• ben bunlardan biriyle tanıştım o da koyu katolik çıkmıştı. evlilik öncesi her türlü cinsel aktiviteye karşıymış. zaten sonra bir kilisede rahibe oldu.

    (ara: gökten meg ryan yağsa)
  • bir uygulama indirdim telefona. ingilizce öğrenme şeysi. oradan kendi seviyemdeki ingilizce öğrenenleri ekliyorsun rekabet olsun diye. bir kızı ekledim. sonra kızımız beni eklemiş tabi. hiç kötü niyetim veya sarkmak gibi bir düşüncem yok. sonra uygulamada facebook hesabım gözüküyor tabi. bir baktım mesaj atmış, yarı kendisi yarıda google translate kurgusu cümlesiyle ben ingilizce öğreniyorum buradan konuşabiliriz ara sıra dedi. iyi dedim olur. sonra dedim buradan zor oluyor. bu benim cep telefonu numaram whatsapp'tan yazarsan daha iyi olur dedim. gönderdim +90'la başlayan numaramı.

    her akşam good night sweet dreamsdiye mesaj atmaya başladı. şaşırdım. ben de sabahları good morning have a nice day diye mesaj atmaya başladım. her gün 15-20 dakika konuşuyorduk. bu böyle bir hafta kadar sürdü derken ben kızı istanbul'a davet ettim. kiev'de bir hukuk bürosunda çalışıyordu. iş sorun olabilir dedi ileride bakarız. iyi dedim nasıl olsa fark etmez benim için. nezaketen söylemiştim. o da beni sürekli kiev'e beklediğini söylüyordu.

    ara ara o fotoğraf atıyordu ara ara da ben. kız ama gerçekten türk kızlarıyla kıyaslanmayacak kadar soft güzeldi. makyajsız en leş hali bile şu ana kadar birlikte vakit geçirdiğim bir çok kızdan 2-3 gömlek üstündü. doğal sarı saçlar, bembeyaz bir ten, sıfır tüy, ince bir gerdan, şelale gibi saçlar, dolgun dudaklar ve daha bir sürü bonus... bu kadar şeyin yanında egosu sıfıra yakındı. trip kapris v.s. yok desem yeriydi.

    muhabbetimiz iyi güzel giderken whatsapp'tan bana bir foto yolladı. bir baktım atlasglobal'dan istanbul uçak bileti. şaka maka kız bileti almış bana sürpriz yaptı.

    hangi arkadaşıma anlattıysam, sırf kız ukraynalı diye orospu muamelesi yaptı ve inanın çok zoruma gitti gerçekten. kızı karşıladım gezdik yedik içtik, kalacağı oteli kendisi booking'den ayırtmış parasını dahi ödemiş sırf ben ödemeyeyim diye.

    türk yemeklerine karşı başta ön yargısı vardı dönerciye götürdüm gerçekten kaliteli lüks bir yerdi. ön yargılıydı bayağı, anlattım;kızım bu steak'ın dilim dilim kesilmiş hali. sonra arkamızda da dönerin nasıl hazırlandığını gösteren bir ekran vardı. oradan biraz izledi. sonra yemeye başladı. lavaşı gösterdi, lavaş equal tortilla dedi. he dedim :) sonra ayranın tadına baktı. anlattım water and yougrt mix düşündü tadına biraz baktı utandı koydu tekrar. yemeğin yarısını yedi bıraktı. künefe söyledim ortaya. ucundan aldı altından uzayan şeyin çiiizz olduğunu söyledim. şaşırdı. sonra tadına baktı. bal mı var içinde dedi. dedim bak kızım;hot water and add sugar mix var içinde dedim. ingilizcem de çok iyi sayılmaz. anladı. künefeyi löp löp götürdü. çok sevdi :) işin ilginç yani garson dönerleri alırken ayranıda götürüyordu kız bırakmadı. içeceğim dedi sonra künefenin yanında içmeye çalıştı yüzü ekşidi sonra kenara koydu.. ben de dedim, kızım künefenin yanında ayran mı içilir. kahkaha attı :)

    sonra hesabı kendisi ödemek istedi, ama samimi bir şekilde bayağı bir ısrar etti. kabul etmedim. kalktık, avm'ye gittik. bir şeyler alacakmış. ukrayna'lı da olsa alışverişte bütün kızlar aynıymış tecrübe etmiş oldum. mango'yu gezdik kendisine saçma sapan kıyafetler aldı. çok bayıldı çeşitlere. para konusunda bir kuruş ödetmedi. çok katıydı diyebilirim. türk markalarına da baktı ama sarmadı sanırsam.

    ardından gitme vakti geldi, 2 günlük izni bitmişti. havalimanina gittik. indi arabadan bavulunu açtı, bana bir saat bir de çikolata verdi, çikolata ukrayna'nın yerel bir markası. vedalaştık derken gitti kız. gayet düzgün biriydi. burada yazdıklarımdan ekstra hiçbir şey de geçmedi aramızda. arkadaşlarıma anlattığım da ise, yatmışsınızdır ya bırak olum bizden mi saklıyorsunuz tarzında aşağılık cümleler duyunca zaten kimseye bir daha anlatmadım.

    bir insanın ukraynalı ya da izmirli olması o insanı orospu yapmaz. atarlı ergenler gibi özlü söz paylaşmış gibi olacağım ama; orospuluk cinsiyet değil karakter meselesidir.

    şunu söyleyebilirim bizim gibi değiller, daha rahatlar daha özgürler ama öyle ucuz ve orospu gözüyle bakarak o insanları etiketlemek omurgasızlıktan başka bir şey değildir. sırf mahalle baskısı denen o salakça şeyden dolayı kıza rica ettim beni etiketleme instagram'da diye. bir sürü arkadaşım, çevrem salakça yorumlar yapacaklar yanlış şeyler olacak gereksiz yere. oysaki bir çoğu am için ölen tipler. nefes alsın yeter düşüncesindeler. duygusuz hissiz sadece libidolarını tatmin etmek için...

    bence asıl orospuluk budur!
  • en namuslusu buranın fahişesi gibiymiş bu kızların...

    bazen o kadar kırıcı ve leş ifadeler kullanabiliyorsunuz ki bazı ülkelerin kadınlarına tarifi yok. bazılarının kendisi ve ailesidir, annesidir bunlar. ukrayna denilince aklına ilk fahişe gelen insanlardan da çok çekerler bu topraklarda.

    gerçi bir arada yaşamaktan anladığı tek şey menfaat olan bir ülkede bunu tartışmak son derece yersiz ya neyse...
  • bugün türkiye denen ve çoğu anadolu'dan oluşan coğrafyada yaşayan ve türk kızı diye adlandırılan rakibelerine göre, damarlarında iki kat kadar daah fazla türk kanı taşıyan kızlardır. (bkz: human genome project)
    bunun nedeni ise, ortaasya'dan anadolu'ya gelen türk göçünün, anadolu nüfusunun ancak %10'unu oluştururken; ukrayna steplerine gelen kuman/kıpçak/peçenek türklerinin sayısının yerli nüfusa oranla %20'leri aşmasıdır.
    yani özetle, anadolu'daki türk kızı dediğimiz kızlardan daha fazla ortaasya türk kanı taşır bu kızlar. bilimsel bir veridir.
    bu noktada türk kızlarının beğenilmeyip ukraynalı kızların beğenilmesini, türklerin kimile karşıtığına bakarak değerlendirmek gerekir.
    belli ki türk+slav karışımı baya nitelikli sonuçlar doğururken, türk+(rum+ermeni+arap+kürt) karışımı, bugün türk kadını denen neticeyi ortaya çıkarmıştır.
    slavlarla karışmış iki farklı ortaasya-türk geni örneği ise, finlandiya ve trakyalı-balkan kökenli türk kızları olarak verilebilir.
    yorum size kalmış.
  • work&travel sırasında 3 ayımı birlikte geçirdiğim kızlar. bir şişe şarap uğruna önüne gelenle takıldıklarına bizzat şahit oldum. hatta amerikalı bulamadıklarında, kendi ukraynalı arkadaşlarının sevgilileriyle falan yatıyorlardı. 3 tanesi hızsızlıktan yakalandı, bir gece nezarette kaldı. sonra tazminatı ödeyip çıktılar. bir tanesi bir zenciyle evlenip amerika'ya yerleşti, vs. bir de bi tanesi doğum gününde havuz partisinde, havuzun içinde seks yaptı diye ayılınca çok üzülmüştü. kıyamam yazık.
  • annem ukraynalı olduğundan yarım da olsa benim bu kız. tipinden ziyade kanayan bir yaradan bahsedeceğim bu konu ile ilgili olarak.

    zaten tipiniz türk olmadığınızı ele verir çocukluğunuzdan itibaren ve herkes aynı soruyu sorar; siz türk müsünüz? yani annen/baban filan? sen de, annem ukraynalı dersin. ardından şöyle garip bir bakışla hmmmmm denir. çünkü tüm ukraynalılar, ruslar bu ülkede fahişedir. illa o amaç için ailesi ile göç etmiştir.

    yani lütfen şunu yapmayın. haydi ben atlattım o dönemleri fazla üzülmeden de kim bilir kaç çocuk uğraşıyordur hala.
  • bir tanesi ile çocukluk aşkı yaşadığım kızlar grubu.

    sene 2006 yılının yazı. babamın üye olduğu sendikanın çocuk kulübü ile ukraynadaki kardeş sendikanın çocuk kulübünun üyelerinin kaldığı bir gezi düzenlenecekti. babam ile annem, sağolsunlar, beni göndermeye karar verdiler hazır böyle bir fırsat ellerine geçmişken. işçi çocuğuyduk en nihayetinde. ne zaman uçağa binecektik de ne zaman gidecektik elin memleketine.

    neyse biz vardık kyiv yakınlarında "gagarina" isimli bir gençlik kampına. işte geziler düzenleniyor gündüzleri akşamına da kampta ukraynalı çocuklarla birlikte türlü türlü etkinlikler düzenleniyor falan. orda tanışmıştık liza ile. ingilizce ve el kol hareketleri ile anlaşıyorduk. anlaşamadığımızda da türkçe bilen bi ukraynalı ablaya gidiyorduk beraber. neyse işte biz 1 hafta takıldık falan orda ama tabi kamp içinde.

    telefon numaralarımızı vermiştik birbirimize ama, sadece "liza" diye kaydetmiştim telefonuma, çocuk aklı işte. annem, babam, ablam, liza. bu kadardı rehberim. gezi bitmişti ve biz türkiyeye dönmüştük. ertesi akşam bir sms atmıştı liza "i miss and love you" diye. miss'in anlamını bilmiyordum işte ilköğretim sözlüğünden bakmıştım. "özlemek" demekti. beni özlemişti ve seviyordu.

    sevgili liza, eğer türkçe biliyorsan ve sözlüğü okuyorsan, beni hatırlamanı umuyorum. umarım yollarımız bir kez daha kesişir. liza, elimde tek bir fotoğrafın bile yok. soyadını bile bilmiyorum. ama olsun, sen benim için en güzel hatıra olarak kalıcaksın. iyi geceler liza.
  • tarihçi yavuz selim karakışla hocamız bir derste ukraynalı kızlar ile ilgili konuya şöyle bir bakış açısı getirerek biz gençleri aydınlatmıştı: bilindiği gibi ülkemizde balkanlar bölgesinden ve slav ırkından gelen hatunlara yoğun bir ilgi vardır. bu ilgi son zamanlarda oluşmuş birşey değildir. osmanlı'daki sultanların ve paşaların haremleri ağırlıklı olarak bu coğrafyadan gelen hatunlarla doluydu. bu da bize neyi gösterir, bir milletin tarih boyu değişmeyen bazı temel zevkleri ve ortak beğenileri vardır. :)
    kanuni sultan süleyman'ın gözdesi hürrem sultan'ın (roxelana) da bir ukraynalı olduğunu belirtmek lazım bu noktada.
  • şu âna kadar nasıl dile getirilmemiş bilemedim fakat zeka seviyesinin üstünlüğü, türkiye sempatizanlığının düşük seyri, saç/göz rengi çeşitliliği, sıcakkanlılıkları ve afacan ingilizce/türkçe aksanları ile bütün rus kızlarından kolaylıkla ayırt edilebilen kız türü. tanıdığım ukrayna popülasyonundan yola çıkarak diyebilirim ki; kharkiv * denilen kısmî rus toprakları haricinde yaşayanları, kayıtsız şartsız ukraynalı olarak ele almak ve kabullenmek mümkündür. her ne kadar kara yağız türk erkeğine karşı zaafları varmış gibi lanse edilseler de, ruslar gibi ölüp bitmezler. henüz 18-19 yaşında olup bir de çalışkan ve zeki olmaları hasebiyle her konuda sohbet açabilir, hatta sohbeti kitleyebilirler. mazilerindeki sovyet dayatmasının küllerinden yeniden doğup avrupa'da ışıldayan bir elmas olma yolundadırlar. fotoğraf çekmeyi japonlardan çok severler. ruslardan ise illallah ederler. rüküşlük mevzuunda sınır tanımaz, ruslar gibi paraya tamah etmezler. sevilesi, bağra basılası, özlenesi insanlardır. cilveleşme evrelerinde çok sevimli ve çekici olurlar. ilişki başlangıcından itibaren ise adeta bir geyşa sorumluluğu ile anlayışlı ve namuslu tutumlar takınırlar. kaprislerinden arınmış, güzelliklerinin farkında olmayan ideal kadın prototipindedirler. kıkırdamaları ve gülüşleri bir ömre bedeldir. çoğunluğu makyajsız daha güzeldir. yolları açık olsun. benim tecrübelerim sadece bu kadar.
  • ukrayna vatandaşlığına sahip olan slav kökenli kızlardır. zamanında kalmış olduğum yurtta çok sayıda ukraynalı kız vardı. ben de iyi bir gözlem fırsatı yakaladım. şimdi gözlemlerimi sizlerle de paylaşayım;

    -öncelikle son derece yardımsever kızlardır ve bunu herhangi bir karşılık beklemeden yaparlar.
    -çok tatlı ve çekici kızlardır eğer sizden de hoşlanıyorlarsa bunu size bir şekilde belli ederler. ilk adımı erkek atsın diye bir düşünceleri yoktur.
    -romantizmi severler. mesela bir defasında kaldığım odanın kapısı çalmıştı açtığımda kimse yoktu fakat kapıda "i love you" yazan kalp şeklinde kırmızı bir yastık vardı sadece. neyse detaylara girmeyeyim.
    -içmeyi iyi bilirler. kendileriyle yarışa girmeyiniz. şişeyi elinize verirler.
    -sevgilisi olanlar için konuşacak olursam aşklarına son derece bağlıdırlar. gerçekten seviyorlarsa kesinlikle aldatmazlar.
    -disco'da, club'da, pub'da oldukça dikkat çekerler. yavşayan çok olur bundan dolayı sizden yanında kendisine eşlik etmesini isterler. bir erkeğin yanında kendilerini güvende hissederler.
    -ukraynaca bir iki kelime konuştuğunuzda çok mutlu olurlar.
    -oldukça hamarattırlar. lezzetli yemekler yaparlar. evlerine davet edildiğinizde eğer ikram ettikleri şeyleri yemezseniz oldukça üzülürler yine de bunu size belli etmemeye çalışırlar.
    -kibar kızlardır. nabza göre şerbet vermeyi iyi bilirler.
    -açık sözlülerdir. lafı eveleyip gevelemeden direkt konuya gelirler.
    -oldukça bakımlı kızlardır. kılık kıyafetine ve temizliklerine oldukça önem gösterirler.
    -ukraynalı kızlar güzellik olarak dünya ortalamasının oldukça üzerindedir.
    -partileri, eğlenmeyi, sohbet etmeyi severler ve beraber vakit geçirmekten hoşlanırlar.
    -hastalandığınızda size anne şefkatiyle yaklaşırlar.
    -iyi bir arkadaştırlar fakat her ne kadar arkadaş olduğunuzu düşünseniz de bir anda dudaklarınıza yapışabilirler.
    -iltifatlardan hoşlanırlar.
    -tripleri veya kendilerini beğenme gibi enteresan huyları yoktur. türkiye'de olsa güzellikte belki de ilk 100'e girecek kızın hiçbir şekilde herhangi bir yeri kalkmamıştır.

    bu liste bunun gibi uzar gider fakat diyeceklerim şimdilik bunlar. eğer bu kızlar hakkında sorularınız varsa yeşillendirebilirsiniz.
hesabın var mı? giriş yap