• --- spoiler ---
    godard hemen her filmde bir vesileyle sevdiği yönetmenleri (king lear'da orson welles), şairleri (alfakent'te paul valery), ressamları (serseri aşıklar'da picasso), oyuncuları (serseri aşıklar'da bogart) anar durur, herkes bilir. bu filmde de tonton dedemiz alfred hitchcock'un fotoğrafı ekranı kaplar bütünüyle. film birdenbire bir sanat kataloguna dönüşüvermiştir.
    --- spoiler ---

    godard izlemek hemen her zaman keyif vermişse de 68'in hemen ardından aşırı deneysel arayışlara kendini kaptırarak zaman zaman handiyse anlaşılmaz, karmakarışık, son tahlilde meslektaşlarını da deli eden filmler çekmeye başlaması her zaman tartışılmıştır ve tartışılacaktır; ama onun zirve işlerini 60'lı yıllarda aramak gerekir ki aynı şey kesinlikle truffaut, rohmer ve chabrol için de geçerlidir. une femme mariee de o güzide işlerden biridir.

    son olarak, truffaut'nun la peau douce adlı muhteşem melodramına çok benzeyen ama biçimsel kaygıları çok daha fazla ağır basan une femme mariee yönetmenin en çok ihmal edilen filmleri arasındadır. en kısa zamanda yeniden izlenmeli.
  • 1964 yapımı bir jean luc godard filmi olup godard'ın görsel biçimi en belirgin filmlerinden biridir. konumuz evli bir kadındır; peki evli bir kadın ne yapar? çocuğuna bakar, modayı takip eder, kocasını aldatır.

    filmin açılış sahnesinde yüzüklü bir kadının eli bir erkek tarafından tutulur; sonundaysa kadın erkeğin elini tutarken erkek elini çeker. ancak godard'dan bahsettiğimize göre, doğal olarak filmin mesajını bu kadar basite indirgemek filmi sistem eleştirisi diye özetlemek kadar abestir; bahsettiğim iki sahne arasında geçen 95 dakikada işin içine auschwitz, nuit et brouillard, sütyen ve daha birçok şey de girer. ayrıca godard'ın hitchcock'a selamı da manidardır, zira bu tam da kadının 'yanlış' şeyler yapmaya karar verdiğinin ertesine denk gelir ve malum, hitchcock sinemasında yanlış yapan kadının akıbeti bellidir. oysa godard sinemasında kadın kadındır.
  • that one may die tomorrow. he's waiting for a telephone call before killing himself.
    but no one calls.

    so he kills himself.

    we're all guilty.
  • --- spoiler ---
    haklı olduğumuzu kanıtlayamayabiliriz ama hatalı olduğumuzu kanıtlayabiliriz.
    --- spoiler ---

    aşk ve haz arasındaki o ince çizginin sorgulandığı harika bir godard filmi.
  • finallerden sonra bir kritik geçeceğim ama insan izlerken soylemeden edemiyor "ulan bu yonetmenler de olmasa o donemin fistik gibi kadinlarini goremeyecekmişiz" diye. swf

    işbu entry boktan-amacsiz imtihanlardan sonra genisletilecektir.
  • jean-luc godard'ın sevdiğim bir filmi.
  • fransız yönetmen jean luc godardın 1964 yapımı, dram/sanat filmi. her sahnesi ayrı bir fotoğraftır zannımca. yaşanılan aşk üçgeninde,aynı zamanda kadının toplumdaki yeri ve toplum tarafından özellikle medya aracılığıyla dayatılan güzellik algısı işlenir. bir de derin aynı zamanda hayatın özeti olan replikler barındırır.
    --- spoiler ---

    bazen haklı olduğumuzu kanıtlayamayız ama hatalı olduğumuzu kanıtlarız.

    haz ve aşk birbirlerinden farklı şeylerdir.

    --- spoiler ---
  • "erkekler, kadınlar için kabul edemediklerini kendileri için kabul ederler" sözü ile toplumsal cinsiyet, aile, aldatma ve her türlü sorgulamalara kapı aralayan filmdir. ayrıca, zamanın ruhunu iyi yansıtan ve o dönemde(vizyona girdiği 1964 senesinde) kadınların moda uğrunda ne hale getirildiğini eleştiren filmdir.
hesabın var mı? giriş yap