• kısmen katıldığım gerçek.

    birincisi ukrayna'da olaylara bakış çok farklı. bizde hakkını arayan herkes "anarşik" olarak isimlendirilir ve haklı olsa bile hakir görülür. işsiz kalıp başbakana-bakana haykıran adam bile partizanca saldırıya uğrar, sıradan vatandaş tarafından linç edilir. linç edenler de muhtemelen açlıktan ağzı kokanlardır.

    ikincisi orada büyük oranda göstericiler şiddet kullandı. oradaki kullanımı sonuna kadar meşru görüyorum, haklı buluyorum. eğer bizim gibi "şiddet yok abi" modunda olsalardı sinek gibi ezileceklerdi. öte yandan biz şiddet kullansa idik muhtemelen paramiliter güçler oluşturulup ateşli silahlarla vurulacaktık.

    sorun, korkaklık değil ama halkın hala tebaa psikolojisi ile devlete ve dolayısıyla güce tapmasıdır.

    son hususta bir şeyler yazdım, dolu bakınızdır. (bkz: türk halkının tebaa psikolojisinden çıkamaması)
  • menşei belirsiz eski bir atasözüne göre; daha az cesaret yoktur, daha az votka vardır.
  • (bkz: true story)
  • ıç dinamiklerle alakalı bir durumdur.
    medenilere galabe ikna iledir düsturuyla hareket etmek evladir. hoş medeni olmadığını olamayacağını ayan beyan ortaya koyan iktidar mensupları yok mu? var elbet. ama yine de en son çaredir bu.
    bir diğer açıdan bakıldığında şu da var : öldürmek için gelen öldürmeden dönebilir. ama ölmek için gelen ölmeden dönmez.
    o yüzden enseyi karatmayin. güzel günler geliyor. bu kadar agresiflesenler niye böyle sizce? günbegün eriyorlar çünkü...
  • halkin cesaretinden ziyade biraz da hukumetin piskinlik ve yalancilik derecesiyle alakali durum. tepedeki adam eger hatalarini kabul etmeyip surekli yalan soyleyerek olaylari ortbas eder, hatta piskin bir sekilde bilmemne lobilerini ve muhalefeti suclamaya baslarsa ona hicbir halk dayanamaz. bu durumda ukrayna halki, turk halki karsilastirmasi gecersiz oluyor.
  • katılmadığım önerme. bence biz gezi parkı olaylarından zaferle çıktık. o süreçte kendimizi iyi ifade ettiğimizi ve normal şartlarda sahip olamayacağımız pek çok şeyi, direnerek, gaz yiyerek aldığımızı söyleyebilirim. gezi parkı'na dokunulmaması bile bir kazanç iken biz türk siyasetinin kendisine çeki düzen vermesinden tutun da avrupa birliği'nin tayyip erdoğan'dan umudu kesmesine kadar pek çok kazanç elde ettik gezi parkı olaylarından. o dönemde şöyle bir entry yazmıştım: (bkz: #34695156)

    ukrayna olayları biraz daha başka bir düzlemde. oradaki konjonktür ile bizdeki durum bir değil. olayların aşağı yukarı ortak bir zemini var ama ukrayna'daki koşullar çok daha farklı. evet, içimizdeki öfke "keşke biz de toma yaksaydık!!11!" dedirtiyor bize belki ama olaylar sırasında sahip olduğumuz sağduyu olmasaydı burada haklıyken haksız konuma düşme durumumuz olacaktı. zello'dan yaptığımız "provakasyona gelmeyelim arkadaşlar" çağrıları boşuna değildi. bizde durum ekonomik sıkıntılar kaynaklı olmadığı için bu derece gemileri yakma konumuna gelmek sadece anarşizm olurdu ve bunlar koz olarak kullanılırdı bize karşı.

    evet, genciz. deli cesareti var içimizde, gönül yakıp yıkmak istiyor. ama oturup sağlıklı düşündüğümüzde gezi parkı olaylarında tam olması gerektiği gibi davrandığımızı görürüz. bu, ukrayna halkından daha az cesur olduğumuz anlamına gelmiyor. aksine biz daha akılcı davrandık. o yüzden ben bu önermeye katılamıyorum, üzgünüm.

    ayrıca bence gezi direnişi henüz bitmiş değil.
  • bahçelievler katliamı ve 6-7 eylül olaylarının cesur işi olduğunu öğretmiş gerçek!tir. tabi amına koyim adamlar sağcıysa kesin cesurdurlar. kafaya bak amına koyim. bak şu olabilir (bkz: cahil cesareti).

    bir de polis bu sağcıların önünde duramazmış. hep arkalarında durduğu için olmasın o? ya da sağcılar hep polisin önünde domaldığı için olabilir mi acaba?
  • ömrü hayatında polis desteksiz sokağa çıkmamış türkiye sağcılarının polisle çatışacağını düşünenleri de ortaya çıkarmış. cumhuriyet tarihinde kaç tane sağcı polis çatışması olmuş? utanmadan bahçelievler katlimını örnek gösteren bile var. katliamcılar kim tarafından korunup kollanmıştı, çatlı'lar, haluk'lar hangi polis müdürürleriyle kolkolaydı?

    'devlet başa kuzgun leşe' (bahsedilen devlet o değil ) prensibiyle var oldu olalı devletin yanında saf tutmuş komandolar da bu kargaşada özgürlük savaşçısı kesildi ya harbiden insan şaşırıyor..
  • bizler gezi parkında bir avuç halimizde biber gazı jop ve türlü hakarete rağmen dayanabildiğimiz kadar dayandık adamlar koordine bir şekilde direk devlete karşı protesto halindeler ülke olarak yani burdaki gibi sadece istanbulda o da bir grup duyarlı gencin başlattığı sonradan bir kaç grup duyarlı gencin katıldığı bir olay değil kiev de olanlar e haliyle daha cesur gibi gözüküyorlar ki bence cesaret sayıca onlardan az olmalarına rağmen baş kaldırabilen gezi parkı eylemcilerinde
  • genel olarak protesto kültürünün ülkemizde farklı olmasından kaynaklanan bir durum. sadece ukrayna değil, yunanistan, brezilya ve hatta avrupa'nın göbeği ülkelerde bile göstericiler çok rahatlıkla her türlü mala zarar veriyor ve kırıp döküyor ve sonuçta hükümet başa çıkamadığı için geri adım atabiliyor.

    biz ise senelerdir süregelen polis şiddeti, devlet baba ekolü ortak çalışma kültürünün olmaması ve sürekli önce bir dötü sağlama alalım düşüncesi yüzünden bu tarz çıkışlar yapamıyoruz. sinsiyiz. türkiye cumhuriyeti şiddet olaylarına baktığımızda hiç bir zaman devlete yönelik değil, kendi grubunu arkasına alarak karşıdaki çoğunlukla daha azınlık bir gruba şiddet uygulanmıştır.

    naçizane eyyorlamam budur.
hesabın var mı? giriş yap