• ulusların başarısızlığı ne jared diamond'ın iddia ettiği gibi coğrafyaya bağlı, ne de duran acemoğlu ve james a. robinson'un bahsettiği gibi kurumlarla alakalı. ne de farklı bir sebebe bağlı. sadece genetik. tıpkı bir çok şeyin temelde biyolojiye, genetiğe bağlı olduğu gibi.

    bu tür analizler bir ulusun başarısızlığını 20-30 yıl için açıklayabilir ancak uzun bir sürecin başarısızlığını açıklayamaz. ya da bu tür analizler sebep değil, sonuçtur. sebep genetik.

    neden böyle düşünüyorum?

    cevap sizi şaşırtabilir: online oyunlar!

    online oyunlara gelmeden önce bir ulusun başarısını nasıl tanımlıyorum ondan bahsetmem lazım.

    bir ulusun başarısı sadece maddi gücü ya da özgürlük seviyesi değil bence. mesela amerika bence gayet leş bir ülke.

    liberal değerler üzerine kurulmuş amerika bugün feminizmi yanlış yorumluyor, liberalizmi yanlış yorumluyor.

    mesela gerçekte liberal değerleri savunan bir insan şunu rahatlıkla savunabilir:

    " ben bir iş sahibiyim, istersem beyaz ağırlıklı işçi seçerim, istersem sadece erkekleri işe alırım! "

    bu gayet liberal, medeni, ileri bir görüş. gerçek özgürlük bunu gerektirir. ancak günümüz amerikan siyasetinin önemli bir simgesi olan sjw'leri incelediğinizde olayın çok farklı sirayet ettiğini, bu insanların özgürlüğü anlamadığını görüyorsunuz. bu adamlardan bir tık aklı evvel olan da onlardan çok çok farklı değil.

    bugün hollanda, almanya, isviçre gibi ülkelerde son derece modern ve ütopik demokrasiler varken, amerika'nın leş bir siyaseti var.

    bu ülkede liberal kelimesi yetmemiş, liberteryen kelimesini çıkartmış aklı biraz daha basanlar. bugün hollandalı adam liberal kelimesiyle yetinebilirken amerika'lı yetinemiyor. liberalizmi dine dönüştürmüş durumdalar.

    işin kadın erkek eşitliği ayağına gelelim,

    bugün dünyanın en başarılı 1000 ceo'sunun sadece 55 tanesi falan kadın. kadın erkek eşitliğini evrimsel bir bakış açısıyla yorumlamaya kalktığımızda doğum kontrol yöntemlerinin olmadığı insanlık tarihimizin büyük bir kısmında erkeklerin stres altında başarıya ulaşma, liderlik, analitik zeka gibi yeteneklerinin kadınlara göre daha fazla gelişmesi son derece normal.

    yani bir kadının başarılı bir ceo olma olasılığı bir erkeğe göre düşük olmalı. sonuç da bu yönde seyrediyor.

    ama bugün bir amerikalının ya da iskandinavyada ortaya çıkan siyasi hareketlerin feminizmi nasıl yorumladığına baktığınızda ise feminizmin olması gerekenden uzaklaştığını, bir tür eşitlik faşizmi 'ne dönüştüğünü görüyoruz.

    yani bir ülkedeki kadın erkek eşitliği, özgürlük seviyesi, ekonomik başarı elbette bir parametre ama gerçekte kendi başına bir ulusun başarı seviyesini bence yansıtmıyor.

    halkın hem teknik, hem sosyal konulardaki analiz yeteneği, hoşgörü seviyesi, takım uyumu, liderliği, işbirliği seviyesi, vizyon seviyesi, kavramları anlama ve analiz etme yeteneği, strateji geliştirme yeteneği gibi çok yüzlü bir kavram başarı.

    bir kaç parametreye bakmak bizi yanıltıyor.

    işte bu açıdan ulusların başarısını sıraladığınızda mesela alman ingilizden üstün. ingiliz fransız'dan, bu ülkeler polonya'dan, polonya hırvatistandan, hırvatistan ukrayna'dan, ukrayna, sırbistandan, sırplar ruslardan daha üstün gibi, buna benzer bir sıralama çıkıyor.

    yani kafanızda bir çok parametreye bağlı olarak başarılı gördüğünüz ulusları birbirleriyle kıyaslayabiliyorsunuz.

    mesela bir rus da arap'dan üstün. türkler bu konuda slav ırkların ve arapların bir birim üstündeyken, kıta avrupası uluslarının altında gibi.

    peki neden bütün bu başarı skalasındaki dereceyi online oyunlara bağlıyorum?

    hayatı bir oyun olarak görebiliriz. online oyunlar aslında hayatın belli dereceden simülasyonları.

    yepyeni bir dünya'da her ulustan insan birbirleriyle yarışıyorlar. başlangıçta hepsi aynı seviyedeler. biri daha önce bu oyunda sömürgecilik yapmamış. birinin kaynakları daha iyi değil, birisi büyük bir lider nedeniyle oyunda büyük bir avantaj elde etmemiş. başlangıçta her şey eşit.

    buna rağmen online oyunlarda ulusların başarısına baktığımızda tıpkı benim az önce yaptığım gibi bir sıralama görüyoruz.

    iranlılar leş ama araplardan bir tık iyi. slavlar bunların tümünden iyi. slavların içerisinde sırplar ve ruslar en beteri.

    türkler bunlardan üstün. iskandinavlar bu ülkelerin arkasında geliyorlar.

    peki en başarılılar? alman gamer'lar, çinliler, koreliler oldukça başarılı. ancak çinliler bunların içinde en az başarılı olanı çünkü çinin nüfusu çok fazla, oyuncu sayısı da çok fazla. ortalamaya vurduğunuzda çinli gamer'lar o kadar da mükemmel değil.

    ancak düşük nüfuslarıyla güney koreliler ve almanlar oldukça iyi bir seviyede.

    şimdi düşününce bu sıralama hayat oyunundaki ulusların başarısı sıralamasına çok benzemiyor mu?

    öyleyse " putin gibi bir liderin " olması, " atatürk gibi bir liderin " olması, doğal kaynaklar, dünyadaki komunizm rüzgarının kuzey kore'yi leş bir seviyeye indirmesi vs.

    bunlar sadece kısa dönemi açıklıyor. uzun soluklu bir sebep ortaya koymuyor.

    eğer herkesin eşit şartlarda başladığı herhangi bir online oyunda araplar, iranlılar, slavlar leş seviyedeyken; almanlar, koreliler,çinliler onlardan çok üstün ise bu bence sadece genetiğe indirgenebilir.

    bazı uluslar, bazı uluslara göre üstün. ve olay tamamen genetik.

    edit: bu genetik açıklama sadece bir potansiyel belirliyor. mesela almanlar'ın potansiyeli 100 olsun. türkler'in 90. diğer faktörler +20/-20 lik bir değişim yaratsın genel skor üstünde. bu şu demek olur, türkler zaman zaman almanlar'dan üstün olacaktır. ama genellikle almanlar daha başarılı olacaktır. bu değişimi yaratansa evrendeki tek mutlak gerçeklik: değişim. genetik de doğa da her şey değişiyor.

    bununla beraber neden güney kore kuzey kore'den daha başarılı sorusu da şu şekilde açıklanabilir.

    bir halkın başarı potansiyelini elde edebilmesi için demokrasiye ihtiyacı var. demokrasi olmadığında bu potansiyel kayboluyor. tek bir lider bütün halkı istediği gibi kullanabiliyor.

    demokrasi bir kez var olduğunda demokrasi seviyesi artan uluslar potansiyellerini gerçekleştirerek bunu yapıyorlar.

    ancak bugün ne arapların ne iranlıların ne rusların 100 yıl sonra bile iyi bir demokrasiye sahip olacağına inanmıyorum. bence potansiyelleri yetersiz. onlar bu sistemi hiçbir zaman tam olarak anlamayacak, tam olarak adapte olamayacaklar. potansiyelleri yetmeyecek.

    tıpkı günümüz amerikan halkının demokrasiyi, liberalizmi, feminizmi sadece belli bir seviyede algılayabiliyor oldukları gibi.

    demokrasinin var olması ya da olmamasının halkla alakası düşük. ama demokrasinin seviyesi, bir kez var olduktan sonra, doğrudan halk ile alakalı.

    bugün kuzey kore demokrasiye geçse 20 yıl içerisinde türkiye'den çok daha modern bir ülke olur bence. potansiyelleri yüksek, ama bunu kullanamıyorlar. dönemsel bir sıkıntı içerisindeler.
hesabın var mı? giriş yap