• ailesiz yasardi bu kevaşe ondan ozendik
  • cocukluk yillarimin kabusu olan roman kahramanidir kendileri. okuyucu da takdir eder ki kizil komik saclari ve cilleriyle hic de kabus olacak bir gorunum arzetmez sevgili (bu kelimeyi kendisi icin kullanacagim soylense inanmazdim) pippi. ona kabus niteligi kazandiran havuc rengi saclari, cilleri ve koskoca ayaklariyla tam anlamiyla benim bir karikaturum olusuydu. evet daha ilk okul yillarimda otuzdan otuziki numaraya firlamis ayaklarimla bir kopyasiydim bu kizin. dizi ilk yayinlandigi siralarda dualar ediyordum kimse kesfetmesin diye, yazik ki oyle olmadi ikizimden sonra gelen fotokopim pippi pek bir populer oldu. lule sari saclar ve minicik ayaklarla populer olmak tercih sebebiydi benim icin, gorunusumdeki farklilik kaldiramayacagim bir yuktu. haber okulda ve mahallede pek cabuk yayildi dizinin adi "senin dizi" oldu. hain annem bile "aaa kizimin dizisi baslamis" diyip dusmanla isbirligi yapiyordu. saclarimi boyatcam diye tehditler savuruyodum bizimkilere tabi koca ayaklarimla ne yapacagim da kafami kurcaliyordu. sonra unutuldu gitti. cocuklar herseyi pek cabuk tuketir arkadaslarim baska eglenceler buldular kendilerine ben de kafama takacak baska dertler. dikkat edildiyse hep birinci tekil sahis kullandim. benimle ayni goruntuye sahip ikizim asla dusmanlik beslemedi pippi'ye. alay edeni "yer misin yemez misin" nidalariyla patakladigi icin kinini bosaltacak bir dizi kahramanina ihtiyac duymadi. ben nezaketle halledemeyecegim hic bi dert olmadigi yanilgisina daha o zamanlar dusmus idim. incelikler yuzunden pek bir inciniyoruz degil mi efendim...
  • bir bölümde evi temizlerken ayağına fırçaları paten gibi giyip, kayarak takılmıştı.ben de bu yöntemin çok kolay bir şey olduğunu düşünmüş ve de evi temizleme eylemini olduğundan çok daha eğlenceli bir hale getireceği halde annem tarafından niçin kullanılmadığını oldukça merak etmiştim.
    (bkz: çocukluk dönemi sanrıları)
  • astrid lindgren bu serinin ilk kitabini, 1945'te, kizinin 10. dogumgünü hediyesi olarak yazmis. sonraki yillarda filmleri çekilmis, 80'den fazla dile çevrilmis (meraklisi için: ingilizce pippi longstockings, almanca pippi langstrumpf, fransizca fiffi brindacier (bkz: fransizcanin abukluklari), italyanca pippi calzelunghe...) hatirladiklarim basa çikilmaz, neseli, iyi kalpli bir arkadas olduguydu. ben tapmasam da severdim, gülerdim. (bkz: en guzel cocuk romani).. irkçi ve feminist, okula gitmek istemiyor, çocuklara kötü örnek oluyor filan dediler sonra, ne diyeyim yani...
    astrid lindgren ise simdi 93 yasinda ve isveç'te inanilmaz sevilen bir kadın, pullara basilmis, nobel edebiyat ödülü alsin diye kampanyalar düzenliyorlar.. [ayrica kizlik soyadi da ericsson'mus (bkz: ericsson/8)]
  • bi corabi kisa digeri uzundu...
    severdim
  • bir dönem trt 1'de dizi olarak yayınlanmış ve "balona binmenin ve evde tek başına yaşamanın örf ve adetlerimize aykırı olduğu" gerekçesi ile yayından kaldırılmıştı. yaş ya 7 ya da 8, o kadar sinirlenmiştim ki "kim lan bu televizyonun müdürü" diye üşenmeyip araştırmıştım, internet de yok o zamanlar.

    daha sonra söz konusu müdürün tunca toskay olduğunu öğrendim. kendisi daha sonra mhp genel başkan yardımcılığı'na kadar yükseldi ama benim için hep "uzun çoraplı pippi'yi yayından kaldırtan adam" olarak kaldı.
  • acaip isvec yapimi bir cocuk filmi. cilli ve saclari örgülü kizil bir kiz basroldeydi.
  • üstelik bir değil bir öküz sürüsünün gücü vardı; ne biliim atı kaldırıp taraçayı temizleme gibi olayları vardı; veya hiç kasmadan boğanın boynuzunu koparma gibi...
  • saç örükleri yukarı dogru kıvrıktı,hatta ben küçükken örgülerimin içine tel koyup kıvırırdım öyle.ilkokulda jimnastikte bi kıza aynı pippiye benziyosun demiştim çok kızmıştı "çok ayıp amaaa" demişti.
  • "pippi lotta viktualia krusmynta efraimsdotter langstrump"
    kısaca "pippi" diyebilirsiniz.
hesabın var mı? giriş yap