• üzüntüden kaçmanın en kolay yollarından biri olmakla birlikte kesin çözüm değildir.
  • "kaç yaşında olursan ol, uyuyunca geçecekmiş gibi gelecek. kaç yaşında olursan ol, uyuyunca geçmeyecek"
    (bkz: cesare pavese)
  • üzgünken uyumak zor da olsa becerilir belki ama uyandığında üzgün olduğunu 3-5 dakika sonra hatırlarsın. işte o an kötüdür.
  • çözümdür ama işbu entry'nin saatinden de anlaşılacağı üzere kolay değildir.
  • uyanınca, o uyku sersemi halinle üzüldüğün şeyin aslında bir rüya (kabus) olduğunu düşünürsün. çok kısa bir süre.

    sonra kendine gelince... ne bileyim öyle işte...
  • bir de bunun “üzgün uyanması” var.olmaz olsun.
  • kaçıştır.
  • yatak batar mı insana? üzgünken uyuyunca batar.
    uyku yorar mı insanı? üzgünken uyuyunca yorar.
    sabah kalbi sıkıştırır mı? üzgünken uyuyup uyanınca sıkar.
    üzgünken, uyku bile zulümdür insana.
  • bunun en iyi uyunan versiyonu anneden terlik yedikten sonra ağlaya ağlaya uyuma versiyonudur. böyle kirpikler gözyaşından diken diken olmuş olur uyanınca. yıllar vardır öyle bir derin uyku fazı yaşamadım.
  • üzüntüden biraz uzaklaşmak için uyku birebirdir. uyandığında kaldığın yerden devam edersin ama farklı bir hal olur üstünde. dinlenmiş olarak üzüntüye yine sarılırsın. uykuyla ne kazandığını bilemezsin ama üzüntü iklimini yaşıyorken uyku bulutlar arasından görünen gün ışığı gibi etki bırakır. böyle durumlarda uyku motivasyon aracıdır. bir de ele aldığın mevzu alış saatine göre farklı etkiler bırakır. bazen uyku o an için canını sıkan bir tartışmanın şiddetini unutturur. ondan sabah ola hayrola, gün doğmadan neler doğar demişler. insanın şimdisiyle 12 saat sonrası arasında psikolojik yönden önemli farklılıklar olur. elimizden geldiğince bazı kararları uyku sonrasına bırakmakta fayda vardır.
hesabın var mı? giriş yap