ups

• bazen kafası karışabilen bir takip sistemine sahip firma:
  
  02.08.2007 10:21 mahmutbey hub şubeden geldi şube şubeden geldi
  
  üstüme gelmeyin demek istemiş.
• dün pasaportumu abd konsolosluğuna yolladığım la şirketto kargo. işin ilginç tarafı adamın biri geldi pasaportu aldı gitti. he bir de 15 ytl. ulan ne makbuz ne bişi. aradım müşteri hizmetlerini, kadın "beyfendi fatura bitmiş arkadaş o yüzden bık bık bık" gibi bişi dedi. utanmış gitmiş yani. gülerim ben buna. takip numaramı aldım ama. tüm gece online izledim paketimi film izler gibi. bursa'dan geçerken ayran içirttiler falan.
• kargo takip haritasını at yarışı izler gibi izliyorum.
  hadi aslanım dön artık şu köşeden. hadi koçum.^*
• yalancı şerefsizlerle dolu bir kargo firmasıdır. dağıtıma çıkardıkları paketlerden ellerinde kalanları müşteri adreste değildi diye bir sonraki güne bırakırlar.
• cuma günü antalya'ya bir dosya gönderdik, cumartesi karşı firmada olması için de ekstra bir ücret ödedik.
  
  pazartesi günü karşı firmayla görüştük, 3 gün geçmesine rağmen dosyanın ulaşmadığını söylediler.
  
  ups'i aradık gayet rahat bir şekilde, salı günü teslim edebileceklerini söylediler.
  
  bence başarısız bir kargo firması.
• geçtiğimiz cumartesi internetten alışveriş yaptım. kargo şirketi olarak da zat-ı alileri verilmiş, seçtik biz de. yurtiçi kargo'ya o kadar sövülür sözlükte, iyi bilirim ama, ups'e gelen yorumları okumamıştım. daha önce ups'le de çalışmamıştım. açtım bi okuyayım dedim. gönderilerin başka şehirlerde günlerce dolaşması, başkalarına teslim edilmesi falan şaşırttı, yuh bu kadarı da olmaz diye düşündüm. başıma gelmediğinden zaar.
  
  daha önce birçok defa, cumartesi günü internette yaptığım alışverişler, yurtiçi kargo tarafından pazartesi hep elimde oldu. bu alışverişimse, her gün ups'in sitesinden takip ettiğim, cumartesi siparişini verdiğim halde şu ana kadar elime geçmemiş durumdaydı. az önce yine kontrol edeyim dedim, gönderiniz teslim edildi yazısını okuyunca ağzım açık kaldı. elimde ürün falan yok. akşam üzeri 4 gibi kapı çaldı, kargo olabilir diye koşar adım cüzdanımı elime alıp hemen kapıyı açtım, bir yandan da kameradan bakıyorum kim gelmiş diye. kapıda hiç kimse görünmüyor. arada yanlış basıyorlar yine öyle oldu sandım döndüm oturdum yerime. meğer ups'in prensipli ve çok asil dağıtıcısı, zile bastığı anda kapıdan ayrılıp gitmiş kapıcıyı bularak benim gönderimi kimliksiz, kontrolsüz ona teslim etmiş. ulan sanki biz yarrak kafalının teki gelsin zili çalsın diye kapının arkasında yatmış bekliyoruz. ya oturduğum koltuktan bildiğin koşarak kalktım, cüzdanı alıp otomatiğe bastım. sadrazamın sol taşşağı geldi sanki adam yok!
  
  işini böylesine ciddiye almayan çalışanları olan, gönderi kime teslim edilirse edilsin umrunda bile olmayan saçma sapan bir kargo şirketi. gönderi alıcıya teslim edildi! yarrak teslim edildi!
• istanbul- malazgirt arasındaki mesafe olan 1295 kilometreyi 7,5 günde katederek beni kıskandırmı$ firmadır.. zira ben yürüyerek gitsem 21,5 gün sürecekti bu.
  
  (5 km/saatlik hızla giden sleepy, 4 saat yürüyü$ 1 saat dinlenme performansı ile, 4+1+4+1+4 ile 12 saat yürüyerek, 2 saat dinlenerek ve yemek yiyerek ve 10 saat uyuyarak, günde 60 km. yol gidebiliyor)
  (bkz: yurtiçi kargo)^*
• hayatım boyunca nefret edeceğim ve mümkünse hiç kullanmayacağım kargo firması. ingiltere vizesi alırken üniversite diplomasının aslını istemişlerdi, ben de hiçbir art niyet olmadan teslim ettim. ups'in normal kargodan çok daha pahalı olan kargosuyla da pasaportumun ve sunduğum dökümanların iadesini istedim. elime gelen zarfı açtığımda gözlerime inanamadım; kazanmak için yıllarca emek verdiğim üniversite diplomam ikiye katlanmış, buruşmuş haldeydi. kan beynime hücum etti doğal olarak, hemen aradım müşteri hizmetlerini, derdimi anlattım adam sadece 'özür dileriz' deme pişkinliğinde bulundu ve bunun dışında yapabilecekleri birşey olmadığını söyledi. bunun üstüne ingiltere konsolosluğuna ve ups'e mektup yolladım fakat yurtdışında olduğum için takibini yapamadım. diplomayı her ne kadar ütülesem, yatak altına koysam da bir daha eski haline dönmedi. yarın öbür gün çerçeveletip duvarıma bile asamam artık. diplomama her baktığımda bu firmaya olan nefretim aynen ilk günkü seviyelere dönüyor. evet ups, ömür boyu nefret edeceğim senden.
• kargo takip kisminda araci harita uzerinde gorebildiginiz icin, kargo teslim edilene kadar sitelerinin bagimlisi oldugunuz firma. dun gece arac yola cikti ankara'ya, haritada hala istanbul sinirlari icindeydi, arkasinda su dokecektim neredeyse ama sofore "iyi yolculuklar, kazasiz belasiz git, gel" diyerek pozitif enerji yolladigimi dusunuyorum. yalniz bu sabah cok uzun surdu teslimata cikis, ogle arasini da uzun tuttu sanki. neyse, arac su an kargonun teslim edilecegi caddede. tesekkurler ups!
• sinirden dudağımda uçuk çıkartan, lanet bir kargo firmasıdır. iş adresime, benim adıma yılda ortalama 300 kadar kargo ve mektup gelir. çalıştığım kurum türkiye çapında tanınan ve bilinen bir kurum olduğundan, bugüne kadar hiçbir kargomun teslimatında sorun yaşamadım. kargo teslimatlarının sorunsuz yapılmasının bir diğer sebebi de, kurum bünyesinde çalışan ve tek işi bu tür kargolarla mektupları teslim almak olan bir muhaberat servisimizin olmasıdır. bu, iş bilmeyen, beceriksiz kargo firmasının elemanları, ne hikmetse 3 gündür çalıştığım binaya kadar gelip, beni bu adreste bulamadığını iddia edip, kargomu teslim etmeden çekip gidiyor. 3 gündür peş peşe yaşanan bu olay sonrasında, teslimatçının binaya girişini, muhaberat servisine elinde herhangi bir paket olmadan gelmesini ve sadece gönderilecek paketleri sessizce teslim alıp, görevliye hiçbir isim sormadan binadan kaçarcasına ayrılmasını, güvenlik kameralarımızdan seyrettim. şu ana kadar ups firmasına 2 ayrı şikayet formu doldurup gönderdim ve herhangi bir makul yanıt alamadım. şimdi allah bu şirketin belasını vermesin de, kimin belasını versin? gayet net bir şekilde kurum yetkililerine mesajım şu: yarın o kargo bana teslim edilmez ve makul bir bahaneyle adam gibi özür dilenmezse, satın alma müdürüyle konuşup ups’le yapmış olduğumuz kargo anlaşmasını koşulsuz olarak iptal ettireceğim. “öyle saça böyle tarrak” vesselam!