• 19. yüzyılda oxford üniversitesi* ve cambridge üniversitesi'nden* daha prestijli bir okuldu bu muazzam eğitim yuvası. charles darwin, james clerk maxwell, adam smith, david hume ve lord kelvin bu güzide üniversitemizde eğitim gören sadece birkaç kişi.
  • dünyanın en underrated okullarından biri olduğunu düşündüğüm üniversitedir. bünyesindeki school of informatics çılgın atmaktadır. yayınladıkları makalelere bakılırsa, yaptıkları şey tam anlamıyla çılgın atmaktır çünkü.
  • iskoçya'nın başkenti olan edinburgh'da bulunan bir üniversitedir. birleşik krallık'ın en eski ve en köklü üniversitelerinden biridir. 1582 yılında kurulmuştur. 2007 yılında thes (times higher education supplement) bu üniversiteyi, dünyada 23., birleşik krallık ve avrupa'da en iyi 5. üniversite olarak belirlemiştir. akademik anlamda başarısının yanı sıra, öğrencilerinin sosyal olmasıyla da meşhur bir üniversitedir. pek çok öğrenci kulüp ve topluluklarını bünyesinde barındırır.

    bu üniversiteden mezun olmuş ünlü isimlerden bazıları: adam smith, gordon brown, alexander graham bell, charles darwin, sir arthur conan doyle, david hume, james clerk maxwell, robert louis stevenson, sir michael atiyah ve ian wilmut

    http://www.ed.ac.uk/
  • aslinda okulun tam adi the university of edinburgh dur. neden the diye sormayin, oyle iste. okulun adini ben mi koydum.
  • buranin sosyoloji bolumunde devrimizin en asmis sosyologlarindan biri bulunur
    (bkz: donald mackenzie)
    iktisadi sosyolojiye ciddi katki yapmis, finansal sosyoloji (social studies of finance) denen literaturu baslatmis ve cok sayida ogrenci yetistirmis bir zattir bu. bolumu de kendi pesinde suruklemis anladigim kadariyla. diger actor-network theoryciler gibi bilim ve teknoloji calismalari uzerinden baslamis ve john law, bruno latour, michel callon gibi iktisadi sosyolojiyle ilgilenmis fakat onlardan farkli olarak bu sahada yogunlasmis ve iktisadi sosyolojideki alisilageldik konularin fazlasiyla disina cikip bolumu basli basina bir ekol haline getirme yolunda ilermektedir.
  • bugün bana kabul yollayan beni de biraz ağlatan ama çok pahalı olan bir üniversite. gidemedim diye de ağlarım artık napim.**
  • bir dönem dünyanın en iyi tıp fakültesinin bulunduğu üniversite, bir dönem dediysem (bkz: 1828) yılları.
    o yıllarda yaşayan burke ve hare, işsiz güçsüz birer aylak. 10 ay içinde 16 cinayet işleyip öldürdükleri insanlar 6-15 pound'a edinburgh üniversitesindeki robert knox'a satıyorlar. robert knox bu cesetleri kadavra olarak kullanıp dünya'nın bir çok yerinden gelen öğrencilere anatomi dersi veriyor. dünya'nın ilk çoklu anatomi dersi de bu sayede verilmiş oluyor. bir derse toplamda 4 kadavrayla gelen robert knox, burke ve hare'in yakalanmasıyla londra'da bir hastanede çalışmaya başlıyor. hare'in de kaçmasıyla burke idam ediliyor.
    ayrıca; kurbanı boğmak ya da anatomi cinayetlerine verilen ''burking'' ismi de william burke'dan gelir.
  • şehirle ilgili yukarda havadaki leylek die link verilmiş lakin fazla kaale almamanızı öneriyorum. zira ne alınır sorusuna adamların geleneksel kıyafeti olan, bayram, seyran, kutlama ve özellikle de düğünlerde giydikleri, en ucuzu 300 pound'dan başlayan kilt (kilt) denilmiş!

    he canım he, sen kilt al, keçiören'de, istiklal'de iskoç eteğinle, tüylü çantanla gezersin, üzerine de harcadığın en güzel 300 pound olur. bu insanlar neyin kafasını yaşıyor anlayamıyorum gerçekten!!!

    edit: tanımımı da yapayım. muhteşem binaları olan güzide üniversitem. lakin siz siz olun ilk senesi olan programlardan uzak durun. organizasyonsuzluğun kitabını yazdılar, üzerimizde deniyorlar ve sorunların hiçbirini program açılmadan öngöremediklerinden seneye hepsini değiştireceklerini söylediler. biz de arada onlarca deadline'la sefilleri oynuyoruz.
  • 2019 icin yayinlanan qs rankinglerinde dunyanin en iyi 18. universitesi oldugu ilan edilmis canim universitem.
  • turist olarak gittiğim bir hafta, pollock halls of residence denen yurtlarında kaldığım üniversite.
    rezervasyon yaparken 1000 kişilik yatak kapasitesi nedir anlamamıştım meğer üniversite yurduymuş. acayip değişik bir deneyimdi, yaz olduğu için boşalan öğrenci odalarında kalıyorsun ve kahvaltını öğrenci yemekhanesinde yiyorsun falan.
    şu gezi yazısında diğer öneriler de var: havadaki leylek / edinburgh
hesabın var mı? giriş yap