimiz halde günleri de pazar'dan saymaya başlarız. yahu hiç günler sayılmaya sondan başlanır mı? başlanmaz tabi. aynı şekilde bizim üçüncü ligimiz de üçüncü olmalıdır, dördüncü gelen bir üçüncü lig bize uymaz.

    bu konuyla ilgili güzel bir beyanı vardır michel platini'nin. üstad der ki: "futbol bir takım oyunudur. bugün platini dendiğinde hemen ardından tigana ve giresse de deniyorsa, bu futbolun takım oyunu olduğunun en güzel kanıtıdır. aynı şekilde ligler de aynı bir takımdaki mevkiler gibidir. siz üçüncü lige haksızlık ederseniz, savunması aksayan bir takımın başarılı olamayacağı gibi sizin futbolunuz da başarılı olamaz. non, ce n'est pas possible!"
  • bence ucuncu lig insanın kendine yakışanı giymesidir. insan sabah dusunu alsa, güzel güzel formasını çekse üstüne, cilalı kramponları ayagına gecirip halı sahaya gitse, voledir, kelebek vurusudur, kartal vurusudur sergilese, yoldan gecen bir 3. lig antronörü onu farktmez mi? farkedip de bu cocuk da iş var alın gelin demez mi? ona forma şansı vermez mi?. ondan sonra gelsin primler gitsin deplasmanlar. saygilar.
  • minigolf nasıl golfün küçüğüyse, üçüncü lig de, ligler sıralamasında 3. olandır.

    (bkz: ukte dolması)
  • üçlü turnuvalarda nasıl üçüncü gelene pek rağbet, ilgi gösterilmiyorsa, daha az alkışlanıyorsa, ligler sıralamasında benzer bir muameleye uğrayan lig.
  • nasıl bir zamanlar yine bir üçlü olan mfö 'nün yer aldığı bir bp reklamında, bu sabah yağmur var istanbul da hüznünden sonra, söz konusu tatlı çocuğun "diğer reklamdaki arabayla yaptığınız hareketi nasıl yaptınız?" sorusuna, özkan'ın "onu fuat abi'ne sorcaksın" diyerek cevap vermesiyle.. oy toparlayamadım..

    üçüncü lig, sırasıyla ikinci -> birinci 'yi takip eden duraktır.
hesabın var mı? giriş yap