• insanoğlunun acizliğinin bir nişanesidir.
  • gündemdeki bir takım başlıklara istinaden hakkında görüş belirtmek istediğim konudur.

    (bkz: 13 eylül 2023 meksika hükümeti uzaylı ifşası)

    (bkz: bulunan uzaylı türünden daha güçlü olmamız)

    (bkz: 12 eylül 2023 hayata elverişli gezegen bulunması)

    söz konusu olası dünya dışı yaşama dair kurgusal tasarımlar olunca insanların dikkatini ve eleştirisini çeken malum bir durum var, o da uzaylıların genellikle aynı tipte, insana benzeyen görünüşte tasarlanması. aslında bu durumun sandığınızdan daha bilimsel ve mantıklı bir açıklaması var.

    (bkz: ortogonez) ve/veya (bkz: paralel evrim), (bkz: daralan evrim)

    elbette ki evrimsel biyoloji altındaki bu kavramlar aynı soy ağacı ve ya köken üzerinde gelişen özellikleri açıklamakta kullanılıyor. dünya dışı yaşam ise dünyadakinden tamamen farklı bir evrimsel tarih izleyecek. ancak tam da ilginç olan nokta başka gezegen ve ya gök cisimleri üzerinde gelişebilecek olan muhtemel yaşamın nasıl bir evrimsel süreç takip edebileceği konusundaki bilimsel ihtimaller ve tahminlerde.

    evrende yaşamın izini ve dünya'da yaşamın başlangıcını konu edinen astrobiyoloji'nin bize öğrettiği belli başlı dersler arasında en önemlileri yaşamın evrede yaygın olarak bulunan karbon, hidrojen, `su gibi maddeler üzerinde kurulduğu. her ne kadar başka gezegenlerde yaşamı var eden etkenler dünyadakinden sonsuz farklı biçimde çeşitlenebilirse de bildiğimiz anlamıyla yaşamın bilimsel olarak ortaya konmuş belirli sınırları var. bu konuda daha detaylı bilgi için okuması kolay şu kitabı öneririm.

    şimdi, astrobiyoloji ve evrimselbiyoloji'den öğrendiklerimizi bir araya getirdiğimizde dünya dışı zeki yaşam arayışı için bize bir fikir vermesini bekleyebiliriz. öncelikle ufo iddiaları ile bağlantılı bahsi geçen olası canlı türünü bir tanımlayalım: zeki, medeniyet ve teknoloji geliştirmiş, gezegeni dışında yıldızlar arası yolculuk yapabilen bir canlı türü. kendi başına bu tanım dahi biyolojik olarak bize insan doğasına oldukça benzer bir takım 'hedefler' koyuyor. (diğer yandan sadece dünya dışı yaşam dediğimizde mikrobik yaşam da bu kategori içerisinde ki muhtemelen bu evrende çok yaygın olan bir form. ancak uzaylı mikroplar teknoloji geliştirip ufo'ları ie bizi ziyarete gelemezler.) -öyleyse- kendimize şu soruyu sormalıyız: "nasıl bir canlı türü yıldızlar arası seyahati gerçekleştirip dünyaya ulaşacak bir yapıya erişebilir?". işte bu soruyu cevaplamak için insanlığın nasıl olup da uzay çağına ulaştığını (ve nasıl daha ileriye gidebileceğini) de cevaplamak/düşünmek gerekiyor.

    insanlığın evrimi için dünyada tek hücreli basit canlılığın oluşumunun ardından çok hücreli daha kompleks yaşam formlarının oluşması, ardından hayvanların, memelilerin, insansı hayvanların ve homo sapienslerin oluşumu gerekti. işin bu kısmı biyolojik evrim. ardından gelen tarihsel süreç ise sosyal ve tarihsel gelişimle insanlığın modern bilim ve endüstriyi keşfedip teknoloji ve uzay çalışmaları üreten bir türe dönüşmesi için gereken çok karmaşık kültürel, ekonomik ve tarihsel süreçler.

    peki tüm bunların uzaylıların insana benzemesi ile ne alakası var? öncelikle bir hayvan olarak insanı diğer türlerden ve son olarak diğer insansı maymunlardan ayıran özelliklerin neler olduğunu düşünün. sonra da diğer türlerin neden bir medeniyet oluşturamadığına bakın. örneğin bir ağaç türü ve ya bir kuş neden yıldızlar arası seyahat edebilecek bir medeniyet kuramaz? cevaba giden yol çok çetrefilli olsa da mesele basit; çünkü bir medeniyet kurmak doğa ile olan özel türde bir ilişki gerektirir. doğal kaynakları kullanmak, kendi biyolojinin sağlayamadığı avantajları zekayı kullanarak çevresel faktörlerden elde etmek ve sadece evrimsel değil tarihsel bir gelişim sürecine de sahip olmak.

    bir ağaç bi medeniyet kuramaz çünkü haraket ederek çevreyle aktif bir ilişki kuramaz; alet ve edevat yapamaz; daha basit ve doğrusal bir beslenme metodu izler. bir kuş ise biyolojik evrimini hafif olmak, çevik olmak ve en önemlisi uçmak üzerine kurmuştur. narin kanatları alet yapıp devasa barınaklar inşa etmek için uygun değildir. ancak bir insan ise sadece haraket etmekle kalmayıp diğer maymunlardan da farklı olarak iki ayak üstünde durabilir ve boşa çıkan ellerini alet ve edevat yapımı için kullanabilir.

    (bkz: başparmak)

    (örn. bir kırkayak ise sinir sisteminin büyük kısmını vücut fonksiyonlarını koordine etmekte kullanır, zeka ve bilinç için gereken beyin fonksiyonlarına yeterli nöral kapasitesi kalmamıştır.)

    burada ana mesele medeniyet inşaa edecek bir uzaylı türünün de gerek biyolojik evrim, gerekse tarihsel gelişim olarak insanlarla ortak bir çok faktör taşıması gerekliliği: etrafıyla aktif bir ilişki kurabilecek, haraket edecek, kaynak ulaşımı ve üretimi gerçekleştirecek, ancak zeka ve bilinç için gerekli diğer bilişsel fonksiyonları bastırmayacak bir bedene sahip olmak. tarihsel olarak sırayla toplum, medeniyet, bilim, endüstri, teknoloji ve uzay araştırmaları geliştirecek yayılmacı, rekabetçi ve en önemlisi meraklı bir zihin. işte bunları bir araya getirecek olan beden ve toplumsal tarih de insanlıktan farklı, ancak alakasız olmayan bir istikamette ilerleyecektir diye düşünüyorum.
hesabın var mı? giriş yap