• (bkz: ilker parasiz)
  • (bkz: tayyar ari)
  • 1982-1983 ögrenim yilinda bursa üniversitesi ile bursa iktisadi ve ticari ilimler akademisi'nin yök tarafindan birlestirilmesi üzerine, bu okullarin ilgili bölümlerinin kervan yolda düzülür anlayisi ve dur bakalim ne olacak mantigi ile kaynastirilmasi sonucu olusturulmus fakültedir.
  • hayatimin en guzel senelerinin bir kismini gecirdigim fakulte. cok ozluyorum o zamanlari. iibf diyince aklima ilk figen altug adli hoca gelir. az cektirmemisti bana
  • uluslararası ilişkiler bölümünden bir öğrencinin dış ilişkilere girmesiyle takdirimizi kazanmış fakülte.
  • yaz okulunda aldigim maliyet muhasabesi dersine gelen funda adli asistan icin her sene gitmeye ve ders almaya razi olacagim fakulte.
  • özellikle bu fakülteye has bişey midir bilmiyorum ama hiç buradan 4 senede mezun olan adam görmedim ben arkadaş. nasıl bir fakültedir burası? ya bölüm harbi sağlam eğitim verme çabası içinde öğrencileri kastırıyolar ya da bölümdeki okuyan öğrenci profili embesile yakın.
  • binanin icerisine girildiginde, seminer odalarinin tam karsisinda mermerden ve ici cakil tasi dolu abuk ve sadece ogrencilerin uzerine oturup arkasindaki cakilda sigara sondurmeye yarayacak ve adini koayamadigim birseyle karsilacaksiniz.uzerinde koskocaman yazan "bu okula esegi baglasan bitirir." sozu okulun kasilmadan bitirilebilecegine isaret.liseden en az 10 tane sinif arkadasim burada okumasina ragmen hepsi 4. senesinde okullarini bitirmis ve ben hicbirisinin evinde kalamadgimdan yaz okulunda perisan olmusumdur.ayrica 2001 girislilerin bir de sistem degisikligi yuzunden gectikleri bedavadan dersler de bu isin tuzu biberi olmustur.
    son olarak (bkz: ercan dulgeroglu)
  • (bkz: sevgi meydani)
  • okulda 3. senem olmasina ragmen hala adini yeni duydugum, yuzunu yeni gordugum profesorlerin oldugu. her nekadar bu denli cok profesorun olmasina ragmen hocalarin ilk arada ogrenciyi kaciracak derecede sıkıcı ders anlattigi bir fakulte.
    ayrica b bloktaki bilgisayar laboratuarin kalkmasi ile sadece kucuk c bloktaki lab kalmistir. bu da internet teknoloji cagi diye basbas bagiranlari dumur edici bir olay olsa gerek.
    bazi siniflarda oyle oturaklar vardir ki derse gec kalip ders ortasinda girip oturmaya kalaktigindan oyle bir ses cikar ki hoca dersi anlatmayi durdurur. gicirti bittikten sonra devam eder.
    yine b blokta oyle siniflar vardirki. yazin serin olmasi hernekadar mutlu etsede. kis aylarinda ve baharda disaridaki havadan daha soguk olur. montla oturmaniz sizi usumekten kurtaramaz.okulun projektor gibi teknik alet edavat konusunda yetersiz olmasinin en buyuk ornegi seminer odalarinda bazi idealist hocalarin bir kolunda projektor bir kolunda laptop ile dolasmasinda acikca belli olur(en son gecen sene bu sekildeydi.
    sinav tarihleri normalde 15 gun onceden aciklanmasi gerekirken bir haftadan once aciklandiginda ogrenciler sasirir.fakultenin daha dogrusu okulun en buyuk kiyagi transkript ogrenci belgesi ogrenci durum belgesi gibi resmi belgeleri istediginiz kadar ucretsiz vermesidir.
    a blogun muhendislik fakultesine bakan kismindaki yigit bufenin sahibi(?) veya calisani abi hep mutsuzdur. bir kere guldugunu mutlu oldugunu gorene madalya takilmaktadir.
    yine kampüsün heryerinde oldugu gibi. okulun icine herhangibir izinsiz afis asmak yasaktır. asilinca askerler ve guvenlik atarafindan en gec 5 dakika sonra sokulur. afis asmak icin binbir turlu bürokratik işlemden geçtikten sonra gerekli imzalari attirip o sekilde afis asabilirsiniz.
    fakulte icinde herhangibir ogrenci panosu yoktur. insanlar kayip ilanlarini, ders vermek istediklerini, birsey satmak istediklerini asabilecekleri bir pano bulunmamaktadir. ama illa asicam derseniz. astronomik ücretlere tabi tutularak yemekhanenin altindaki panoya afisinizi ilaninizi asabilirsiniz.
    fakulte icinde kablosuz internet erisimi yoktur. fakat fakulteye yakin merkez kutuphanesinde kablosuz internet erisiminden faydalanmak mumkundur.kütüphaneden söz açılmışken. kütüphanedeki kitaplarin üçte ikisi ekonomi kitaplarindan oluştuğundan, kaynak bakimindan zengin bir fakültedir. fakat bir kerede sadece 2 kitap ödünç verebilen kütüphane sayesinde ödev yapmak için lazim olan diğer kitaplari kütüphanede çalışmak gerekmektedir.
    dekanlik binasının alt katinda kütüphaneye bakan bölümde green kafe vardir. buranin sandalyelerinde orasinda burasinda hep neskafe ve ice tea reklamlari gibi şeyler bulunur ama tiki diye tabir ettiğimiz kitlenin burayi mekan bellemesine bu engel olmamaktadir. kafedeki fiyatlar emsallerine gore yuksektir.
    ortadirek fakulte ogrencisinin en cok ziyaret ettigi mekan speed kafedir. b blogun arka kismina bakan bolumde. ozellikle sicak gunlerde gayet serin ve civil civil olmasina ragmen kisin talebi karsilayamamakta, sansiniz varsa icerde oturacak yer bulabilirsiniz. kisin bir kahvehaneyi andirarak sıkış tıkış bir mekan olur. bir de sevgi meydani diye bir alan vardir. a ile b bloklarinin arasindaki bosluga bu ismi vermisler. bir tarafinda gençlerin oturup kaynasabileceği bir acik amfi olan meydanin tam ortasinda bir agac vardir.fakulte de ne yaziki 1 tane fotokopici vardir. fotokopi cektirmeye gidipte aninda cektiren insana plaket sunulur. hele ki sinav öncesi vakitte ders notu çektirecek öğrencinin ve özellikle kısa boylu ve surekli stresli görünen fotokopicinin vay haline. ayrica fotokopide konturlu kart sistemi olmasina rağmen. yine nakit alinir fotokopici abi kendi kartindan düşer.
    birde öğrencilerin pek uğramadığı bir c blok vardir. altindan turkiye iş bankasi şubesi, topluluk odalari , takriben 20 civari bilgisayar barindiran birde laboratuar var. küçük daire seklinde bir yapidir.okuma salonlarindaki doluluk sinav zamanlarinda yuzde yuze yakinlasir. birtane biyikli, sürekli orayi burayi duzelten isiklari acik kapayan bir memur vardir. insanlari surekli uyarir. eskiden gunluk gazeteler olurdu burda ama artik oda yok.
    profesorleri genelde odasinda bulamazsınız. fakat okullarin genel politikasi cercevesinde zorunlu kalmadikca kendileri girerler derslere. asistanlara pek ders verme konusunda sans verilmez.vize sinav sonuclari bazen finallerin basladigi vakit bile asilir. sonra ne itiraz edebileceginiz memuru nede hocayi bulabilirsiniz.
    genelde hocalar kendi kitabini okutur. o yüzden fakulte icinde kendi bir kitap piyasasi bulunur. kitaplari burc pasajindaki kitapevleri yayımlar.
    nedense bazı asistanların soyadi profesörlerle ayni olduna sahit oluruz*
hesabın var mı? giriş yap