unutulmayan diyaloglar

• bir gün adamın birisine gözümün önünde sordular.
  
  -abi sevdiğin kadınla ayrıldığında unutmak için ne yaparsın ?
  -akşamına bi 70’lik rakı içerim.
  
  yıllarca aklımdan çıkmadı adamın pleasant bir duruşu.
• her 5 eylül geldiğinde ısrarla anımsadığım bir tane var.
  
  +korkuyor musun?
  
  -neden efendim?
  
  +ölecek olmaktan.
  
  -evet. belirsizlik korkutur beni her zaman.
  
  +eee belirsiz olan bir şey yok...
  
  -ben sonrasını kastettim. belirsiz olan sonra ne yaşayacağım.
  
  +sevdim seni. sigara al...
• az önce cereyan edendir.
  
  -harman kalmış adama aldolan mı yaptınız?
  +hocam nöbet geçiriyordu..
  -hocanı s2m
• 12 ocak cuma
  
  +gittin mi?
  -hayır efendim buradayım.
  +programın yoksa tekirova'ya gelsene, yarın cumartesi.
  -olur abi gelirim.
  .....
  
  +bizim tatil köyü hollandalı kızlarla dolu.
  - dikkat etmedim. eğlencelidir galiba.
  + ben uzun zamandır ilgimi kaybettim. bu villa iki kişi için bile çok büyük. merkeze yarım saat. burada kalabilirsin, müşterilerle zaman geçirirsin. sabah beraber kahvaltı yaparız. her gün kaybın bir saat olur. o da ağaçlar arasından yolculuk.
  -geç bitiyor işlerim abi. sabah erken başlıyorum. rahatsız etmek istemem.
  +pek uyumuyorum. gelemesen de her gün sabah bir ara.
  -iyi misin abi?
  +iyiyim sorun yok. insan yağmur bırakmayan bulutların dağılması için birinin aramasını bekliyor. biri aradığında güneşi görüyorsun ahahaha
  -gelirim abi benim için çok iyi olur, sıkılıyorum zaten :)
• e: mutlusun bakıyorum?
  
  k: seni gördüm mutluyum tabi.
  
  e: ben de seni görünce aynı şeyleri yaşıyorum işte. beni kendinden mahrum bırakma olur mu?
  
  k: hiç öyle bir niyetim yok.
• abimle beraber yolda amaçsızca, şuursuzca, bilinçsizce yürüdüğümüz günlerden birinde vuku bulmuş bir tuhaf diyalogtur efenim.
  
  nereye gittiğimizi hatırlamıyorum. biz yürürken önümüzde yolun kenarında yere oturmuş dilenciye benzeyen bir teyze gördük. önünde de aynı onun gibi yere yatmış bir köpek var. teyze hem hafif gülerek bize bakıyor hem de bir eliyle köpeği seviyor.
  
  teyzenin öyle gülerek bize baktığını görünce abimin de içinden sohbet etmek mi geldi ne olduysa yanlarına gittik.
  
  abim hiç selam sabah hoş beş etmeden “yavruları nerde?” diye sordu.
  
  teyze duraksadı. birden ciddileşti ve “ne yavrusu?” dedi.
  
  abim “köpeklerin yavrusu.” dedi.
  
  teyze “bunun yavrusu yok ki” dedi.
  
  abim “ama bu köpeğin memeleri emilmiş. yavrusu emmediyse kim emdi bu köpeğin memelerini.” dedi.
  
  teyze biraz korktu. hem abime hem bana hem de arada köpeğin memelerine bakıyor.
  
  “nereden anladın emildiklerini?” dedi teyze.
  
  abim de ikna mı oldu yoksa merakı mı gitti ne oldu orada bilmiyorum.
  
  “neyse sen yok diyorsan yoktur.” dedi
  
  ve yürüyerek oradan uzaklaştık.
  
  teyze, köpek, meme ve emilmek üzerine tuhaf bir diyalog.
• - neden bana inanmıyorsun?
  seninle problemim yok. size inanmıyorum, çünkü sizi tanıyorum.
  - siz kim?
  insanlar!
• sisli günlere günaydın bırakan cinsten olabilirler.
  
  + rica ediyorum, bir kere empati yap, bir kere dur ve benim yerime sen seninle birlikte ol.
  
  - hayır
  
  + neden peki?
  
  - çünkü yerinde olmayı hiç istemem.
  
  bi de favorilerimden monolog gelsin:
  
  - aynada böyle durduğumuzda arkamda gözükmüyorsun
  
  nerden bakarsan bak gözükmüyormuşum.
• +nasılsın?
  -ne iyi ne kötü
  +en azından kötü demedin
  -ama iyiyim diyip yalan da söyleyebilirdim
• görsel
  görsel
  görsel
  görsel