• uyarmak isimli şöyle bir fıkra vardır,
    temel doktora gitmiş, "eşimle cinsel sorunlarımız var, bir türlü gerekli atmosferi sağlayamıyoruz ve seks gerektiği gibi olmuyor, bir soğukluk oluyor" demiş,
    doktor da,"ilişkiden önce eşinizi uyarırsanız, gevşetirseniz herşey daha iyi olur" demiş temel eve gitmiş, oturmuş tv de maç izlemeye başlamış, bu arada fadime mutfakta yemek yapıyormuş,
    -ula fadime
    -efendim temel
    -uyarıyorum maçtan sonra seni .ikecem...
  • olum bak git !
  • yusuf atılgan'ın anayurt oteli'nde (1973) zebercet'in babası 'ışığı yak' yerine 'ışığı uyar' dermiş. (s.97)

    (bkz: uyarma)
    (bkz: uyandırmak)
    (bkz: uyarı/@ibisile), uyartı
  • (bkz: ikaz etmek) (bkz: uyandırmak) (bkz: hatırlatmak)
  • insanın canı kadar ağır bedel ödeyebileceği hale gelebilir. bugün kanımı donduran bir olay duyduktan sonra bu neticeye vardım. babamın öğretmen bir arkadaşı sahilde yürürken turnaları ateşli silahla vuran ya da vurmaya çalışan bir grup genci "niye vuruyorsunuz hayvanları? nesli tükeniyor onların. hem eti yenilmez, sütü içilmez. yazık günah değil mi?" diye uyarmasıyla gençlerin "iyi o halde seni vuralım." diyerek adamın ayağına kurşun sıkmışlar. hastane de yatıyormuş adamcağız. ve sadece iyi niyeti yüzünden bu hale geldi. vahşete, haksızlığa hep sessiz mi kalmamız gerekiyor? anlayamıyorum ne hale geldiğimizi.
hesabın var mı? giriş yap