• bölük çömel, galk, çömel, galk

    üsteğmenden gelsin: gülme, dik dur, kıpırdama, hapşırma, bana bak,

    üsteğmen: bölük günaydın!
    askerler: sağ-ol
    üsteğmen: bölük günaydın!
    askerler: sağ-ol
    üsteğmen: uzatmaaaa... bölük günaydın!
    askerler: sol
    üsteğmen: uzatmaaaa... bölük günaydın!
    askerler: so
    üsteğmen: arkadaşlar dalga mı geçiyorsunuz daha yüksek... bölük günaydın!
    askerler: so!

    kışla içtima alanındayız albay istek-dilek ve şikayet mektuplarını okuyor.

    şikayet metni: cep telefonlarımız kışla içerisinde çekmiyor.

    albay: benimki nasıl çekiyor? götoşa bak!

    şikayet metni: biz bedellilerin yemin töreninde yürümek istemiyoruz.

    albay: yürüyeceksiniz! kim yazdı bunu? delikanlıysan ismini yazsana!

    ( hakikatten hakkınızı helal edin, bizim yüzümüzden ebenizi siktiler. yerden göğe kadar haklısınız)

    albay, atışa göndermiş olduğu sniperlardan dertlidir. içlerinden sadece bir kişi bu yarışmayı kazanmış ve onu yanına davet etmiştir. asker gelirken örnek alın, mal gibi gidiyorsunuz mal gibi geliyorsunuz.

    albay ekşi sözlükte yazılanlardan oldukça rahatsızdı ve ekşi sözlükte yazılanları dikkate almayın alayı yalan dolan demişti.
    gidip görünce anlıyoruz ki aslında yazılan her şey gerçekti.

    8.mekanize piyade tugay komutanlığı beşiktepe.
  • (bkz: başarılı)
  • acemiliğin ilk günü, ilk sabah içtiması komutan; "jandarma sakso bölüğüdür, en rahatınız en iyi çekendir." demişti, yalan yok rahat geçiyor.
  • asker ocağına yeni katılınmıştır. bin kişi içtimada komutanlarını dinlemektedir.
    komutan: bir derdi sorunu olan var mı arkadaşlar? asker ocağında biz sizin hem ananız hem babanız sayılırız bir derdi olan varsa söylesin.
    bir el kalkar,
    komutan: buyur evladım.
    acemi er: komutanım akşam botumu çalmışlar.
    k: kaç numara bot giyiyordun evladım.
    a: 42 komutanım.
    k:tamam evladım, akşama malzemelerini yer, sabah sana 42 numara bot sıçarım. başka sorunu olan var mı arkadaşlar?
    bin kişide bir sessizlik.
  • 2005 yilinda orduevinde şef garson olarak gorev yapiyordum. kasaya otuzlu yaşlarda bi kadın geldi hesap odemek icin. kasadaki askerde “hesabınız x lira hanımefendi” dedi. ablamız eliyle önce omzunu sonra bacak arasını göstererek;
    ”rütbe burada, burada değil, hanimefendi değil komutanım diyeceksin!” diyerek bizi dumur edip hesabı odeyerek gitmişti. sonra öğrendik ki ablamız çok taşşaklı bi yüz başıymış.
  • we solute the rank, not the man.
  • yer: kütahya hava lojmanları

    kantin daire başkanlığı satın alma sorumlusu olarak görev yapan komutanımız lojman aile kantinine gelir. çayı çok seven bir komutanımızdır kendisi.

    ben: hoş geldiniz komutanım, taze çay var içer misiniz?

    k: eyvallah, getir içelim.

    b: nasılsınız komutanım? işler nasıl gidiyor, yoğun musunuz?

    k: ibneye sormuşlar işler nasıl diye ''osurmaya vakit yok'' demiş.

    çayı püskürttüm.

    not: çok yaşa komutanım, saygılar.
  • "burda herkes kahraman."

    manisa merkez komando birliğinde el bombasına kafa atmış bir komandonun kahramanlık hikayesini tek cümleyle anlatması.
  • "seni iyi ki astegmen olarak almamislar"

    manisa bati kislada acemilik sirasinda ilk atislar sonrasi hanya'da ve konya'daki attigim mermilerin deliklerine bakan piyade ustegmen.

    "eger atisin duzgun degilse senl bulasikci yaparim".

    usta birligindeki piyade yuzbasi.

    "vay babanin kemigine ayni delikten gecmis ya bunlar".

    iki bucuk dakika once butun bolugun bulasiklarini yikatmakla tehdit eden piyade yuzbasi.
  • siz burada birliksiniz. beraber üzüleceksiniz. beraber büzüleceksiniz. beraber düzüleceksiniz*
hesabın var mı? giriş yap