• abd'de obama'nın imzasıyla yasalaşmış. bundan sonra uzayda/göktaşında madeni bulan özel şirket onun sahibi olacak ve getirip dünyada satabilecek. su da dahil buna. adamlar uzayı parsellemek için yasa çıkartırken biz nelerle uğraşıyoruz.
  • trollemeler dışında gerçekten "ne çıkarılır?" kısmını merak edenler; nadir elementler ile okumaya başlayabilirler. hemen hemen oligopol olan bir piyasanın açık ara en büyük oyuncusu olan çin'in bu madenlerin üretimini giderek kısıtladığı, teknolojik aletlerin üretiminde ise söz konusu elementlerin elzem olduğunu gerçeklerini de aklınızda bulundurun; altın, gümüş gibi değersiz çöplerin peşinde değil yani kimse. sr-71'in yapımı sırasında gövde alaşımı için gerekli bazı metallerin sovyetler birliği'nden bin bir türlü paravan şirket ve bahane ile nasıl temin edildiği de ev ödeviniz olsun.

    trollemelere gelince:

    tarih: 10 mart 1876
    yer: alexander graham bell'in yanı

    uzak mesafeden insanlar birbirlerinin sesini duyarak konuşacak tımammmııığğ, sen bilmiyorsun tımammmııığğ.

    sallamadan önce biraz fizibilite yapsak keşke

    telefon defteri: boş teksir kağıtları
    bu da talep edeceklerin listesi: devlet başkanları

    1) her eve nasıl kablo döşeyeceğiz?
    2) bu kabloları hangi elementten üreteceğiz? buna element mi dayanır?
    3) insanların seslerinin karışmasını nasıl önleyip birbirinden ayırt edeceğiz?
    4) dünya üzerinde aynı anda kaç kişi kullanabilecek bu sistemi?

    notlar
    * bağırınca sesimin ulaştığı en uzak mesafe ~150 metre
    * telgrafın yerini alacak, kablosuzlaşacak diyenlerle ekstra dalga geçerim, yıllık telgraf gönderimine bak bakalım ne kadar çokmuş?

    daha detay da yazın, nasıl olacak, ne zaman yapılacak, ne kadar sürecek anlatın da öğrenelim bu telefonla iletişim fantağzilerinizi..

    bu da küresel ısınma şeysi (bkz: küresel ısınma yalanı)
  • ay, mars veya asteroidler üzerinde bulunan değerli minerallerin işletilmesi hayali (hangi hayal gerçeğe dönüşmedi ki?).
  • iyimser tahminlere göre, ortalama bir astreoid üzerinde 20 trilyon dolar değerinde maden* olduğu düşünülmekteymiş. gerçi karşı çıkanlar da var. abartılı bir tahmin olduğu ve çıkarılan elementlerin dünyadaki maden fiyatlarını düşüreceği için, rezervlerin değerinin 20 trilyon doları bulmasının zor olduğunu söylüyorlar.

    karışık bir iş, ama 2020'den sonra ivme kazanacağı da bir gerçek.

    edit: ayla ilgili güzel bir infografik çalışması var;

    http://i.imgur.com/51vsjtc.jpg
  • uzun vadede dünyanın kütlesini artırıp hızını düşürecek ve bir senede daha fazla gün olmasına sebep olacaktır. tabi getirdikleriyle tekrar uzaya çıkıp gitmezlerse.
  • amerikan jeoloji araştırmaları kurumunun raporuna göre dünyadaki alüminyum rezervlerinin 75 yıl, titanyum rezervlerinin 35 yıl içinde tükenmesi öngörülüyor. alüminyum ve titanyum başta uçak imalatı olmak üzere ağır sanayide kullanılmakta ve çare uzay madenciliğinde.

    rosetta uzay sondasının yüzey aracı philae 590 milyon km ötedeki kuyruklu yıldıza iniş yapınca bilim dünyasında tarifsiz mutluluk yaşanmıştı. yaşamın nasıl oluştuğuna dair bilgiler bile toplayacak, karanlıktan aydınlığa çıkacaktık. lakin işin rengi öyle değilmiş. işin aslı; uzay madenciliği konusunda avrupalıların amerikalıların mars madenciliğine cevabıymış. (bkz: asteroid madenciliği)
  • uzaydan dünyaya her gün yüz binlerce ton yeni malzemenin meteor ve toz formunda girdiğini bilmeyenleri göstermiştir. insanların toplayıp getirdikleri doğal yoldan giren malzemenin yanında hava cıva kalır. dünyanın kütlesi zaten her gün değişiyor. fakat giren katı madde kadar çıkan gaz madde de var. atmosferimiz uzaya kaçıyor.
  • stratejik öneme sahip, nadir bulunan elementlerin(ree) erişilebilirlik oranı azaldıkça ve ihtiyaç arttıkça bu elementlerin dünya dışından sağlanması ciddi bir alternatif halini almıştır.

    genelde meteorların içerdiği bu elementler için en yakın kaynak, meteor bombardımanı yaşayan atmosfersiz ay. kolonizasyon ve madencilik yakında başlayabilir, bu ilk adımlar atıldıktan sonra ver elini von neuman makineleri.

    (bkz: rare earth elements)

    http://goo.gl/mz8wi
  • moon filminin yan temalarından biri olan mevzu. mevcut teknolojiyle astarı fabrikasından bile pahalıya geldiği için orta vadede bilim kurgu fantazisi olsa da dünyadaki kaynakların azalmaya ve insanoğlunun alternatif arayışlara yönelmek zorunda kalmasıyla birlikte günümüzdeki petrol ve benzer endüstrilerle aynı stratejik öneme gelebileceği söylenebilir. bunun ne kadar zaman sonra olacağını şimdiden kestirmek zor. belki 100 yıl sonrası bile iyimser bir tahmin olabilir. belki de buna hiç gerek kalmadan bambaşka alternatifler üretilecektir bilemeyiz ancak uzay madenciliği için zorunlu şartlar oluştuğunda bugün bilime teknolojiye yatırım yapmayı fuzuli işler olarak gören ülkelerin acınacak hallere düşmesi mümkün. uzay madenciliği gelecekte şu an gerekli altyapıyı oluşturmakla meşgul birkaç ülkenin tekeline girerse ki bunun olması kaçınılmaz görünüyor dünyada çıkarılan madenlerden daha maliyetli olacağı için bugünün yan gelip yatan ülkelerinin zamanla yok olmaya kadar gidebilmesi bile olası. bilim üretemeyen toplumların geleceği de olmaz.
  • mottoyu “istikbal göklerdedir”den uyarlarsak, gelecek asteroid kuşağındadır denebilecek hamlelere konu ve elzem olan işler bunlar.

    dünyanın kütlesini arttırıp hızını falan da düşüremez, taş küre dediğimiz ve yaşadığımız yüzey, oranlandığında domates kabuğundan bile ince. 3 bin km çapındaki asıl çekirdekte de muazzam düzeyde demir ve nikel var. iki kıçı kırık asteroidden gelecek ağır metalle nasıl bozulabilir dünyanın hızı? ay’ın çekim gücü bu işi uzun vadede yapıyor/yapacak zaten.
hesabın var mı? giriş yap