• sık yapılan bir hata; başka bir gezegende zeki hayatın olup olmadığıyla ufo fenomenini birbirine karıştırmaktır.

    aklıbaşında, biraz biyoloji veya astronomi yalamış her insan bilir ki, uzayda başka gezegenlerde gelişmiş yaşam biçimlerinin var olması, hatta bu zeki hayatın evrende hatırı sayılır miktarda çok olması olasıdır, normaldir, aksini düşünmek hata olur.

    gelgelelim, söz konusu olan ufo fenomeni olduğunda işler biraz karışır. öncelikle bilinmesi gerekenler, evreni bir kenara bırakıp sadece 80 kusur bin ışık yılı genişliğine ve 10 küsür bin ışık yılı kalınlığına sahip kendi galaksimizden söz edersek şunlardır:

    • samanyolu'nda bugün bizim hesaplayabildiğimiz kadarıyla yaklaşık 200 milyar yıldız var. ben ortaokula giderken bu sayının 10 milyar olduğu sanılıyordu.
    • bir yıldızın çevresinde hayat oluşabilmesi için o yıldızın yeterli bir enerjiye sahip olması gerekir, ne çok küçük ve zayıf, ne de aşırı büyük olmamalıdır. ayrıca yeterli ömre sahip olması gerekir. büyük deli dolu yıldızların hayat süreleri birkaç milyon yılı geçmediği gibi, inanın onların 1 ışık yılı yakınında bile bulunmak istemezsiniz.
    • çekirdek çevresi (çekirdek değil) de dahil olmak üzere bu yıldızlar arasındaki uzaklık büyüktür. hem de çok büyüktür. ikili ve üçlü yıldız sistemlerini haricinde birbirine 1 ışık yılından yakın yıldız sayısı, çok küçük yüzdelerdedir.
    • bir yıldızın çevresinde gelişkin yaşam formlarının oluşabilmesi için özel şartlara sahip gezegenler gerekir. bu ister bizim gibi karbon temelli, isterse silikon yahut başka kökene sahip olsun, farketmez. uygun şartlarda (yüksek ısı ve ölümcül radyon yüzünden) bir gezegene veya ay'a ihtiyaç vardır.
    • çoğu yıldızın çevresindeki gezegenlerden pek azı yaşama uygun bölgelerde yer alır. tabi sıcaktan kayaların eridiği ya da tüm maddelerin buz kestiği bir gezegende zeki hayat olabilir derseniz orasını bilemem.
    • bu şartlar göz önünde bulundurulduğunda "yaygın" olmasına rağmen farklı gezegenlerdeki zeki yaşamın nadiren birbirine yakın bölgelerde oluşabileceği görülebilecektir.

    öyleyse;
    • birbirine uzak bu zeki yaşam formlarının bir diğerinden haberdar olabilmesi için uzaktan da olsa gözlem yapmaya ihtiyacı vardır.
    • uzaktan gözlem yaparak bir yıldızın çevresindeki yaşama uygun kuşakta bir gezegen bulunup bulunmadığını göremezsiniz. çünkü yıldızın parlak ışığı doğrudan gözlem yapmanızı engeller.
    • dolaylı yoldan yapılan gözlemlerle yaşam kuşağında gezegenler bulabilirsiniz. fakat bu gezegenlerin yaşama elverişli olup olmadığını anlamak deveye hendek atlatmak gibidir.
    • her şeye rağmen yaşama elverişli olduğunu keşfettiğiniz gezegende zeki bir yaşam formunun var olup olmadığını anlamanızın ise hiçbir yolu yoktur.

    yıldızlar arası yolculuk yapabiliyorsanız?
    • yıldızlararası yolculuk, bugünkü bilgimiz dahilinde mümkün değildir. ışık hızını bırakın aşmak, yaklaşmak bile mümkün değildir.
    • ışık hızı, yıldızlararası yolculuklar için yeterli bir hız değildir. daha açık ifade etmek gerekirse; ışık hızında giden bir gemiyle başka yıldızlara ulaşmak, kağnı ile dünya turuna çıkmakdan farksızdır. hatta kağnı ile dünya turu daha hızlı sürer.
    • ışık hızının birkaç katında (mesela 10 katı) yolculuk yaparız diyorsanız, elinizdeki kağnıyı at arabasıyla değiştirmişsiniz demektir. fakat atlarınızın sadece yürüdüğünü varsayın. çünkü ışık hızının 10 katı hızda, en yakın yıldıza ulaşmanız 5 ay, en yakın nebulalardan birine mesela ülker'e ulaşmanız 38 yıl sürer. buna bir de dönüş zamanını (dönecekseniz eğer) ekleyin.
    • dolayısıyla keşfettiğiniz zeki yaşam barındıran gezegeni ziyaret edebilmek için aşırı zeki bir uygarlık olmalısınız.

    çok zeki bir uygarlıksınız ve ışık yıllarını çekirdek gibi çitliyorsunuz:
    • bu durumda samanyolu'nun büyüklüğü devreye girer. her bir gezegeni ziyaret edip, her taşın altına bakarak zeki canlıları aramaya başladıysanız oldukça sabırlı olmanız lazım.
    • çok gelişmiş sensörlerinizin çözünürlüğü ne seviyededir bilmiyorum ama, yüzlerce ışık yılı uzaktan, onbinler yıldız ve milyonlarca gezegene tek tek bakıp dünyayı farketmeniz oldukça zor olacaktır. ne kadar yıldızla muhatap olacağınızı görmek için lütfen linke tıklayın: http://www.robgendlerastropics.com/ngc6520m.html burada samanyolu'nun çok küçük bir kesimindeki yıldız yoğunluğunu göreceksiniz. o gördüğünüz birbiriyle iç içe girmiş her benek, her noktacık bir yıldız. (ön plandaki beyaz yıldızlar ise ngc650 kümesine at)
    • eğer çok uzaktan dünyayı farketti iseniz bile, burada zeki bir canlı türü olduğunu farkedemezsiniz. çünkü insanın zekasına yönelik hiçbir bilgi şu ana kadar fazla uzağa gidemedi. belki aşırı duyarlı sensörleriniz 1900'lü yılların başına ait dünyadan gelen radyo parazitlerini almış, bunun zeki bir varlığa ait iletişim biçimi olduğunu süper bilgisayarlarınızla çözmüş de olabilirsiniz, onu bilemeyeceğim işte. yalnız bunu yapmak için en eski radyo sinyallerimiz henüz daha ötesine ulaşamadığından dünyadan 100-110 ışık yılından uzakta durmayın, sinyali de normal uzaysal parazitlerle birbirine karıştırmayın.
    • her şeye rağmen dünyayı buldu iseniz, hatta ziyaret ediyorsanız öyle kaçamak bakışlar atma denyoluğuna da girmeyin. size göre aşırı ilkel olan bu toplumun "işleyişine karışmamak" için gizli gizli takılmanıza gerek yok. unutmayın, insanlık sizler için alet kullanmayı öğrenmiş maymun'dan farksız.
    • yine de çok ahlaklı varlıklarsanız elbette izleyin gidin. ama sizi görenler var, paranoyak ettiniz adamları.
    • madem bir sürü paranoyak yarattınız ortalıkta, bari bilimden falan anlayan, sizin var olabileceğinizi bilen, üstelik sürekli gökyüzü gözlemi yapan bilim adamlarına görünün. bunu yapın ki, amatör kameraların çektiği titrek görüntüler yerine adam akıllı videolarınız ve fotoğraflarınız olsun.
    • sahi, herkese görünüp de, sizi doğru düzgün görüntüleyebilecek (amatör de olsa) astronomlara görünmemeyi nasıl başarıyorsunuz?

    niyetiniz ne?
    • onca ışık yılı mesafe içinde onbinlerce, yüzbinlerce yıldızı tarıyor ediyor, dünya gibi gezegenler arıyorsunuz. niçin?
    • ahlaki bir yargınız olmadığından kaynaklarından faydalanmak için böyle gezegenlere ihtiyacınız mı var?
    • muhteşem medeniyetinizin ve teknolojinizin devamını sağlayabilmek amacıyla bu bulduğunuz gezegenlere yerleşmeyi niçin düşünmüyorsunuz?
    • sizin silahlarınıza göre ok ve yaydan farkı olmaması gereken dandirik silahlarımızdan mı korkuyorsunuz?
    • yoksa hepiniz ışık ve sevgiyle oradan oraya gezen bilimadamları mısınız?
    • ya da burası bir hayvanat bahçesi ve turistik geziler düzenliyorsunuz. hmm...

    neyse, konuyu bir bilim adamı olan douglas vakoch'ın seti projesi kapsamında oraya buraya dünyanın yerini gösteren sinyaller, haritalar ve şarkılar gönderilmesi üzerine söylediği bir söz ile kapatayım:
    "neden uzaylıların barışçıl olduğunu düşünüyoruz. uzaya müzik yayını dünyanın tam yerini ele veriyor. nasa'nın böyle konuları tartışmaya açması gerekir. uzaya dünyanın galaksideki adresini gösteren haritalar ve bilgiler gönderilmesinin gelecek nesiller için büyük tehlike yaratabilir. dünyaya karşı yapılacak bir uzay saldırısından sağ kurtulmamız mümkün olmaz.
  • ufo iyi ya, ben ufoyu destekliyorum. ama ufo da biraz verici olacak, o da isteyecek.

    sen uçan dairesin, ayağın yerden kesik... galaksiyi aşıp gelmişsin, şuncacık yolu çok görme. uç gel. bak ufo kardeşim, açık konuşuyorum, sen ufosun, anlarsın: artık bizim sana gelmemizi bekleme. bu halk bıktı artık ufosunu beklemekten, muradının boynu tutuldu göğe bakmaktan...eğer galaktik bir ahlak varsa, etika varsa, dairenin bana gelmesi lazım, ben daireye gidemem. daireden arkadaşlarım olsun, çevrem genişlesin, çapım büyüsün ben de isterim, kim istemez? ufo bunları dikkate alırsa ufodur, yoksa uç geç, ışık saç, bana bir şey ifade etmiyor. bana beni aydınlatacak, karanlık anlarımda yanımda, tepemde, hoş ve sıcak bir ışık veren ve verebilecek bir ufo lazım. herkese görünen ufo, bana görünmesin. ben herkesin ufosunu değil, kendi ufomu, kendi ufişimi istiyorum. başucumda istiyorum.

    işte böyle kurallarım açık, ufo da kartları açık oynasın, o da beni arzuladığını, benden o ışığı aldığını, almak istediğini görmek istesin. ideal ufo bekletmez, beklemeye değer anılar bırakır. bırak gitsin, otisotisotis diye dönerse benimdir.
  • bir tv kanalında ufolar ile ilgili bir belgesel izlerken dünyada ufolar alanında çok tanınmış ama şimdi ismini hatırlayamadığım (x diyeceğim) bir kişi ile ropörtaj yapılıyordu. adam tek kolluydu ve belgeselde şöyle bir ifade geçmişti:
    "defalarca ufolar tarafından kaçırılan x'in tek kollu olmasının sebebi ufolar değil bir türkiye seyahati sırasında geçirdiği trafik kazasıdır."
    o an bilimsel bir programda ülkemizin de adı geçtiği için gurur duydum.
  • ks. uzaylı filan olabilir
  • şurada theories of everything podcast'inde luis elizondo'nun yaptığı iki konuşma var. bu iki konuşmayı dinlemenizi öneririm. türkçe altyazısı da var.

    bunun üzerine de george knapp ve jeremy corbell'in geçen hafta joe rogan'a konuk olduğu podcast'i dinleyin. türkçe altyazısı yok ne yazık ki. 60'larda amerikan hava kuvvetleri akademisi kitapçığında "4 farklı uzaylı ırkı bizi ziyaret ediyor" yazıları gibi güzel bilgiler var. podcast'in şu kısmında da, hükümet içi programlarda çalışan insanlara ulaştıklarını ve bu insanların disclosure istemediğinden bahsediyorlar. ve olası senaryo olarak öğrendikleri şeylerin çok rahatsız edici ve korkutucu olabileceğinden bahsediyorlar. lue elizondo'nun yorumlarıyla uyuşuyor.

    son olarak da corbell ve knapp'in weaponized bölümünün yeni bölümünü izleyin.

    özet olarak, konuyla ilgilenen ve derinlere ulaşan herkes ufo konusunun basitçe dünya dışı gezegenlerden gelen farklı bir medeniyet olmadığını söylüyor. spekülasyonlar arasında besin zincirinin tepesinde olmadığımız, hayvanat bahçesini gezdiğimizi sanarken aslında hayvanat bahçesindeki hayvanlardan biri olduğumuz, 70 bin yıl önce yaptığımız büyük sıçramanın yapay olma ihtimali, bir medeniyetin bizi "ruh containerları" olarak görüp bizi hasat ettiği, dinlerimizin farklı bir medeniyet tarafından yaratıldığı, birden fazla medeniyetin çekişmesi arasında olduğumuz, gerçek algımızın bile manipüle ediliyor olabileceği gibi korkunç ihtimaller var. bu iddiaların hepsi gerçek demiyorum tabi ki. ama konuyla ilgili karanlık bir taraf olduğu konusunda hemen hemen herkes hemfikir.

    söylenen o ki, ufo disclosure'un gelmemesinin bir sebebi insanların gücü elinde bulundurma arzusuyken, bir diğer sebebi de bu karanlık ihtimallerin gerçeğe yakın olması. dünya dışında bir gezegende akıllı yaşam olması çok korkutucu değil. ama burada olması biraz korkunç.
  • kimse kimseyi bir şeye inandırmak zorunda değil be aga. ortada insanlık tarihinin en büyük keşfi olabilecek iddialar var ve bunun araştırılmasını istiyor insanlar sadece. "uzaylı değiller yae" demek yerine sen de destek olsan da araştırılsalar kötü mü olur? yahu içinde birazcık merak olan bir insan böyle bir fenomeni merak etmez mi, araştırılsın istemez mi?

    konumuza dönelim. david grusch bir röportaj vermiş yeni. aslında röportajdan çok belgesel gibi diyebiliriz, pek çok spekülasyona grusch'ın yaptığı yorumlar var. o kadar çok konuya değinmişler ki, çok beğendim. ufo'lar zaman yolcuları mı, boyutlar arası varlıklar mı, başka gezegenden mi geliyorlar sorularına kafa yormuşlar. jacques vallee, garry nolan, eric weinstein gibi pek çok ismin yorumları, teorileri, çalışmaları ortaya konmuş. bir sahnesinde abdullah öcalan resmi bile var lol*.
    (edit: öcalan'ı soranlar olmuş. şurada, tabi ki ufo'yla alakalı değil, savunma departmanının dergisinde yakalanma anını koymuşlar. solda ilk dergi kapağında da türk bayrağı var hatta.)

    grusch manhattan projesi'nin içinde ufo raporlamaları da olduğunu söylüyor. schumer'ın yeni ufo disclosure yasa tasarısında "enerji departmanı ve manhattan projesi gibi eski projeler dahil" gibi ifadeler geçtiği de hemen hatırlatılmış twitter'da. buradan anti-gravity araştırmalarına ve eric weinstein'ın akıl yürütmelerine parantez açılmış ve "anti-gravity çalışmalarına ne oldu" sorusu sorulmuş. oradan bizmut elementinin belli izotoplarının anti-gravity için kullanılabileceği ve garry nolan'ın bir "crash retrieval" materyalini incelerken yapay olması çok yüksek ihtimal olan bizmut izotoplarından bahsetmesine değinilmiş. jacques vallee'nin zamanda yolculuk hipotezi, carl sagan anlatımlı ekstra boyutlar hipotezi derken pek çok ihtimale değinilmiş.

    roswell olayından hemen sonra "uçan daire düştü" haberi yapılıp bir gün sonra "meteoroloji balonuymuş yae" diye çevirmeleri, 94 yılında zimbabwe'de görülen ariel okulu toplu ufo gözlemi, bob lazar gibi geçmiş fenomenlere değinilmiş ve gözlemlerin çoğunun nükleer tesis yakınlarında olduğundan bahsedilmiş. nükleer silah tesisi çalışanlarının defalarca ufo gördüklerinden ve bu konuda 100'den fazla çalışanla röportaj yapmış (adını hatırlamadığım) bir adamın kitabından bahsetmişler. en sonunda ölüme yakın deneyim (nde) konusuna da değinip videoyu bitirmişler.

    doğrudan grusch'ın iddiaları konuşulmuyor, daha çok bu ufo fenomeninin kaynağı ne olabilir gibi geniş spektrumlu bir belgesel - röportaj karışımı. açık görüşlü insanların izlemesini tavsiye ederim. "ufo varsa ispat edin" gözlüklüler izlemese de olur*.

    not: grusch'ı baya sevdim bu röportajdan sonra. neil degrasse tyson'a attığı diss'i ve münazaraya çağırmasını da ayakta alkışladım. where is your curiosity? (bilmeyenler için: tyson curt jaimungal'ın podcast'inde hiç tanımadığı grusch için "kitap satmaya çalışıyor" demişti).

    edit: belgeselde bahsedilen anti-gravity çalışmalarına dair eric weinstein'ın joe rogan ile konuştuğu 3 dk burada. kısa bir bölümü tabi. o podcast'in de tamamını dinlemenizi tavsiye ederim. weinstein müthiş bir adam.
  • düşündüm de, ufoya karşı çok katı davrandım sanırım. onun uçarı, deli dolu, hercai bir yapısı var. ışıklı prıl pırıl ulaşılmaz bir güzelliği var. ufo inip benle bütünleşirse ufodan soğuyabilirim. o eski ışıltısı, parıltısı, dönüşü, o kadar ilginç gelmeyebilir. ufo o yüzden kaçıyor. ama ufonun da bir bağlanma sorunu var, bir gezegene, bir galaksiye bağlanmaktan korkuyor. korkmasa şimdiye kadar çoluğa çocuğa karışmıştı.

    ama ufolar böyle, ilgiyi, gizemi seviyorlar. zaten ufoya bakana görünmüyor ufo. ilgilenmezsen fır döner tepende. o yüzden aslında ufoyla ilgilenmiyor gibi yapacaksın. ufo normal, alışkınım hissini verirsen hemen anlıyorlar ve sürekli çevrende dönüyorlar. waiting game diyor ya ecnebi, o işte. kim kimi arayacak, kim kime ilk görünecek kafası işte. ben ama lanet olsun ki hep açık oynuyorum.hoşlandığım ufoya hoşlanıyorum diyorum ve bu yüzden kaybediyorum, bu yüzden fotoları, videoları flu çıkıyor. taglediğim fotolarını da hep untag ediyor ufolar. limited profile takılıyorlar. oysa ki request i o yolladı yani.
  • ufo/uap konusu hız kazanmaya devam ediyor. david grusch'ın joe rogan'a konuk olduğu programı izlediyseniz, grusch doğrudan lockheed martin ismini veriyor crash retrival programında çalışan şirketlere örnek olarak (daha önce yazmıştım ama çok zeki arkadaşlar dalga geçmişti lol). programın tamamını izlemenizi öneririm. ikinci yarısı daha çok felsefi konulara geçiyor fakat grusch ilk yarıda bütün sürecin nasıl geliştiğini güzelce özetliyor. ikinci yarıda konunun spritüalizm, bilinç ve ekstra boyutlar ile bağlantısı hakkında da biraz konuşuyorlar. grusch bu gizliliğin manhattan projesi'nden öğrenilen bir gizlilik seviyesi olduğundan bahsediyor tekrar ve diyor ki "nükleer fizik genel bir bilgidir, nükleer füze ise gizli bilgidir. ufo konusunun tamamı gizleniyor ama olması gereken, ufo konusunun genel bilgi olması ve buradan elde edilen teknolojilerin gizli bilgi olması".

    geçtiğimiz hafta sonu sol foundation stanford üniversitesi ev sahipliğinde ilk konferansını düzenledi. bu kuruluş garry nolan ve peter skafish tarafından kuruluan bir organizasyon. temel amacı ufo/uap disclosure sürecinde hem hükümetlere hem de insanlara bir rehber oluşturmak, çeşitli bilim dallarından insanı bir araya getirerek konuyu akademinin ilgi alanına çekmek ve kapsamlı bir bakış sunmak. ilk konferanstan baya enteresan bilgiler sızdı fakat konferansın tümü önümüzdeki hafta yayınlanacak diye biliyorum. özellikle albay karl nell'in (grusch'ın uap task force'taki üstlerinden) yaptığı sunumda "felaket (catastrophic) bir disclosure'ı önlemek için kontrollü disclosure planından" bahsediliyor. newsweek haber yapmış ama konferansın tamamını izlemek için bekliyorum ben.

    dün de enteresan bir tweet zinciriyle karşılaştım. avrustralya'nın geçmiş istihbarat birimine ait dokümanlar, amerika'nın ufo raporlarından, amerikan istihbaratının bu ufo'ların manevra ve itiş kabiliyetini araştırdığından falan bahsediyor. dokümanların orijinali avustralya ulusal arşivinde. hepsini beraber okumak isterseniz de burada. daha pek çok şeyden bahsediliyor. örneğin ufo'ların hareketini araştırırken anti-gravity çalışmalarına yönelilmesi, einstein'ın birleşik alan teorisine yoğunlaşılmasından falan bahsediyor. çok enteresan bir doküman, eric weinstein'ın da baya ilgisini çekmiş tweet'te göreceğiniz üzere.

    yani avustralya'nın joint intelligence organisation'ı doğru bilgileri elde ettiyse, şu ana kadar "komplo teorisi bunlar yea" denen pek çok şeyin gerçek olduğunu doğrulayabiliriz.
  • disclosure geliyor demiştik. gerçekten de geliyor. 26 temmuz'da house oversight committee (temsilciler meclisi denetleme komitesi) duruşması olacak. konu doğrudan uap/ufo ve david grusch'ın iddiaları. grusch ifade verecek deniyor. hatta luis elizondo'nun da ifade vereceği söyleniyor. ne kadar doğru, bilemem. 26 temmuz'da her şeyi açıklıyorlar demek değil bu tabi ki. ama disclosure'ın başladığını söyleyebiliriz.

    4 gün önce, senatoda çoğunluk lideri chuck schumer yeni bir yasa tasarısından bahsetti. doğrudan ufo konusunda ifşa (disclosure) süreci için hazırlanmış bir yasa tasarısı. ve bu tasarının arkasında senatonun en güçlü adamlarından biri var.

    non-human intelligence lafı da birkaç kez geçiyor tasarıda. bu neden önemi? david grusch ross coulthart'la yaptığı röportajda "alien demeyelim, non-human intelligence diyelim" demişti. sebebini de "dünya dışı olduklarını kesin olarak bilmiyoruz. burada olup farklı boyutlarda da olabilirler" diyerek açıklamıştı. luis elizondo da geçen sen yaptığı podcastlerde "besin zincirinin en üstünde olmayabileceğimizden" bahsetmişti. bazıları sırf bu yüzden ifşanın tehlikeli olduğunu söylüyor. yani "uzaylılar var" ifşasından çok "insan dışı bir medeniyet var, bizden çok üstünler ve buradalar" gibi bir şey çıkabilir.

    need to know podcastinin son bölümünde de bryce zabel pek çok hükümet yetkilisinin trene bindiğinden bahsetti. bunun sebebinin de "kötü bir haber" olabileceğini düşündüğünü söyledi. ross coulthart da "her şey ortaya çıkmak üzere, o yüzden herkes tarihin doğru tarafında yer almak istiyor" diye yorumladı.

    yani arkadaşlar, evrende yalnız değiliz. muhtemelen amerika'nın elinde insanlığa ait olmayan birden fazla araç var ve onlarca yıldır bu araçların teknolojilerini tersine mühendislikle anlamaya çalışıyorlar. (hatta bir tanesi o kadar büyük bir araç ki, yeri değiştirilememiş ve üzerine bina inşa edilmiş coulthart'ın iddiasına göre.) bunun dışında, daha karamsar ihtimaller de söz konusu ("uzaylı" medeniyetin aramızda ve bizden çok çok üstün olmaları gibi). fakat bu karamsar ihtimaller tamamen spekülasyon. amerika'nın elinde bu araçların olduğu ve farklı bir medeniyetle direkt veya indirekt temas sürecinde olduğumuz ise kesin gibi. geliyor gelmekte olan.
  • intelligence community, içinde cia'in falan da olduğu 18 farklı istihbarat biriminden oluşan bir topluluk. david grusch şikayetini ve raporunu bu topluluğun müfettişine veriyor. ve bu müfettiş iddiaları ciddi ve acil olarak nitelendirip soruşturma başlatıyor.

    dün bu müfettiş kongre üyelerine kapalı brifing verdi. çok beklenti yoktu aslında ama kongre üyeleri gayet memnun ayrılmışlar. brifinge katılanlardan jared moskowitz diyor ki "duyduklarımıza göre grusch'ın iddialarının çoğunun temeli sağlam" (have merit demiş, temeli sağlam gibi çevirdim ben, endlos da diyor ki "yabana atılmaması gerekir" gibi bir anlamı var). hani david grusch'ı kimse iplemiyordu ya :)

    anladığım kadarıyla hem zaman kısıtından hem de kongre üyelerinin güvenlik yetkileri belli bir seviyeye kadar olduğundan tüm iddialar konuşulamamış. kongre üyesi tim burchett diyor ki, scif'e katılan herkes grusch'ın güvenilir (legit) olduğunu anladı. hatta bazı iddialara göre, müfettiş bazı tesislerin bilgilerini kongre üyelerine vermiş. şimdi o tesislere gidip inceleme vs yapılabilirmiş.

    süreç ilerliyor.

    edit: endlos uyardı, çeviriye ek yaptım.
hesabın var mı? giriş yap