• gidildikçe mesafesini koruyan
  • tepede güneş, yerde kar, etrafta dağlar, dağlar, dağlar... burda insanlara "türkiye nerede?" demek durumunda kalıyorum; sırtımı yaslayacak sıcak bir yastık arıyorumdur belki. sol da iran, sağda ırak varmış. bizim yerler burda "arka"da kalıyor. ardında bırakıyorsun yani geçmişini, seni sen yapan memleketini, aşklarını, canını, herşeyini. hayata bir kere daha otuzunda başlamak gibi. yeniden dönebileceğin umuduyla kendini öldürüp yeniden doğurmak gibi. sonra geçmişin izlerini teninde yeniden aramak gibi, pişmanlık gibi. bilmediğin bir coğrafyada, yalnız (ama hakiki yalnız; kimse yok beni bilen, sen şöyle biriydin, hatırlar mısın şurda şunu yapmıştık... diyen) bir tek senin bildiğin bir yaşamın izlerini arıyorsun. tenime bakıyorum dünden beri, aklıma, hayallerime... izlerimi sıcak tutmaya çalışıyorum ya , hayat üşüyor burda...
  • ruhun huzura ereceği yer diye düşünülür en sıkıntılı günlerde. lakin gidip "abi buralar çok güzel hadi gel sen de" ya da "oğlum bi sik yok lan uzak uzak dedik ebemizi siktik" gibi geri dönüşümler alamdığımızdan gayri kıçımızı kırıp oturmaktan başka elden bir şey gelmiyor.

    hayırlısı diyip bir off çekiyoruz gene...
  • kafanızı da beraber götürdüğünüz sürece hiçbir yerin yeterince olmadığı.
  • ayrı, birbiriyle yakın ilgisi olmayan. *
  • çaresizlik için yazılmış tek kelimelik en kısa hikayedir. hayat kadar da uzun bir hüzün birikintisi.

    uzak
    sarnıç duvarlarım, serinliğim her dem,
    yüzüme gözüme, içime düşen gurbet,
    üzerine diz çöküp dua ettiğim mezar,
    her gece rüyalarıma karışan hüzün,
    hiç vuslata dönmedi mahsun yüzün.
    kaderim,
    kaçıp kaçıp sobelendiğim kader,
    içinde debelendiğim kader,
    kedimin gidip dönmediği yer,
    kendi kendimeliğim,
    boş bir pipodan gelen tütün kokusu.

    şimdi n'olucak uzak?

    umursamadığım el sözü,
    'porsuk' u akıttığım gözlerim,
    bir türlü atlatamadığım badire,
    ne zaman arasanız,
    kaçtığım kuytu kahve.

    hem başım hem sonum,
    en sevgili sevgilim
    ey hayatın kendisi
    ümidim, ümitsizliğim,
    herbiri, hiçbiri ve ikisi
  • toygar ali isikli'nin yaprak dökümü adlı dizide çalan sarkisi. dizinin web sitesinden indirilebilir mp3'ü.
  • kendi yağında pişmeye çalışan bir türk rock grubu.
    http://myspace.com/uzakonline

    (bkz: uzakonline)
  • içimizdeki göçmen mahalle, gurbet.

    hiç kimsenin iyi gelmediği yerden sarıyorsun yaralarımı
    hiç kimsenin dokunamadığı yerden kanatıyorsun sonra
    uzak bir yerden geliyor sesin
    hiç kimsenin uyandıramadığı yerden uyandırıyorsun
hesabın var mı? giriş yap