• (bkz: anbariibaburu)
  • bir netflix mini dizisidir. gerçek olaylardan kurgulanmış, genç bir kızın tecavüze uğraması üzerine dünyasının nasıl değiştiğini ayşe tükrükçü'nün tedx konuşmasından daha iyi anlatmıştır.
  • etkileyici bir mini dizi. üzüldüm, sinirlendim, umutsuzluğa düştüm, haksızlığa uğradım, özgürleştim ve çok etkilendim. kadın olmak çoğu şeyin üstesinden gelmek demek ve mücadele gerektiriyor bunu bir daha anladım.
  • dün sekiz bölümünü birden izlediğim mini dizi. kadın detektifler ile erkek detektiflerin tecavüz mağdurlarına yaklaşımlarındaki farklılıklar çok dikkat çekiciydi.

    --- spoiler ---

    mağdurların muayene süreçlerini izlerken siz de sarsılıyor, sıkılıyorsunuz. sonrasında tecavüzcü'nün de benzer işlemlerden geçtiği kısımlarda bir nevi sessiz bir intikam, bir rahatlama duygusu kaplıyor sizi de.

    --- spoiler ---
  • bir çivi bir nalı, bir nal bir atı, bir at bir yiğidi, bir yiğit bir memleketi kurtarır!

    o baştaki marie nin davasına bakan memur işini düzgün yapsaydı her şeyin önüne geçmiş olacaktı. ama o naptı kıza inanmamayı seçti neden çünkü işine öyle geldi. görmeye çok alışkın olduğumuz manzaralar bunlar. etrafımızda sürüsüyle bu tiplerden var. bugün tarihli gazetede bile nevin yıldırım'ın haberin de ''kendisine tecavüz ettiğini ileri sürdüğü'' cümlesi yazıyor.
    .

    kadına tecavüz ediliyor sırf o anda ispatlayamadı diye ''iddia'' olarak kalıyor. bu kafayla çok zor çoook..
  • gözyaşlarıyla bitirdiğim dizi, karakterlerin hepsi çok başarılı. her duyguyu tadında veren çokzel dizi
  • unbelievable'ın mekaniğindeki ayrıştırıcı kadın vurgusu kesinlikle politik doğruculuk, pozitif ayrımcılık kokmuyor. bunu yapmaya mecbur yapısını tarafsız kılmak için (hele ki erkekler dünyasında) iyi niyetli bir şekilde davranıyor hatta fazlasıyla. erkin, erkeğin, kutsiyet atfedilen üniformanın fiyakasını bozmamak için yapılan gizli sözleşmelerin, örtük niyetlerin kapısını çalıyor usulca. elbet anlayana. her türden kadın istismarını gösteriyor ama izleyicisini istismar etmiyor. sistemin eril çöplüğüne kadınların başkaldırısı. şaşalı, görkemli, hamaset kokan tiratlar atmıyor dizi. otoritenin mutlak ve şaşmaz hâkimiyetini sorgularken, sorulması gereken hiçbir sorudan kaçınmıyor ve sorduğu sorular için de ödül beklemiyor izleyicisinden. esas gerçekçilik tam olarak böyle bir şey nazarımda. benim için dizi tarihinin en iyilerinden olan the wire'dan bu yana kahramanlık titrinden bu denli uzak, kılı kırk yaran, polisiye trükleri, türün inatçı kalıplarını gerçeğin kıyısına bu denli yaklaştıran az dizi gördüm.

    izlerken nefessiz bırakıyor. ilmeği boynunuza geçirip yavaş yavaş sıkıyor. iktidar mekanizmasının umursamazlığı karşısında, karakterlere kahraman payesi vermek yerine, sıradanlık ve benimseme arasında normalleştirilen kötülüğün defterini aralıyor. ve belki de insanı sımsıkı boğan umursamazlık ummanı içinde yüzdürdüğü 8 bölümlük macerasının finaline kondurduğu kadın dayanışması iyimserliğini en çok bu dizi hak ediyor. senenin en iyi işlerinden biri. muazzam iş hakikaten. görülmeli.
  • çok derin ve güzel mesajlar içeren dizi izlenmeli
hesabın var mı? giriş yap