• beşiktaş jk denetim kurulu üyesidir. yanılmıyorsam 2019’da 2. dönemini tamamlayacaktır. takdir elbette kendisine aittir; ama icra makamı kendisine çok yakışacaktır.

    beşiktaş için bir kurtuluş umudu varsa, kulüp özüne ve değerlerine geri dönecekse, suyun başını tutanlara yaranıp şöhret ve menfaat elde etmek için kulübe çökenleri uzaklaştırıp ehliyet ve liyakati tercih edeceksek, kendisi muhteşem bir tercih olacaktır.
  • on seneden fazla zamandır eksi sözlükte yazıyorum. neredeyse bu günkü yazarların yarısının yaşı benim sözlükte yazarlık yaptığım seneden küçük. onca senede binlerce entri yazmışım iyisinden kötüsünden. kamusal ya da bilimsel bir alaka ile kamuya mal olmuş insanlar hakkında yazdıklarım dışında hiçbir tanıdığım hakkında eksi sözlüğü kullanmadım. ona bir istisna yapacağım.

    otuz senelik dostum umut şenol. onunla ilkokulun son iki yılında aynı sıraları paylaşarak başlayan dostluğumuz boğaziçi üniversitesi’ni bitirene kadar aynı okulda, kimi zaman aynı evde, ardından ise coğrafya bizi ayırsa da gönlümüzde devam etti. o yüzden hakkında yazdığım adamı tanıdığımı söyleyebilirim.

    açıkçası hakkında sözlükte şu anda yüzlerce entri yoksa şimdiye kadar kendini pazarlamak için çalışmak bir yana, bundan aktif olarak kaçınmasından olsa gerek. şimdi hasbelkader adı yerel seçimlerde aday adayı olarak geçince kendini eksi sözlük troll operasyonuna maruz kalmış bir hale bulmuş.

    tahminim odur ki önümüzdeki aylarda umut şenol ismini daha çok duyacağız. adını ilk defa duyanlar da merak edip google’da arayacaklar. karşılarına da eksi sözlük girdileri de çıkacak üst sıralarda. açıkçası dostlarım hakkında sosyal medya savunması yazmak adetim değil ama google’da umut şenol’un adını arayınca ilk gördüğüm şeylerden birisinin nasıl bir hasetin ürünü olduğu belli olmayan bir iftira olmasını kaldıramayacağım. olur da hakkındaki hakaretamiz yazılar yok olursa o zaman ben de bu yazıyı tedavülden kaldırırım.

    bir hazret buyurmuş ki umut kırk yaşına kadar bir baltaya sap olamamış. bunu yazan ya da yazdıran eğer gerçekten umut’u tanıyorsa olsa olsa memur zihniyetli, aynı şirkette 20 sene dirsek çürütüp terfi almayı marifet zanneden, girişim ruhuna ve risk alma cesaretine sahip olmayan birisi olabilir. umut biz üniversiteden mezun olduğumuzda özel sektörü tercih eden sınıf arkadaşları ile hemen hemen aynı şartlar ile kariyerine başladı. ben new york’ta doktora yaparken o da kariyer stratejisini oluşturmaya çoktan başlamıştı bile. pek çok akranı örneğin denetim şirketleri ile (bir ara yolu pwc’den geçmeyen boğaziçi işletme iktisat mezununu ıslak odunla döverlerdi) başlayan kariyerlerine risksiz tercihler ile devam ederken umut benim bile ona manyak mısın oğlum sen dememe yol açan kariyer tercihleri yaptı. her yeni işinde kritik önemi ve geleceği olan sektörleri yakından tanıdı. ambalaj ürünlerinden tekstile kadar bir yelpazede edindiği deneyim ile türkiye’nin o yıllarda en inovatif girişimlerinden birisi olan hopi’yi hazırlayan ekibe liderlik etti. bana isterseniz eski kafalı deyin ama böylesine iddialı bir girişim için boyner size güvendiyse size bir baltaya sap olmamış demek biraz gariptir.

    baltaya sap olamamış kütüğe 31 yaşında tchibo türkiye’yi 32 yaşında da tchibo rusya’yı teslim etmezler, harvard business school da kendini ispatlamamış sopalara mba programında yer açmak adetinde değildir. diyeceğim o ki eğer geçtiğimiz 10-12 senede girip çıktığı işleri sayarsanız sadece, ve vizyonunuz salla başı al maaşı, çıkartma gıkını al terfini seviyesindeyse o zaman şuna bak amma çok iş değiştirmiş dersiniz. ancak girdiği işlerin hemen tamamında yeni kurulan bir ürün ya da platformu lansmana hazırlamak ya da bir atılımın peşinde olan şirketlerin değişim planlarını hayata geçirmek üzere davet edildiğini bildiğinizde görüşünüz değişebilir. benim bizzat şahit olduğum şirket değiştirmelerin tamamı eni şirketin umut şenol’u davet etmesiyle gerçekleşti, umut’un işi bırakıp başka yerde iş aramasıyla değil. ben- ki kurumsal şirket hayatından uzak durmak için doktora denen illeti göze almış adamım - , ben bile bu adamın pek çok ileri giden şirket için stratejik bir kaynak ve fırsat olduğunu biliyorum.

    ben mezunlar derneğinin spor salonunda kampanya varmış derdindeyken o yönetim kuruluna girmeye uğraşıyordu. şimdi baktım (adamı takip etmek mümkün değil, ezberden yazamıyorum kariyerini) da meğerse 9 senedir boğaziçi üniversitesi mezunlar derneği yönetim kurulundaymış. bir iki defa yönetim kurulu toplantısına katılmışlığım var. öyle özgeçmişimi parlatmak için yapayım denecek iş, çekilecek dert değil. adam üşenmeden dokuz yılını da mezun olduğu okulun derneğine vermiş. bu dönemde dahil olduğu sivil toplum girişimlerini yazmaya kalksam basın bültenine döner, şu eksi sözlükte iki gram prestijim varsa kaybederim.

    clear channel kariyerini ise bence sapla samanı karıştırmadan anlatmak lazım. ben işi daha fazla uzatmayacağım. hayatımda kendi yaşamını umut kadar iyi planlayan ve bunu ne kendinden ne de temel değerlerinden ödün vermeden yapan çok az insan gördüm. bu adamın chp’liliğine, beşiktaşlılığına bile laf ettiririm ama baltaya sap olmamış dedirtmem.

    gelelim beşiktaşa. biz daha bacak kadar çocukken umut’un bir gün bjk için bir taraftardan daha fazlası olacağını biliyorduk. hepimiz bir takım tutsak da sadece tuttuğu takımı değil takımın temsil ettiğine inandığı değerleri de cansiperane savunan sadece umut’tu aramızda. futbol bizim için sadece futbolken umut için süleyman seba’ydı, metin-ali-feyyaz’dı ve çarşıydı. yarım gönüllü bir galatasaraylı olarak hayatımda gittiğim ilk futbol maçı inonü yeni açıkta bir beşiktaş maçıydı ve beni yanında götüren umuttu. ilk fırsatta beşiktaşa kongre üyesi olacağını ve süleyman seba’nın anısına yakışan bir üye olmak için elinden geleni yapacağını biliyordum. ben asla onun kulüp ile olan bu aşkını anlamadım çünkü futbol dünyası bana anlamsız geliyor. ama biliyorum ki beşiktaş ona umut kadar gönül verenler için bir kulüpten daha fazlası (evet barcelona sloganının hacıladım, ama doğruya doğru). dolayısıyla beni en fazla kızdıran suçlama da beşiktaş camiasında umut’tan nefret edildiği, hatta hakkında işlem yapıldığı iddiasıdır. kişi karşısındakini kendisi gibi bilir derler.

    futbol camiasıyla haşır neşir olanlar galiba kendi çıkarları için kulüpleri sömüren asalaklara o kadar alışmışlar ki bir camiada birazcık sivrilen herkesi kendi tıynetlerinde kabul ediyorlar. ama yine de uslu bir dedektif olacağım ve bu iddiaların da aslını astarını soracağım sağa sola. gerçi ihtiyacım olan cevabı güvenerek alacağım adresi biliyorum.

    işte bu kısa yazı neredeyse tüm hayatım boyunca tanıdığım bir insanın imaj suikastına uğramasını engellemek için yazıldı. türkiye’de siyasete bulaşınca bir yerden paçanın boka batacağını, sen eğer kaygan bir taşa basıp batağa girmezsen paçandan birilerinin seni çekeceğini kabul edeceksin. arada sırada yazdıklarımı okuyanlar da bu kadar kişisel bir entri için beni affetsinler.
  • ibb meclisinde beka ve türkiyenin çocukları üstüne yaptığı konuşmayı çok beğendiğim siyasetçi.

    bu ülkenin asıl beka sorunu işte bu çocukların kötü yetişmeleridir.

    kaynak
  • beşiktaş'la yaşayan, beşiktaş semt kültürünü olduğu kadar ilcenin ekonomik ve sosyal lokomotif rolünü anlamış, içselleştirmiş bir beşiktaş gönüllüsüdür.

    ış hayatındaki başarılarını yakından bilmem ama üniversite okumak için istanbula geldiğinden bu yana besiktas ve cumhuriyet halk partisi için nasıl çalıştığını bilirim. eğer gerçekten söylentiler gerçekse, beşiktaş belediye başkan aday adayı olduysa ve olur da chp teskilati bir çılgınlık yapıp umutu aday olarak gösterirse beşiktaş kendi yılmaz büyükerşenini yaratmış olur.
  • gercek bir genious.
    o kadar genious ki 40 yasina kadar bi baltaya sap olamamis.
    yazilanlara gore muthis isler yapmis ancak ne hikmetse besiktas belediye baskan aday adayi olmaya karar verdikten sonra birden bire eksisozluk e entry ler dusmeye baslamis hemide 1 gun 2 gun 3 gun arayla. evladim umut bu kadar acemice yapilir mi bu isler. bir de ayni yazarlardan rakiplerine olumsuz seyler yazdiriyorsun. her neyse bu isin ahlaki kismiydi.

    besiktas jk de en sevilmeyen ve nefret edilen karakterlerden mayis ayindaki kongreden sonra birak denetleme kurulu uyeligini, kulübün kapisindan sokmayacaklar kendi menfaatleri icin heryolu mubah sayan bu arkadasi.

    birde isin emanetcilik kismi var
    yaptigi hicbir iste dikis tutturamayinca
    son olarak eski adiyla clear channel yeni adiyla core medya isimli sirkette ilbak(stroer) larin adami olarak tasiyici annelik yapmaktadir.

    diger tesbitlerimi daha sonra paylasacagim birden hepsine cevap verme potansiyeli yok cunku arkadasin.

    edit: 12.12.2018 tarihli karar ile besiktas belediye baskan aday adayi umut senol bjk adini sosyal medya ve her turlu internet ortaminda sahsi lehine, kulup aleyhine kullanmaktan tedbirli olarak disipiline sevk edilmistir.
  • kendisini 7 yaşımızdan beri tanırım. çocukluktan gençliğe ve yetişkinliğe geçişimizde adım adım başardıklarını gördükçe takdir etmemek elde değil. bu potansiyeli her zaman vardı. umarım daha da iyilerini başarır.

    not: birşey bildiğini sanıp aslında bilmediği konularda ahkam kesenleri gördükçe insan üzülüyor. cahil insan demek aslında tam da budur. birşeyden haberi olmayıp sanki bilgi sahibi gibi davranandır. evet umut’u çocukluktan beri tanırım. ama bu onun bana sipariş yazı yazdırdığı çıkarımını nasıl yaptırabiliyor akıl alır gibi değil. umut benim burada yazar olduğumu bile bilmez. sanırım herkesi kendi gibi görenler var.

    not2: üstteki notu yazdığım yazar entrysini ya silmiş ya kendisi bu diyardan gitmiş.
  • açıklama

    açıklama tam akpvari ve bolca rezalet barındırıyor.

    1- işiyle işgili olarak amirini aramış ama 1 ay önce… çıkarttırsam o gün yapardım diyor.
    2- şahsi bir mevzusunda beşiktaş antetli kağıdı ile algı yapıyor.
    3- bana saldırıyor çünkü biz eski yönetimle uğraşıyoruz, emrah tetikçi diyor.
    4- açıklamayı maç saati öncesine denk getirerek olayı kaynatmaya çalışıyor

    üzüldüm beşiktaş kimlere kalmış.
    kendisinin yönetime girişi de son dakika kıvrak bir “siyasetçi manevrası” ile olmuştu, umarım çebi acil bir şekilde bu kişiyi görevden el çektirir.
  • ibb meclisinde yaptığı konuşmayla akp'liler neye uğradıklarını şaşırmıştır.
  • gerçek bir kariyeri olmadığı için sürekli olarak sosyal medyada adını aratıp eşe dosta sipariş entryleri yazdıran, beşiktaş'ın yedek yönetim kurulu üyesi.

    eşinin dostunun başarı diye pr yaptığı şey de harvard'dan aldığı sertifika. gerçi kendisi de harvard mezunuymuş gibi pr yapıyor o ayrı. camiada herkes bu adamdan rahatsız. zaten aklı başında hiçbir beşiktaşlı, beşiktaş'a siyaset sokan bu adamı bir gram savunmaz. aklı başında hiçbir beşiktaşlı, beşiktaş'a siyaset girmesin diyenlere cevap olarak "sen başka partilisin tabii" demez. üşenmedim, savunan kişilerin entrylerini inceledim. hiçbiri beşiktaşlı değil. hepsi sol militan. en azından beşiktaş hala değerlerini korumaya çalışıyor diye avundum.

    çünkü beşiktaşlılık, beşiktaş'a siyaset sokmamak için yıllarını veren süleyman seba'nın bıraktığı beşiktaş değerlerine sahip çıkmaktır. bedava bilet için sosyal medyada adamcılık yapmak değil. 30 yıldır bu camiadayım, bunları yazmaktan bile hicap duyuyorum. yazık. çok yazık..
  • iş hayatında onu ileriye taşıyan zekası ve kişiliğini siyasette de göstermeye başlamış başarılı iş adamı. boğaziçi ve harvard mezunu. twitterdaki üslubuna ve ara ara gelen zekice ataklarına bakılırsa adını daha sık duyacağız. buraya hiç yazılmayanlar ise çocuklarına çok düşkün bir aile babası olduğu, güzel yemek yaptığı ve iyi balık tuttuğu.
hesabın var mı? giriş yap