• $eyhulislamlarindan mehmet efendi'nin oglu bostanzade yahya efendi "tarih-i saf, tuhfetu'l-ahbap" adli yapitinda, padi$ah'i soyle anlatiyor; "... orta boylu, guzel yuzlu, kumral ve uzun sakalli olup iyi huyluydu. bagi$ta comert oldugu kadar, bilgili, erdemli, nuktedan, lutufkar bir padi$ahti. tahta cikar cikmaz be$ karde$ine $ehitlik $erbeti icirmi$tir..." osmanli tarihcileri, donemlerinin padi$ahlarina yarandiklarindan genellikle bu kisilerden "karde$lerine ecel $erbeti icirmisler" diye soz ederler.
  • adına dizi çekilmesi gereken yegane padişahımız. kanuni ile zaman kaybetmeye gerek yok, konu harem ise üçüncü murat biçilmiş kaftan.
  • "cimâa çok düşkün, zevk ve şevk sahibi bir hünkâr olduğundan dünyaya gelen erkek ve kız çocukları haddinden fazladır. çocuklarının sayısı üç yüz yirmi altıdır diye sözüne inanılır kimselerden duyulmuştur."

    evliya çelebimiz kendisini böyle anlatıyor, onun yalancısıyım.
  • topkapi sarayi harem dairesi’nin gelisme donemine bircok kosk, bahce, daire, havuz ile imza atmis olan padisahtir. iii. murat havuzlu kosku, valide sultan dairesi, cariyeler kogusu gunumuze ulasan en onemli harem yapilarindandir.
  • topkapı sarayı'nda dünyanın en eski üç batlamyus* eserinden biri var. ama bu şahsıyet, muhteşem eserin cildindeki ziynet taşlarını alabilmek için cildi söktürmüş ve bir daha da ciltletmemiş. işte osmanlı kafasının en iyi örneklerinden biri. utanıyorum valla bu insanların torunu olmaktan.
  • orhan pamuk'un "benim adım kırmızı" adlı romanının zamanında geçtiği osmanlı padişahı.

    bu devre ait saray hikayelerini, özellikle, padişahın sevgili eşi safiye sultan'ı konu alan birçok romanda bulmak mümkün. pamuk'un romanı padişahın devrine hem saray çalışanları hem gündelik hayat açısından yaklaşıyor. tabii ki bu roman aslında bir cinayet romanı. o kadar minyatür, o kadar minyatürcü, şeküre, kara, ester velhasıl katil hariç herkesin oynak ve kararsız zihinleri bir araya getirildiğinde, seçilmiş ortamın ne kadar anlamlı olduğu ortaya çıkıyor: üçüncü murat devri. tarihçi hammer, murad'ın onbir defa sadrazam, yedi defa şeyhülislam değiştirdiğini, kendisinin çok kararsız biri olduğunu söylemektedir. bu kararsızlığın harem kadınlarının onun üstündeki etkisinden geldiği dahi iddia edilmiştir.

    üçüncü murad'ın zamanının gündelik hayata ilişkin daha geniş çaplı bir envanterini, metin and'ın 16.yüzyılda istanbul (kent-saray-günlük yaşam)kitabında bulmak mümkün. bu kitap sanki "benim adım kırmızı" için bir el kitabı.

    aynı devre ait, bu kez uluslararası ticaret yapan osmanlı tüccarlarını konu alan, "venedik'te bir ölüm" makalesinin içinde bulunduğu cemal kafadar'ın kim var imiş biz burada yoğ iken kitabı ayrı bir zenginlik.

    ismail hakkı uzunçarşılı ve ismail hami danişmend tarihlerini tabii ki unutmamak lazım.

    bütün bu kaynaklar, dedikodular, malzemeler kısaca "hava" zamanın sadrazamı sokullu mehmet paşa'nın güya bir meczub tarafından 1579 tarihinde hançerlenerek öldürülmesi olayı, tarihi bir cinayet romanı için ilham verebilir. kararsızlıklar padişahının en kararlı sadrazamı güya bir meczub tarafından, rasgele bir şekilde, vezirlerinin arasında öldürülüyor. safiye sultan da bu senaryoda yerini rahatlıkla alabilir. katil kim. yakalanıp öldürülen meczup boşnak mı.
  • devşirme sistemini (sadece yeniçeri değil evet) zayıflatmış osmanlı padişahıdır.

    hani klasik sorudur, "osmanlı neden yıkıldı?" deyyu. bir dolu sebebi vardır biri de iii.muraddır. atası i.murad'ın bu sistemi kurmasının sebebi, hanedanının diğer akıncı ailelere ve güçlü aşiretlere karşı olan duruşunu sağlamlaştırmaktı. baştan sona padişaha bağlı ailesiz yersiz yurtsuz kapı kulları sayesinde osmanlı yükselişe geçmişti ve avrupa'daki başka hanedan gelir tahtı alır korkusunu yaşamamıştı.

    iii.murad, -çok da iyi bir padişah olmayan- babasından * iyi bir ordu, kalifiye devlet adamları ve yüklü bir hazine devralmıştı. buna rağmen osmanoğulları'nın sigortası olan devşirme sistemini gevşetmiş, bazı uygulamaları ile kati kuralları yok saymıştır. bunun yanında tımar sahiplerini de kenara itmiş ve ileride devletin başını ağrıtacak celali isyanlarının zeminini hazırlamıştır.

    devletin 200 yıl sonra çökmesi tamamen bu padişaha bağlanamaz olsa da bu süreçteki ilk domino taşını kendisi düşürmüştür.
  • reşad ekrem koçu, tarihimizde garip vakalar’da şöyle der: “3. murat’ın muhtelif kadınlardan, oğlan ve kız 102 çocuğu olmuştu. ölümünde bunlardan 20 erkek evladı hayattaydı… en büyük şehzade mehmet, padişah oldu ve padişah olur olmaz, öbür 19 kardeşini idam ettirdi. bunlardan mustafa ve bayezid 17-18 yaşlarında, osman ve abdullah 13-15 yaşlarında, geri kalan 15’i de henüz meme çocuğuydular, analarının bağrından feryat ve figan içinde alınarak cellada verildiler. bu vakalar, osmanlı hanedanı’nın tarihinin en korkunç cinayetlerindendir.

    büyük şehzadelerin hocası, devrin kıymetli şairlerinden nev'i efendiydi. bu zatın anlattığına göre bilhassa şehzade mustafa gayet güzel bir çocukmuş zarif ve ince ruhluymuş , çok güzel konuşurmuş ve şiire edebiyata karşı da fevkalade meraklı, hevesliymiş... babasının* ölümünü ve büyük kardeşi mehmed'in tahta çıktığını öğrenince, kendisini bekleyen feci akıbeti hissetmiş ve hemen bir kağıt parçasına şu beyti yazarak hocası nev'i efendi'ye bir vedâname gibi yollatmıştı:"

    "nasiyemde* katibi kudret ne yazdı bilmedim
    ah kim bu gülşeni âlemde bir gez gülmedim..."
  • annesi nurbanu hatun, eşi safiye sultan'ı öldüresiyle kıskandığı için, üçüncü murat'a yıllar boyu, onu unutturacak bir sevgili arayıp durmuş ve söylentilere göre, bu yüzden tutsak pazarında cariye fiyatları 2 yüz - 3 yüz altından, 2 bin - 3 bin altına çıkmıştır.
  • türbesi ayasofya camii'nde bulunmakta olan seks bağımlısı padişah. öyle ki türbesinde tam 54 tane sanduka bulunmakta. bunların büyük bir çoğunluğu -yaklaşık 40 kadarı- bebeklerin sandukaları. yalnızca bunla da bitmiyor maalesef. hemen yan tarafında bulunan babası ikinci selim'in türbesinde de kendisinin çocukları yatmakta. zaten kendisinin 110 çocuğu olduğu tahmin edilmekte. bir de öldükten sonra oğlunun katlettiği hamile kadınlar da cabası...

    ancak kendisini türbesinde çoğu sandukanın küçücük oluşu insanı bir an düşündürüyor açıkçası: şehzade olmak, o köklü osmanlı hanedanından olmak aslında iyi bir şey değilmiş.. küçük yaşlarda abin tarafından öldürülmek veya hep ölüm korkusuyla yaşamak çok acı olsa gerek.

    işte üçüncü murat'ın ayasofya'da bulunan türbesi bunun en güzel örneği belki de...
hesabın var mı? giriş yap