unbelievable

• unbelievable'ın mekaniğindeki ayrıştırıcı kadın vurgusu kesinlikle politik doğruculuk, pozitif ayrımcılık kokmuyor. bunu yapmaya mecbur yapısını tarafsız kılmak için (hele ki erkekler dünyasında) iyi niyetli bir şekilde davranıyor hatta fazlasıyla. erkin, erkeğin, kutsiyet atfedilen üniformanın fiyakasını bozmamak için yapılan gizli sözleşmelerin, örtük niyetlerin kapısını çalıyor usulca. elbet anlayana. her türden kadın istismarını gösteriyor ama izleyicisini istismar etmiyor. sistemin eril çöplüğüne kadınların başkaldırısı. şaşalı, görkemli, hamaset kokan tiratlar atmıyor dizi. otoritenin mutlak ve şaşmaz hâkimiyetini sorgularken, sorulması gereken hiçbir sorudan kaçınmıyor ve sorduğu sorular için de ödül beklemiyor izleyicisinden. esas gerçekçilik tam olarak böyle bir şey nazarımda. benim için dizi tarihinin en iyilerinden olan the wire'dan bu yana kahramanlık titrinden bu denli uzak, kılı kırk yaran, polisiye trükleri, türün inatçı kalıplarını gerçeğin kıyısına bu denli yaklaştıran az dizi gördüm.
  
  izlerken nefessiz bırakıyor. ilmeği boynunuza geçirip yavaş yavaş sıkıyor. iktidar mekanizmasının umursamazlığı karşısında, karakterlere kahraman payesi vermek yerine, sıradanlık ve benimseme arasında normalleştirilen kötülüğün defterini aralıyor. ve belki de insanı sımsıkı boğan umursamazlık ummanı içinde yüzdürdüğü 8 bölümlük macerasının finaline kondurduğu kadın dayanışması iyimserliğini en çok bu dizi hak ediyor. senenin en iyi işlerinden biri. muazzam iş hakikaten. görülmeli.
• gerçek hikayeye dayanan, seri bir tecavüzcü tarafından mağdur edilen kadınların hikayesini ve bu seri tecavüzcünün yakalanma sürecini anlatan mini bir netflix dizisi. ana karakter, 2008 yılında bu tecavüzcü tarafından tecavüze uğrayan marie adler'dır. 2011 yılında yakalanan ve 327 buçuk yıl hapis cezası alan seri tecavüzcünün gerçek adı ise marc o'leary'dir. dizide yer alan tüm karakterlerin isimleri bire bir gerçek değildir. kaynak 1 kaynak 2
  
  oldukça etkileyici bir hikaye ve beraberinde gelen dizidir. tecavüz ve şiddet olayları sonucunda kurban pozisyonunda olan kişilerin psikolojisini oldukça iyi yansıtmıştır. hayatında büyük bir iz ve travma yaratacak olaylar yaşayan insanların yaşanan olaylar sonucunda akıllarında olan yegane soru sanırım "neden ben?"dir diye düşünüyorum. bununla alakalı olarak dizide sanırım en etkileyici ve hatta gözlerimden yaşlar süzülmesine sebep olan sahne şu olmuştur:
  
  --- spoiler ---
  
  8. bölümde beklenen mahkeme sahnesinde yer alan, 60'lı yaşlarında tecavüze uğrayan doris laird tarafından tecavüzcüye karşı sormak ve söylemek istediği şu cümleler:
  
  - neden beni seçtin?
  - ne yapıyordum da benim peşime düşmek istedin?. onu yine yapmaktan çok korkuyorum. artık çimlerimi sulamıyorum. cam kenarında kitap okumuyorum. rutinler insanı savunmasız kılar derler, hangi rutinim varsa yapmayı bıraktım. dünyamı çok küçük hale getirdi ve hala güvende hissetmiyorum. yaptığım şey neydi, bilirsem, yaptığım o tek şey neydi bilsem yapmayı bırakabilirim diye düşünüyorum ve belki o zaman hayatımı geri alabilirim.
  
  --- spoiler ---
  
  bu sorunun cevabı ne olursa olsun kayıpları asla geri getirmeyecektir maalesef. her ne şekilde olursa olsun; psikolojik, fiziksel ya da sözlü şiddetin her biri insanda ağır yaralar açmaktadır. adil ve huzurlu bir dünya diliyorum sadece.
• son zamanlarda izlediğim en etkileyici ve sürükleyici yapımlardan biri kesinlikle.
• netflix mini dizisi..
  
  tek seferde bitirilebilecek, insan psikolojisinin güzel tasvir edildiği bir dizi.
  
  karar vericilerin insanların hayatları üzerindeki etkisini de ele alıyor. birileri bu acıları gerçekten yaşıyor.
• güzel netflix işlerinden biri bence. 2 günde hemen izleyip boşluğa düştüm bile.
  
  --- spoiler ---
  
  insanların yaşadığı bu iğrenç tecrübeyi defalarca farklı kurumlara, kurumlardaki farklı insanlara sırf prosedür gereği anlatmak zorunda kalmasını izlemek bile sinir krizi yaşatırken o insanların neler hissettiğini tahmin bile edemiyorum.
  
  --- spoiler ---
• konusu itibariyle herkesin izlemesini dilediğim mini dizi. polisin bir suçlu aradığı ve bu sırada delillerden ipuçları yakalayarak bir sonuca varması olayı her daim dikkatimi çeken bir durumdur. bu yüzden dinamiği oldukça güzeldi. polislerin tecavüz olaylarını incelerken kullandığı yöntemlerin olduğu kitap katilin elinde. düşünsenize bu şekilde olan onlarca suçlu var aramızda. ya da bu bilgilere sahip onlarca potansiyel suçlu. son sözüm, gerçekten güzel bir diziydi.
• baştan sona kan donduran , 8 bölümden oluşan mini bir netflix dizisi.
  
  --- spoiler ---
  
  özellikle marie'nin psikologla görüştüğü sahne insanı epey sarsıyor. o an ona sarılmak ,korkma kızım hiç biri senin suçun değil , biz buradayız demek istedim. aynı şekilde mahkemedeki tüm mağdurlara da.
  suçlu yakalansa bile içim soğumadı. bilhassa marie'nin , ona ifadesini yalanlatan dedektiflere dava açmamasına sinirlendim. tıpkı zavallı marie'yi ortaya atıp linç yemesine sebep oldukları gibi onlar da yaptıkları rezaletin bedelini bir nebze ödemeliydi .marie'nin yalan söylemediğini herkese ilan etmesini , etrafındakilerin özellikle fitili ilk ateşleyen ,ondan şüphelenen koruyucu annenin vicdan azabı çekmesini isterdim. ama marie bunları tercih etmedi yaşadığı acılarla yoluna devam etti. onca acıdan sonra ne kadar devam edebilirse..
  
  --- spoiler ---
• (bkz: söylenmesi zevk veren ingilizce kelimeler)
• (bkz: 20 haziran 2008 hirvatistan turkiye maci)
• craig david in en güzel şarkılarından. insanın aşık olası, ne bileyim birinin omzuna başını yaslayıp saçlarını okşatası geliyor. resmen, sevmek istiyor insan dinledikçe. biri benim için de böyle şeyler hissetsin istiyor. birine böyle şeyler hissedeyim istiyor. sözlerini de yazalım tam olsun:
  
  always said i would know where to find love,
  always thought i'd be ready and strong enough,
  but some times i just felt i could give up.
  but you came and changed my whole world now,
  i'm somewhere i've never been before.
  now i see, what love means.
  
  [chorus]
  it's so unbelievable,
  and i don't want to let it go,
  something so beautiful,
  flowing down like a waterfall.
  i feel like you've always been,
  forever a part of me.
  and it's so unbelievable to finally be in love,
  somewhere i'd never thought i'd be.
  
  in my heart, in my head, it's so clear now,
  hold my hand you've got nothing to fear now,
  i was lost and you've rescued me some how-.
  i'm alive, i'm in love you complete me,
  and i've never been here before.
  now i see, what love means.
  
  [chorus]
  
  when i think of what i have, and this chance i nearly lost,
  i cant help but break down, and cry.
  ohh yeah, break down and cry.
  
  [chorus]
  
  now i see, what love means