tasakli kadinin ask-i ilani. soyle ki: bu kadin daglar taslar gibi kendi ayaklari uzerinde durmakta, hayatini yasamaktadir. isterse tek ayak ustunde 40 yalan soyleyebilir, cevresi genistir, oturup
miss manners’a “kaynanamin yolladigi hediye icin telefonla tesekkur etmem yeterli mi yoksa bir de ustune bir tesekkur karti mi yollamaliyim?” diye mektup yazacak biri degildir, dobradir, harbidir. ama sanmayin ki her sey gunluk gunesliktir. tasakli masakli diye tanimlansa da bir kadindir sonucta. arkadaslarla gecirilen kakara kikiri vakitlerin ardindan evde yalniz kalmak ona da koyar, “ay mumkun degil, hayatta inanmam valla!” dedirtir onun da aglayabilecegi fikri, ama kadindir, herkes gittiginde sarilacagi bir sevgili bedeni arar, yoksa gider evinde aglar
*.
kadin dedik ya, asik da olur elbet. asik olunca ne olur? hayatin mesgaleleri, “dunku toplantinin raporu”, “haftaya yetisecek rapordaki grafiklerin renkleri”, “ayse’nin bebegine alinacak hediye”, “ahmet’in kizarkadasi tarafindan terkedilmesi uzerine teselli icin nevizade’ye goturulmesi” gibi bir suru sey arasinda dolanan fikirlerinin birden ucup gittigini, salak salak tavana bakmakta oldugunu farkeder.
ohom deyip caktirmadigini umarak kendine geldiginde, dalip giden aklinin uretiyor olmasi gereken fikirlerin aslinda bu yeni arzu nesnesinin
* yorungesinde dolanip durdugunu farkeder. biraz sey gibi: annelerin altin gunleri icin defilenin sonunda dizaynirin kolundaki mankenin uzerinde podyuma gelen gelinlik etkisi yaratmak icin ozenip bezendikleri yas pastanin etrafinda dolanip “ulan bi parmak atayim bari kremasina lan! su cileklerden birisini gotursem cok belli olur herhalde?” diyerek agzinin suyunu gulp gulp yutkunarak midesine indiren cocuklar gibidir o fikirler. anne gelir, kolundan tutar, “git odevini yap sen bakiim!” der. ama bizim hatun tasakli ya, “yemisim misafirini, benim yavrumdan daha mi degerli? hih!” deyip pastadan kocaman bir dilim kesip cocugunun eline tutusturan bir anne olurdu haliyle. birakir fikirleri o arzu nesnesini fethetmek icin binbir yol dusunsun.
bu kadinin arzu nesnesi olmak da kolay degildir. adamin elbiselerinin altina goz koyar, hatta derisinin altina. adamin
mahremini fethetmeden rahat etmez, cunku o mahremi hak ettigini dusunmektedir. evet, bu kadin sevdim mi tam severim insanidir, yalan dolandan gonullu olarak vazgecebilir, sacma sapan numaralar, ufak tefek oyunlara tenezzul etmez. oh ne guzel diyen, boyle bir kadin tarafindan “secilmis” olmaktan haz duyacak adam tenini ona tahsis –ne tahsisi, tahsisten de ote- ona teslim etmek durumundadir. tasakli kadindan “cici kiz” olmasini istemenin bedelidir bu, oyunlari, kurnazliklari terketmesinin karsiliginda erkeginin teninde aklinda fikrinde bildigi gibi at kosturacaktir. onun samimiyetiyle kendisine ait olmasini isteyen adam da onu hukumran olarak kabul edecek mecburen. boyledir bu. nitekim, shakira da sarkisinda bangir bangir bunu soyluyor:
“seni sectim, bana ait olani soke soke alacagim!”