• sevgili üst kat komşum çiftin erkek olanı,

    doktorasını yapan, okumuş adamsın. hatta lise öğretmenisin. neden sürekli karına bağırıp çağırıyorsun? bazen üstümüze düşeceksiniz zannediyorum gümbürtüden. eşin gördüğüm en naif, en sessiz insanlardan biri. bir de bize "eşim benim başıma gelen en güzel şey, hayattaki tek şansım" falan diyorsun ama hiç de öyle davranmıyorsun. lütfen ona karşı saygılı ol. ona bağırma, bir şeyleri sağa sola fırlatma, tepinme, küfür etme. onu sev.

    bir de arabanı düzgün park et lütfen. kendin gibi yamuk yumuk koyuyorsun, sonra bizim arabalar dışarıda kalıyor.

    bir de teşekkür ederim, okumakla adam olunmadığını bir kez daha gözler önüne serdin.

    duma duma dum
  • merhaba kemal bey nasılsınız? kemaldi değil mi? isminizi komol olamayacağını düşünerek bir akıl yürütme yoluyla buldum, umarım yanlış anlamamışımdır.

    sağlığınızı sıhhatinizi sormama sanırım hacet yok. bir beygir kadar mukavemetli olduğunuzu dün gece bir kez, bir kez, bir kez, bir kez ve toplamda dört kez daha hatırlattınız. gelen konuklarımızı hakkıyla ağırladığınız için nacizane bir komşunuz olarak gururlanmadım değil. gerek semtimizin aydınlık yüzünü, gerekse ecdadımızın temel meşgalelerini koruduğunuz ve yaşattığınız için minnet duydum. insan minnet duyarken o an yaşanan ne varsa hepsini paket olarak duyuyor elbette. bu da bizim müteahhitlerimizin ucuza kaçmalarından kaynaklıyor canım. yoksa herkesin irili ufaklı minneti kendine.

    komol bey, dün gece ne güzel bir geceydi değil mi? gerçi sizinle olan münasebetimiz sabah 4'ü buldu. o kadar içildikten sonra eve o saatte girmek de normal ama. evinizi çok sevdiğinizi ve hiç eli boş gelmediğinizi bilirim. sabahın körü de olsa bu tutkunuza yine bağlı kaldınız ya vallahi helal olsun. gerçi o içkiler nereye içildi hiç anlamadım, maşallahınız var :)

    inanır mısınız bazı sabahlar nefesinizi ensemde hissediyor ve irkilerek uykumdan uyanıyorum. siz bazı gerçeklerin üzerinde yoğunlaşırken ben aynı saatlerde o gerçeklerin rüyasını görüyor oluyorum. yani küçük bir empati yaparsanız olayın en civcivli yerinde aşağıdan gelip sizin zilinizi çalmam gibi bi şeye tekabül ediyor bu durum. aşka olan saygımdan elbette böyle bi şey yapmam mümkün değil ya da bir diğer deyişle beni de sikersiniz diye korkuyorum. o yüzden nöbetçi yengenin "çoooooooooooooook güzeeeeeeeegghhhllll" nidalarını yorganımın altından, biraz da sinmiş ezik bir garson boy çocuk gibi dinlemeyi tercih ediyorum. bu esnada ister istemez zihnimde iki çıplak bedenin silueti beliriyor. fakat tahmin ettiğiniz gibi bir görüntü değil bu. daha çok boyunlarından eritilmiş kuyruk yağı akan ve birbirine dolanmış iki adet lombak karakteri gibi...

    komohhh bey samimi söylüyorum ki artık samimiyiz diye düşünüyorum, bu kadar kadını nasıl düşürdüğünüzü de keşfedemiyorum. fiziksel olarak bodrum veya marmaris'de gündüzleri halk plajında takılıp geceleri barın üstünde lambada yapan emektar erkek arkadaşlarımıza benziyorsunuz. ankara küçük yer, gittiğiniz bi kaç yerde rast geldim de hep entel-tiyatrocu-bohem vatandaşların hayatlarını erittiği mütevazi barlardı. acaba umutsuzlara umut olmak için mi böyle bir yöntem seçtiniz ki? olaya sosyal sorumluluk olarak mı yaklaşıyorsunuz acaba? vardır bi bildiğiniz diye düşünüyorum.

    sizi daha fazla meşgul etmeyeceğim. malum git-gel yol yorgunusunuz. kendimle ilgili değişimlere katkıda bulundunuz, bunu da söyleyeym dedim. allah razı olsun, artık saat 6 dedin mi ayaktayım. ne bir uykululuk hali, ne bir yataktan çıkamamak. bu sabah gelmeden önce 4 çeşit yemeğimi de yaptım, artık akşama ayaklarımı uzatıp bir sonraki bölümünüzü heyecanla beklemek kaldı. beri yandan insani ve hormonal bi takım taleplerimi yitirdiğimi de söyleyim de sevinin hadi hadi :) işte bu da sırf bi takım zevkler uğruna belki de yanlış insanlar seçmeme mani oldu. seks hayatım bitti tşk :)

    gerçek bir öğretmenmişsiniz sevgili komşum. hem de hayat gibi, sike sike öğrettiniz!

    hakkınızı helal edin, kombiyi de çıkarken kapatın. sıhhatler olsun.

    altta kalan komuşunuz : tanrı şiva
  • sevgili allah'im....

    tovbe estagfurullah en ust katta oturuyorum la.
  • sevgili üst komşum yasemin abla

    birkaç üst kata daha çık ve ordan kendini aşağıya bırak. bakalım eşyaları sürüklediğin kadar ses çıkacak mı?

    sevgilerle ben.
  • sevgili üst kat komşularım, sevgi pıtırcıkları,

    anlıyorum yeni evlenmişsiniz. enerji hat safhada. ama sevişmek için beni mi takip ediyorsunuz arkadaşım? yaptığım işe odaklanamadığım için kendi evimin içinde oda değiştirdim, yine geldiniz yatak odasını tepeme taşıdınız. nedir ulan sizden çektiğim? tuvalete giriyorum sıçmaya, bir bakıyorum banyonun içinde sesler eko yapıyor. mutfağa gidiyorum bir şeyler atıştırayım diye, yine ''kup, kup, kup'' yine ''kup, kup, kup''. ev ev değil, sanki porno stüdyosu mına koyim. yeter ulan. psikolojimi bozdunuz!!

    evine ses yalıtımı yaptırman dileklerimle, wtf ffs? k.i.b. cya..
  • sevgili üst kat komşum,
    gecenin üçünde dana gibi böğürerek, apartmanı yıkmak istercesine sevişiyor olmanızı anlıyorum. olur böyle şeyler, normaldir.
    yalnız, ablanın " elini çek, elini çeeekk" şeklindeki böğürtülerine bi anlam veremedim yemin ediyorum.
    hani açıklama da beklemiyorum ama, meraktan gebericem amına koyim. nedir tam olarak mevzu anlayamadım.
  • sevgili üst kat komşusu;

    kimsiniz kaç kişisiniz bilmiyorum,ama terliklerinizin çıkartığı ses ritimlerine göre ben sizi kafamda canlandırıyorum. erkek olanınıza sesleniyorum ben;

    siz , biraz kilolu ,30 yaşlarında ve yine 30 yaşlarındaki uzun saclı, oldukça zayıf,topuklu ev içi terliği fantazisi olan genç bayanla evlisiniz. bir de anneniz var yaşlı, arasıra geliyor o, her zaman yok.

    bazı günler kavga ediyorsunuz eşinizle.herşey iyi hoş sesiniz çok net geliyor, eşinize gayet saygılı bi şekilde derdinizi izah ediyosunuz. tartışmalarda en sık kullandığınız cümle kalıbı '' aşkım,canıım neden anlamıyorsun? aptal aptal konuşuyosun!!!'' oluyor. eşiniz anlamasa da ben gayet net anlıyorum derdinizi,heyecanla dinliyorum sizi .sonra sesler gittikçe yükseliyor ,tamam diyorum bu sefer kapılar çarpılacak, tabaklar bardaklar fırlatılıp kırılacak..ama olmuyor.o yükselen seslerin ardından ani bir ölüm sessizliği çöküyor..ben burda,olayın en heyecanlı yerinde kalakalıyorum, noluyor?neden susuyorsunuz? dayanamıyorum ,elime viledayı alıp vurucam bigün tavana ''ee devam etsenizee!!''.

    lütfen bu kadar merakta bırakmayın bizleri.

    not: sabahları da banyoda, afedersiniz karga bokunu yemeden, traş olurken nasıl şarkı söyleyebiliyorsunuz hayranım doğrusu. yarın sabah benim için barış mançodan kara sevda'yı söylerseniz sevinirim. zira en güzel onu söylüyorsunuz.

    tekrar teşekkürler.

    alt komşunuz.
  • bana gece gece odamın üstünden beri hiçbir nota deliğini kapatmadan kuvvetlice flüte üflenerek çalınan 9. notayı (do re mi fa sol la si do hü) öğreten oğlunuza minnetlerini sunarım.
  • sevgili orospu çocuğu her gece 2'ye kadar temizlik yapan sen, her sabah 8'de takır tukur temizliğe başlayan yine sen. sırf sana götlük olsun diye bazen gece yarısı bazen de sabahın altısında üşenmeden uyanıp dış kapıdan uzun uzun ziline basan da ben. insan gibi uyardım anlamadın, hayvan gibi uyardım yine anlamadın. ben senin yüzünden uyuyamıyorsam sen de benim yüzümden uyuyamayacaksın. he bu arada hayvanlığına devam edecek olursan arabana çok güzel resimler çizeceğim anahtarımla. öptüm kib bye.
  • hayata çemkirmektir. iç boşalmasıdır. işte bu da benim çemkirişim, mahmut'a isyanım.
    ------------
    sevgili üst komşum mahmut,

    sana bütün içtenliğimle, bir kuş yüreğinin ürperişinden yazıyorum bu mektubu. belki hiç bir zaman bunu göremeyeceksin, duyamayacaksın, hissedemeyeceksin ama söylemek istediğim şey:
    "torunlarının da senin de taa anuğakoyiiin. çıkın ulan hayatımdan you son of a bitch."
    kib.öptüm bye..
    ----------
hesabın var mı? giriş yap