• malum bu aralar #sendeanlat moda oldu ya herkes kadına şiddete hayır! diyor ya, ben yıllardır bu adamın her dizisini gördüğümde kurt seyit olsun her oyununu, sinema filmini gördüğümde ağrıma gidiyor... "gene işi kapmış pislik!" diyorum. neden? çünkü unutmadım sizler gibi. ezgi asaroğlu'nu dövmesini, magazindir, abartıdır, gelmiş geçmiştir cağnım'la kapatamadım. bence kendisi şiddete meyilli adamın toplumun her kesiminden olabileceğinin ayaklı kanıtıydı çünkü.

    bu yüzden üstüne gittim. o zamanlar rol arkadaşı olan leyla mecnun ekibi yoktanadam'ın düzenlediği kurtuluş son durak filmi söyleşisine geldiğinde "şiddete karşı film yapmışsınız e ama setinizde oldu o olay?" dediğimde o çok sevdiğiniz ahmet mümtaz taylanlar, o filmdeki kadınlar(!) olayı yalanladılar. "abartıldı bir tokat attı sadece" gibi komedi bir cümle kurdular. ve oradaki topluluk da bana bön bön baktı "kıza bak alt tarafı tokatmış işte, salak mısın burada ünlüüüğğ insanlar var görmekten haz aldığımız sorduğun soruya bak hıh" bakışları attılar. o kadınlar hemcinsleri ve meslektaşı olan kadını savunmadılar. toplum topluca erkeği aklama çabasındaydı çünkü! bakın beste bereket'e! o olaydan sonra kaç işte oynadı?! ama ushan'ın kariyeri de sevenleri de bitmedi...

    ben bu adamı tanımıyorum. yani kişisel bir derdim var sanılmasın. sadece ikiyüzlülüğün boyutu, tüm o "sanatçı" tayfanın, topluma örnek olacak sözde kişilerin sustuğu bu riyakarlığa gelemiyorum!

    ve yargısız infaz değil benimki, sette çalışan set ekibi arkadaşımdan bilgi aldım. ushan'ın ezgi'yi yere yapıştırdığını da, beste'nin gelip ezgi'nin karnına tekmeler attığını da biliyorum.

    hani tayip sıçtığı için cemaat sıvıyor ya, siz sözde sanatçılar bunu örtbas etmeye çalıştığınız için de ülkede "sanat" bu düzeyde! ushan'a da başarılarının devamını dileyelim, daha çooook iş alacak belli...
  • leyla ile mecnun setinde yaptığı şey, mesleğinin etiğine aykırı olması bir yana, kadın erkek fark etmeksizin bir insan olarak nerden bakarsanız bakın kabul edilebilir ya da basit bir olay değil. bu tıynette birine oyuncu olarak hala iş verilmesine de, "gözü kapalı" övgüler düzülmesine de gerçekten inanamıyorum. ekranda görmek istediğim biri değil artık, yerinde olsam buna yüzüm olmazdı zaten. oyuncu demeye de dilim varmıyor artık.
    halbuki aarda karakteri ile hem daha iyi tanınmaya başlamıştı birçok kişi tarafından hem de oldukça seviliyordu. leyla ile mecnun'un da kendi gidişatını da mah-vet-ti, bunun başka türlü izahı yok ne yazık ki.
  • ahmet kural hakkında henüz iddia aşamasındaki şiddetin on mislini meslekdaşı ezgi asaroğlu'na, uygulamış ve gayet kariyeri devam eden başarılı oyuncu.

    kadına şiddetin hiçbir şekilde kariyer bitirmediğinin ispatıdır kendisi.

    yorumsuz gerçekleri sıralamak gerekirse:
    - sıla, ezgi asaroğlu'ndan daha popülerdir.
    - ahmet kural da başarılı bir oyuncudur.
    - sıla, ezgi asaroğlu'ın aksine iddia ettiği kadar ağır bir şiddet uygulandığını ispatlamamıştır. ezgi ispatlamış, dile getirmiş ama bu denli görünür olmamıştır. ve fakat kimse o dönem vay ezgi asaroğlu ne güçlü kadın, uğradığı şiddeti dile getirdi, yanındayız falan dememiştir. kızcağız yediği dayağın üzerine işsiz kalmıştır. olay gündemde de kalmamıştır. aksine başarılı karakter diziden çıktığı için entel kuntel duyarlı kitle üzülmüştür.
    - ezgi, sıla kadar ünlü/popüler değildir. ahmet de ushan kadar efendi görünümlü değildir. ushan bizimkilerin daha sevdiği bir adamdır.
    -eğitimli, yetenekli, güzel bakan, güzel şiir okuyan, kelimelerle arası iyi olan, takip ettiğimiz güzel işleri yapan erkekler toplumun geneli gibi şiddete meyillidir ve onlara bir şey olmaz. gerekirse görmezden geliriz. sessiz kalırız. desteğimizi esirgemeyiz.
    - biz söz konusu ahlaksızlık olunca unutkanlığa ve türlü iki yüzlülüğe sahip bir toplumuz.
  • artık baa'sı bile gelse kurtaramaz.
  • hem dizideki şahane performansı, hem de gösterimine ramak kalan dedemin insanları filmiyle parlamak üzereyken, güzelim dizinin olduğu kadar kendi kariyerinin de içine eden zat.
    bir çuval incir hesabı. aferin.
    edit: aha; oynayacağı tiyatro oyununun kadrosundan da çıkartılmış.
  • bir kadını/insanı saçlarından tutup sürüklediği iddia edilen kişi. yaptığı, başlık altında "ayıp, hata, yanlış" gibi sözcüklerle tanımlanmış. iddialar gerçekse bu kişinin yaptığı ayıp değil, suçtur ve dava okunup cezalandırılması gerekir, öyle "üstad ayıp etmişsin kadına el kalkar mı" diyerek geçiştirilecek bir durum değildir. yani neredeyse özür dilese affedilecek. maşallah.
  • bu çocuğa dikkat...i.ü.d.k.'dan bu sene mezun oldu...okuldaki her oyununda da selam sırası kendine geldiinde özellikle daha kuvvetli alkışladığım oyuncudur...bakın,unutmayın bu ismi,benden dimesi...
  • peşin not: bu entry ushan çakır, ezgi asaroğlu veya beste bereket ile ilgili bir yergiden ziyade pek muhterem ekşi sözlük yazarlarının iki yüzlülüğüne tepki olarak yazılmıştır.

    eğer ezgi asaroğlu ile değil de ne bileyim ali atay ile ya da dizi içinde daha önemsiz bir rol alan mehmet usta ile kavga etseydi kendisi hakkında nasıl yorumlar yapılacağını merak ettiğim oyuncu.

    birincisi, olay hakkında ezgi asaroğlu'nun menajerinin açıklamaları ve gazetelerde yazan, doğru mu yanlış mı abartılı mı olduğu bilinmeyen haberler dışında hiç bir şey bilinmemekte. o yüzdendir ki kendisini asıp kesmeden önce bir soluklanmakta, sakin olmakta fayda var sevgili her şeyi bildiğini sanan kusursuz ekşi sözlük yazarları.

    ikincisi ve benim için daha da önemlisi, olayın perde arkası öğrenildiğinde ushan çakır'ın nispeten böyle bir davranışta bulunmasını gerektirmiş olabilecek bir durum söz konusu olsa bile ushan çakır'ın haksız olacağıdır. ama bir kadına el kaldırdığı için değil, bir insana el kaldırdığı için. dediğim gibi, çok merak ediyorum bu arkadaş, bir kadın yerine bir adamla kavga etseydi kaç kişi diziden atılması gerektiğini söyleyecek, kaç kişi "adama el kalkar mı terbiyesiz" diyecekti? kendinden daha güçsüz bir adamı dövse yine suçlanacak mıydı ya da kendinden çok daha güçlü bir adamı dövse "aslanım, kaplanım" diye hitap edilecek, "vurduğu yerden ses getirir", "bir durum olduğunda kavgaya çağrılacak adamlar" listesinde ilk sıraya yerleştirilecek miydi? yoksa tüm bunlar yerine insanlar, tamamen kendi çıkarlarını düşünerek sadece dizinin başına bir şey gelmemesini, yayından kaldırılmamasını mı temenni edecekti?

    ben anlamıyorum gerçekten bu iki yüzlülüğü. bu iki yüzlülüğe erkekler kadar kadınlar da sahip ayrıca. erkekler bir birlerine ana avrat küfürler eder, ağızlarını burunlarını kırarken "maganda kavgasıdır bırak yesinler birbirlerini" diye bakılırken ortama bir kadın girdiğinde kavga edenler dahil "bağyan var sakin ol, küfür etme" diyor, kavga başlamasına müsait bir ortamda bir kadın varsa "bağyan olmasa ben sana yapacağımı bilirdim"ler havada uçuşuyor bu diyarlarda yahu. aklınızı seveyim ben sizin.

    kadınlarda da var bu iki yüzlülük. şöyle anlatalım mesela; lisede bir kız başka bir kızdan dayak yerken etrafına toplanıp sırıtarak izleyen insanlar, aynı kız bir erkekten dayak yerken birden kaplan kesilip, ezilenin yanında yer alan hak arayıcısına dönüşüyorlar, dayak atan çocuğun ağzına sıçıyorlar. e tamam sıç da kız kıza kavga varken neden sesini çıkarmıyorsun? kadınlar dayak yerken kaka, pis, ayıp da erkekler aynı durumu yaşarken niye o kadar da kak pis değil durum?

    bu gibi durumlarda kadın-erkek ayrımını yapacaksan, bir başka insanın sinirlenip kadın mı erkek mi bakmadan dövmesine, darp etmesine de sesini çıkarmayacaksın bir zahmet. bir diğer olasılık da medeni ve aklı çalışan bir insan gibi düşünüp, fiziksel müdahaleye maruz kalan erkek de olsa kadın da olsa aynı şekilde ses yükselteceksin. daha anlaşılır bir ifadeyle erkek dayak yerken "aha kavga var lan" diye sırıtıp, kadın dayak yerken "tüü sana pis adam, kadına el kalkar mı" diye bağırıp bir yandan da "kadın da ne yaptı da hak etti acaba" diye geçirmeyeceksin içinden.

    on dakika sonra editi: bak bu da şimdi aklıma geldi. tut ki ezgi asaroğlu dövüş tekniği falan biliyordu ya da ushan çakır kendinden daha güçlü ama cinsiyeti kadın olan birisiyle kavga etti ve ağzı burnu dağıldı, çok pis dayak yedi. o zaman ne olacaktı? ezgi asaroğlu'nu asacak mıydık yoksa pis pis sırıtıp "ehe ehe ushan'a bak lan karıdan dayak yemiş" mi diyecektik?

    bu arada ezgi asaroğlu'na geçmiş olsun.
  • yaşadığı ve yaşattığı olaylara istinaden söyleyebileceğim tek şey; leyla ile mecnun'un ne kadar mükemmel bir dizi olduğunu bir kez daha ispatlamış olmasıdır.. zira kadına şiddet mevzusunun en hararetli yaşandığı, sosyal sorumluluk söylemlerinin havada uçuştuğu şu günlerde, çoğunluğu hatun olan bir kitle tarafından "olur öyle şeyler ya, çok takılmamak lazım", "noolmuş yani, abartmamak lazım" türü söylemlerle karşılandığını görmeyi başka bi şekilde açıklayamıyorum çünkü. ha bi de rolüne fazla mı kaptırdı acep diye zevzeklik yapabiliyorum.. hele ki, başka bir hatunun güdümüyle bunu yapmış olduğunu düşünmek bile istemiyorum.. başparmaklarımla kulaklarımı geri kalanlarla da gözlerimi kapatıp yüksek sesle "elöleöeöeöleöelölölölöleöleöleeöle" demek istiyorum.. duymamak istiyorum.. kadına şiddet çin'de de olsa gidip isyan ediniz..
  • televizyon dizilerinde ya da tiyatroda muhteşem oyunculuklar sergilesin, oscar adayı filmlerde rol alsın, maalesef. benim için ve bir çoğu için leyla ile mecnun'un kaderini değiştiren adam olarak kalacaktır. her ne kadar işin iç yüzünü bilmesek de o hadsiz tavırları seyir zevkimizin içine etmeyi başarmıştı zamanında.
    daha da kabalaşmadan entryimi burada bitirmek istiyorum.
hesabın var mı? giriş yap