• ışık hızıyla "yüz bin yıl" gidersek ancak kendi galaksimizin sınırlarına ulaşabiliyormuşuz, ben bilim insanlarının yalancısıyım.. sonrasında başka galaksiler varmış.. yani tünelin ucu hep karanlık..

    evrenin ucuna yolculuk isimli oldukça güzel bir belgesel var, üstelik türkçe seslendirmeli.. bu konulara meraklıysanız izlemenizi tavsiye ederim

    edüt: link güncellendi -> youtube
  • bilinen evren dediğimiz kısım aslında uzayın duvarları. yani insan ırkının gözlemleyebildiği yere kadar olan yer evrenin sınırı. he aslına bakarsanız ben de bir sonu olduğunu düşünüyorum ama sözelci zekam bir yere kadar kafamda 3 boyutlu olarak resmediyor olayı. uzay benim kaçışım lan resmen. bana uzay de dünya dışı akıllı yaşam de git. ben senin söylediklerinle 2 gün takılırım sessiz sessiz.
  • yok öyle bir yer. bittiği yerden devam eder. kendisiyle değilse bile bir yenisiyle...
  • (bkz: allah)

    şaka şaka, uzay bitmez. diyelim ki uzayın (bilinen evrenin) sınırlarına kadar gidecek bir uzay aracı yaptık, öyle bir teknolojimiz var ki milyonlarca ışık yılı değil sadece 1 gün sürüyor, evren her şeyden daha hızlıdır. bizim oraya ulaşacağımız sürede o daha da genişlemiş olur, genişlediği noktaya ulaşana kadar daha da genişler. her zaman bir adım arkasından gitmek zorundayız.

    <şu an adını hatırlayamıyorum, bir otobüse asla yetişemeyeceğimizi iddia eden bir felsefe teorisi vardı. ne kadar koşarsak koşalım mesafe asla sıfıra ulaşmıyordu vs. vs. onun gibi.>

    *edit başıyor* < edit: game set match ve high over and over imdadıma yetişti, bahsettiğim şey (bkz: zenon paradoksları) idi, içi boş bakınız olmasın diye bu ismi tercih ettim zenon'un hareket paradoksu demeyi tercih ederdim yoksa. bu paradoksu da high over and over'dan birebir alıntı ile açıklayayım başlığa gitmeye üşenenler için:

    "her dakika aradaki mesafe yariya iniyorsa asla yetisemezsin.
    yani 2 metre olsun otobusle aranda
    1 metreye duser
    0.5 metreye duser
    0.25 metreye duser
    0.125 metreye duser
    0,0625 metreye duser
    0,03125 metreye duser
    0,015625 metreye duser"

    game set match de şöyle açıklamış: "bir mesafeyi almak icin once yarisini almak gerekir sonra onun da yarisini sonra onun da yarisini..... o yarımlar sonsuza kadar gideceginden aslinda gidemeyiz."

    kendilerine teşekkürü bir borç bilirim, buradan da teşekkür edeyim. > *edit bitti*

    kısaca, evrenin sınırlarını keşfetsek dahi evren bizden daha akıllı ve daha karmaşık olduğu için her zaman bir adım önümüzde olacaktır, biz asla hızına yetişemeyiz, kuralları o koyar, biz uyarız.

    (bkz: ben buraya neden çıktım)

    edit 2: zenon'un hareket paradoksuna çeşitli açıklamalar geliyor:
    - isyenmiyen kıllar: zenon paradoksu kendi içinde çelişmektedir; zira hareket ve hız, uzay-zamandan bağımsız bir vektörel niceliktir.
    - boncuklubok: orada limit kavramı giriyor işte, 1/sonsuz = 0
    yani çok koşunca yetişiyoruz, paradoks kısmı klasik matematikte oluşan hesap boşluğu, modern matematik ortaya çıkınca kalmadı öyle bir şey

    teşekkürlerimizi sunalım.
  • uzay biten bir varlık olmadığı için, varolmayan yerdir. kavramın tam karşılığı uzay-zamandır ve şu an bilindiği kadarıyla düşünülebilen her yer uzaydır. başlıkta aslında anlatılmak istenen uzay değil evrenin sonudur. bizim galaksimiz ile birlikte sayısını hesabedemeyeceğimiz kadar fazla galaksi evrenin içinde durmaktadır. evrenin dışında ne olduğunu ise düşünmek veya hayal etmek her türlü mantıksız bence. çünkü henüz evrenin 4 boyutlu yapısını yani uzay-zamanı bile duyularımız yardımıyla algılayamıyoruz, bundan ötesini yani bildiğimiz fizik kurallarını muhtemelen içermeyen bir yeri hayal etmek bu yüzden pek akla yatkın olmayacaktır. yine de atom seviyesinden başlayarak düşünüldüğünde her şeyi kendine benzer başka şeylerle birlikte kapsayan ve onu da kendi benzerleri ile birlikte kapsayan -gezegenlerin yıldız sistemlerini, yıldız sistemlerinin galaksileri oluşturması gibi- bir küme olduğuna göre; evrenin dışında da başka evrenler olduğunu ve bu sayısız evren denizinin henüz adı belirlenmemiş başka bir üst küme içerisinde var olduğunu düşünmek az da olsa mantıklı geliyor. fakat tekrar düşünüce bu da saçma sanki.
  • evren surekli genislediginden anlamsiz onerme.

    edit: yani evet bir sınır söz konusu ama ona ulaşmak imkansız. siz ona gittikçe o sizden ışık hızında uzaklaşıyor olacak. ve ayrıca evren bizim algıladığımız 3 boyuttan, fizik kurallarından çok daha farklı işler. o nedenle evrenin bittiği yer gibi bir tabir aslında geçersiz.
  • soru: uzayin disinda ne var? cevap: bisey yok. soru: niye? cevap: cunku gidemeyiz o yuzden yok. bu mu lan bilim. dine daha sarildim. ıki rekat tesbih kilacam siz de gelin.
    edit: anladik la bizim algimiz filmin sonunu gormeye yetmeyecek ama bu demek degil ki bir sonu yok. soru disinda ne var? biz disina cikabilir miyiz degil. yok iki boyut kagida 3 boyutlu kup koysak soyle olurda. la anladik ama herkes o kagidin kupun ne sokumsa disinda bir sey oldugunu biliyor. uzay neyin icinde ? bilmiyoruz dememek icin kirk kaynaktan bir testi suyu doldurmaya calisiyorsunuz.
  • evreni uc boyutlu algiladigimiz icin bizim acimizdan evrenin herhangi bir sonu veya cikis yapabilecegimiz yeri yoktur.

    ıki boyutlu genisligi olmayan bir kagitta yine iki boyutlu bir canlinin yasadigini farz edin, bu canli icin kagidin koseleri cikis noktasidir. simdi ayni iki boyutlu canlinin uc boyutlu bir kupun uzerinde yasadigini dusunun. artik onun icin evrenin bir sonu olmayacaktir.

    bizler icin de aynisi gecerli. bizler uc boyutu algilayabiliyoruz ancak uzay dort boyutlu. tum o buyuk sayilarla betimledigimiz uzay genisligini ve ilkel teknolojimizi bir tarafa birakip yolun sonuna gidebilecegimizi hayal etsek dahi vardigimiz yerde herhangi bir sonla karsilasmayacagiz.
hesabın var mı? giriş yap