üfleyince tüyleri uçuşan beyaz kafalı çiçek
-
karahindiba olduğunu neredeyse otuz yaşıma varmışken bugün öğrendim.
böyle çayırın ortasında bi tane bulunca yeşil sapından koparırdık. tüm gücümüzle üfleyip ucundaki küçük şeyleri rüzgarda savurturduk. birkaç tane kalan "şeyleri" elimizle dağıttıktan sonra süngersi beyaz bir kellesi kalırdı. sonra bu kelleyi de koparınca tükenmez kalem içi gibi içi boş bir silindir elde ederdik. bi de kopardıkça süt benzeri bir sıvı çıkardı bunun içinden. tadı güzel değildi ama çok acı da değildi.
hey gidi günler. resmi de bu: -
(bkz: erkan oğur)
-
karahindiba, marahindiba değil. benim için uçaktan atlayan paraşütçü onlar. bu yaşımda bile.
-
(bkz: şeytan)
-
sapından düdük yapardım.eyyyyyy gidi günler eyyyy
-
şuan ismini öğrenmemle birlikte hayatımda bir dönemi kapatmış çiçektir. saatlerce aramış olmama rağmen ismini bulamamıştım ve pes etmiştim aylar önce.
-
-
ne güzel çiçektir kendisi. küçükken babamın beni nadiren gezdirmek için çıkardığı zamanlarda,vaktimin iyi geçmesini sağlayan,gözümün içinin gülmesine sebep olan,uzaktan babamın bana bakıp eğlendiğimi görmesini sağlayan güzel çiçektir.
-
(bkz: suavi)
-
bunu üflemek yerine, sapını avuçlarınızın arasında tutup, ellerinizi ileri geri oynatmak suretiyle kendi ekseni etrafında döndürerek de tüylerini uçuşturabilirsiniz.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap