• ziyadesiyle kıymetli bir belediyemiz. saygıyla selamlıyorum.

    kendilerine bir iki sualim var sadece:

    - motor iskelesinin önünde yüz yıldır süren bu amına koduğmun çalışması ne zaman bitecek?

    - siktiğimin mazgallarını yaparken topuklu giyenleri, çocukları, hayvanları ve engellileri de hesaba katmayı düşündüler mi hiç?

    şimdiden uzay boşluğuna yollayacakları nazik cevapları için çok teşekkür ederim.

    cümle halkımıza saygılar, hörmetler...

    güzel bir hafta olması temennisiyle efendim...
  • umuyorum ki yarın akşamdan itibaren sinem dedetaş tarafından yönetilecek olan belediyedir.
  • seçimden sonra "idari izin" bahanesiyle tüm kadroyu boşaltmış, işe gitmeyen belediye grubu.
    şimdi chp'nin ilk yapması gereken hemen görevliler hakkında soruşturma başlatıp, görevli ve izinli olanları ayıkladıktan sonra, bir de işe gelmeden maaş alan kadro hakkında yasal işlem başlatarak "bismillah" demesidir.
    sonrası zaten çorap söküğü gibi gelir.
  • bugün karne dağıtan okullarda peygamberimizin hayatı isimli bir kitap dağıtmış belediye.
    ayrıca okul yöneticileri ''bunu tatil boyunca herkes okuyacak döndüğünüzde sınav yapıcaz'' demiştir çocuklara.
    veli olarak ''ne sınavı!! '' diye sormam üzerine ''yok yahu ehi ehi belediye yarışma yapıyor.okulumuzda katılacak.o yüzden dedik'' cevabı verdiler.
    ne yarışması diye sormadım. sorsam ne olacak. belediye yapıyor işte.
  • istanbul'un en kötü yönetilen belediyelerinden biridir. hele ki salacak'ta yaşıyorsanız, hayattan soğursunuz. sabaha kadar asker uğurlamalarında silah sıkılması, evlerin arasında korna çalan zibidilerin dolaşmasına izin verilmesi, davul-zurna sesleri yüzünden günlerce uykusuz kalmanızın sağlanması belediye sayesinde gerçekleşir. yaptığınız şikayetler hiçbir işe yaramaz. polis ilgilenmez, belediye her zaman "sizden başka şikayet eden yok ama" der. oysa bilmez ki, biz mahalleli olarak sırayla belediyeyi arayıp hakkımızı savunmaya çalışmaktayızdır. peynir-ekmek gibi yalanla iş yaparlar.

    yetmez, yanınızda bulunan inşaat, yatak odası camınıza güvenlik kulübesi yerleştirir. sabahın körü giyinirken, bekçi ile göz göze gelir, kalp krizi geçirirsiniz. belediyeyi aradığınızda, zabıtayı aramanızı söyler. zabıtayı aradığınızda, biz baktık, inşaat alanında yer olmadığı için sizin camın önüne koymuşlar kulübeyi, perdenizi örtün der. siz sakinliğinizi korumaya çalışıp "senin eşinin, kızının yatak odasının önüne adamın birini dikseler ne yaparsın" diye sorarsın ve cevap olarak "kimse benim bacımın yatak odasına adam dikemez, doğru konuş" cevabını alırsın. yani zabıtadan bir şey yapmasını isteyeceksen ya karısı ya kızı olacaksın malum burası üsküdar belediyesi!!

    en sonunda bir gün cinnet geçirip inşaat çalışanlarıyla büyük bir kavgaya girersin ve o kulübe oradan kalkar. karşılığında belediye "sorununuz hallolmuş baykuşum ve ben, başka bir sıkıntınız varsa lütfen gene arayın" der. evet böyle de yüzsüzdürler.

    ve maalesef gene sıkıntı olur. aynı odanın camının önüne bir kamyon moloz yığar inşaat. 5 gün toplanmasını beklersiniz. bu 5 gün içinde mahallemizin bütün kedi ve köpekleri işer-sıçar bu moloz yığınlarına. yaz sıcağında öyle bir koku başlar ki çareniz kalmaz. daha önce telefonla yol kat edemeyeceğinizi öğrendiğinizden bu sefer hızlı cevap alma umuduyla twitterdan yazarsınız derdinizi.

    yaklaşık 15 tweetten sonra bir belediye çalışanı size onlarca karşı tweet ile geri döner. molozların 3 günlük olduğunu, sadece bir kaç torbadan oluştuğunu ve onlarında toplandığını söyler hatta bir sürü de "temiz salacak mahallesi" fotoğrafı yollar. ancak komiktir ki siz camdan baktığınızda molozlarla hala berabersinizdir.

    gene nevriniz döner, 50 ye yakın tweet ve fotoğrafla savaşa devam edersiniz. kimse size yalancı dediği için özür dilemez, tam tersine birde twitterdar engellenirsiniz. ve nihayet aradan 2 gün geçtikten sonra bir sabah kepçe, kamyon ve 6 işçi gelip 2 saat uğraşarak temizlerler yığını. böylelikle hem yalancı yerine konmuş, hem aşağılanmış, hem de sinir hastası olmuş olursunuz. malum burası üsküdar belediyesi, terbiyesizliğin bir nevi kalesidirler!

    hele birde fen işleri müdürlüğü var ki ona hiç girmiyorum! aynı allahın belası inşaat, apartman duvarına tekerlek kadar delik açtı, 2 seneyi geçti bir bilirkişi gelipte bakmadı ulan. sırf ben 4 kere şikayette bulundum, buna rağmen son aradığımda "aaa hiç haberimiz olmadı derhal ilgileneceğiz" dediler ki bunun da üstünden 2 ay geçti. allah belasını versin topunun varsa şayet!
  • yılmaz bayat döneminde arı gibi çalı$an,halkla içiçe olan,ancak akp kadrosunun gelmesiyle yenilik bazında hiçbir atraksiyonunu göremediğimiz belediyedir.
  • sokağımızdaki karlar eridikten sonra kalın dişli dozerle asfaltı kazımaya gelen belediye.
  • kedi evi yüzünden saldırıya uğrayan gençler in sokağına dev bir kedi evi yollayarak gençlerin arkasında durmuşlar, saldıran elemanlara da kapak takmışlardır.
  • bi gün arayıp ağzımı doldura doldura "üsküdar da oturmuyorum sadece nikah salonunuzu kullandık yetti sms tacizleriniz amk!" diyeceğim kurum.

    dip not: oldu da burada evlenmek istediniz, yapmayın.

    -ilgilenen yok gelin-damat halimizle belediyeyi tavaf ettik nerde bizim salon diyerek
    -başlangıçta beğendiğiniz salonda sizin saatinizde başka nikah oluyor kendi salonunuzu kendiniz arıyorsunuz
    -fotoğrafçının en kazık fiyatlısıyla anlaşmışlar bir de utanmadan dışardan çekim yasak diyorlar
    -otoparka park ettikten sonra gelinlikle-damatlıkla lağım suyuna iniverdik löp diye
    -ve en önemlisi kendilerinden nefret etmeme neden olan ayrıntı; 5 dakikacık bekletmediler nikahı trafikte takılan ailem olmadan evlendim

    en güzel günümü kabusa dönüştürdünüz
    haram zıkkım olsun verdiğim para, allahınızdan bulun.
  • validebağ korusu'na iş makinesi ve kamyonlarla girip moloz dökme talimatı veren sömürge valisi kılıklı yöneticilere sahip, halka ve taibiata düşman, sahibinin kurumu.
hesabın var mı? giriş yap