212 entry daha
  • get out filmini beğendiğim yönetmenin son filmi. oyunculukları ve diyalogların bazılarını zayıf buldum ama fikir güzel. keşke get out kadar iyi işlenebilseymiş.

    aklıma en çok takılan soruyu buralarda göremedim. soruyu da düşünüp kaşınıp bulduğum teoriyi de yazayım dedim:

    --- ağır spoiler ---

    soru: orijinal ile replika çocukken yer değiştirmiş, güzel. orijinallerin hayatında ne olursa replikalar da aynısını yaşamak zorunda kalıyor, seçim şansları yok (eş, çocuk vs) o da güzel. peki ama yer değiştirdilerse neden aslında orijinal olan kadın replikanın seçimlerine göre yaşamak zorunda kalıyor?

    teori: bilim insanları yeraltında klonlama deneyleri yapıyor. önce sadece klonlamakla ilgileniyorlar. ama klonlarda ruh olmadığını ve orjinale bağlı yaşamak zorunda olduklarını fark ediyorlar. o zaman diyorlar ki "biz bu bağlantıyı kullanalım, klonları kukla gibi oynatarak orijinalleri yönlendirelim (mesela seçimlerde istediğimize oy verdirelim!). sonra bu konuda da başarılı olamıyorlar ve klonları başıboş bırakıp gidiyorlar. tabi bunlar derbeder oluyor, vahşi hayvan gibi yaşamaya başlıyorlar.

    buraya kadar zaten anlatılanları özetledim. teoriye geliyorum. bence, bu klonlardan bazıları başarılı oldu ve orijinallerini yönlendirme yeteneği kazandı. ama bu fark edilemedi. başroldeki klon kadın bu yüzden farklı bir konumda. orijinal kadın, klonuna olanları anlatırken ne dedi hatırlayın: "o gün lunaparkta sebebini bilmediğim bir şekilde babamın yanından ayrılıp kayboldum." yani resmen replika onu aynalı tünele çekti bence. küçük bir kız olarak o da ne yaptığının çok bilincinde olmayabilir. ama kızı görünce fark etti ve onu aşağı hapsedip yeryüzüne çıkarak istediği hayatı yaşadı. ve aşağıdaki orijinalini de kendine göre yönlendirdi. ama yine de, aşağıdakinin bir zamanlar özgür iradeli orijinal bir insan olduğunu bildiğinden bir gün peşine düşeceğini hep biliyordu. diğer klonlar başarısız olduğu için gölge gibi yaşamaya devam ettiler. yani orijinal kadınla diğer klonların yaşadığı hayat aynı, ama sebebi farklı. kadın aslında "biz burda bok gibi yaşarken siz yukarıda sefa sürdünüz" falan derken klon/orijinal ayrımı değil, yönlenen/yönlendiren ayrımı yapıyor bence.

    şöyle bir alt metin çok mümkün: klonlar alt sınıf, orijinaller üst sınıf insanlar. ve toplumda çoğunlukla alt sınıftaki kitleler üst sınıftakilerin yönlendirmesiyle yaşamak zorunda kalıyor (ekonomi, siyaset, kültür sanat,..). ama bazen de alt sınıftan biri sınıf atlayıp yönlendiren konumuna geçebilir. önemli olan hangi şartlarda doğduğunuz değil, hangi şartlarda yaşadığınızdır. tabi çoğunlukla coğrafya kaderdir*.

    kadının oğlu konusuna girmek istemiyorum çünkü çocukların hiçbirine %100 klon veya %100 orjinal diyemeyiz. anne klonsa baba orijinal, baba klonsa anne orijinal çünkü. ama çocuklarda da birbirini bilinçli şekilde yönlendirme yeteneği var.

    bu arada 3 güzel ayrıntı:

    - herkesin kendi klonunu/orijinalini öldürmüş olması (baba klonunu teknede öldürdü, kadın orijinalini yeraltında öldürdü, yeryüzündeki erkek çocuk yeraltındakini ateşe attı, yeryüzündeki kız çocuk yeraltındakini arabayla öldürdü)

    - us = u.s. (united states)

    - anarşiyi, alt sınıfların baş kaldırmasını temsil eden kırmızı tulumlar. (ha bunları nerden buldular diyenler: on yıllar süren bir hazırlıktan bahsediyoruz. ve yeraltından tek çıkış noktası o sahil değil. geceleri küçük gruplar halinde çıkıp gerekli şeyleri çalmış olmaları bence gayet mümkün)

    ekleme: erkek çocuğun da annesi gibi yer değiştirdiğini düşünmüyorum. bence annesinin klon olduğundan şüphelendi sadece. ama yeryüzündeki çocuğun başarısız olan sihirbazlık numarası (ateş çıkarmak) yeraltında başarılı olduğu için diğer çocuğun yüzünün yanmış olması çok mantıklı.

    ekleme2: sürekli aklıma yeni bir şeyler geliyor. yeraltında, yeryüzündeki hayatın karanlık bir versiyonunun yaşanıyor olması ister istemez stranger things'teki upside down muhabbetini hatırlatıyor.

    --- ağır spoiler ---
87 entry daha
hesabın var mı? giriş yap