• maalesef bi başka sözlük gerçeği.

    ortamın gediklisi olduk kaç senedir yazıyoruz çiziyoruz aralıksız ama, öyle uzun gözlemlere dayanmadan da kişisel bir bakış ile bu fenomen algılanabilir. ben yeni yazar olan arkadaşlar görüyorum böyle çin seddi gibi entry giriyorlar sldfkjsdlk kötülemeyin olm sizin iyiliğiniz için konuşuyorum ben. hep kapitalizmin iğrenç icatları bu marka değerleri falan. benim de hoşuma gitmiyor ama gerçek. bakıyorsunuz takdir edilen adamlar hep kol gibi yazıyor, siz de matah bir şey sanıp özeniyorsunuz onlara. kandırmışlar sizi olm. yok öyle bi şey.

    şimdi ben görüyorum solda ilgimi çeken bir başlığı ve tıklıyorum, öyle kocaman entry'yle karşılaşınca "uffff..." deyip aşağı iniyorum hemen. neden? kim olduğuna bakacağım. ona göre karar vereceğim okuyup okumamaya. bu işler böyle. zira o kadar çok yazar var ki, "farklı, okuduğuma değecek bi şey bulabilecek miyim?" kaygısı yaşıyor insan. çünkü zaman değerli. ben bile şu entry'yi girene kadar bana para kazandıran işime odaklanabilirdim misal. sözlük o "boş vakit öldürgeci" olduğu zamanları geride bıraktı. ruh hastalarının deşarj olmaya çalıştığı mucize kovaladığı bir yer artık. neyse, eğer nick'in uzun entry'yi okutacak marka değerine ulaşmışsa okuyorum. ulaşmamışsa "passaparola" diyorum güzel kızlar çıkıp dans ediyor. iki günde erişmek zor yani. önce dişe dokunur dikkat çeker entry'ler girmek lazım ki insanlar sizin okunmaya değer olduğunuzu düşünsün. ha sakın ama sakın "herkes okusun diye yazmıyorum ben" demeyin, fevkalade bi yalan olur. herkes okunmak için yazar. fekat kafadan o tuğla gibi entry'lerle (bazılarınız paragraf da yapmıyor o çok kötü) okunmanız çok çok düşük bir ihtimal. birinin dalgınlığına falan gelir anca. uzun entry'ler şuku alır ya mesela, sırf "helal olsun la hepsini okudum valla" diye veriliyor onlar aslında sdlkjfklsdfsdk. yani okunmayacağınızdan, tanınmayacaksınız ve okunmamaya devam edeceksiniz. varsa işte kankanız okur belki porno falan izlemiyorsa. bi de eski sevgiliniz. onun dışında en fazla bir iki tane sizinle aynı yalnızlığı paylaşan 50-60 entry'si olan bir nesildaşınız başlığınıza gelip "sağlam yazar" yazar o kadar sldfjdslkfsjdfk karın doyurmaz yani dürüst olalım. sonra bi de karşılığını bekler, öyle samimiyetsiz zorlama bir diyaloğunuz olur. hiç gerek yok.

    misal otisabi'yi falan düşünün. yazdıkça yazıyor ama en çok okunan yazarlardan biri belki. niye çok mu süper yazıyor? hayır ama işte nick'in marka değeri aşmış. aynı entry'yi sünnetçi ekrem dayı nick'iyle yayımla, 2 kişi anca okur (kankan ve eski sevgilin).

    bunu bi düşün. terazini ona göre kur biz de tıklayalım sldkfjsdk.
  • radioheadbanger değildir. o yüzden okumadım "nick" ile ilgili yorumunu da.
  • owencan'dır bence.

    owencan upuzun, gayet ciddi bi entry yazsa, ulan bu adam bile ciddiye aldıysa harbiden önemli bi konu derim ne kadar uzun olursa olsun oturur okurum.
  • gerrain var böyle, adam yıllık alışveriş listesi bile yapsa okurum, o liste nalburiye ve hırdavat kalemleri de barındırsın hiç fark etmez. heyhat, geçtim uzunundan, adam entry bile girmez oldu yahu. kısa entry'sine de razıyız.

    öyle ayda bir iki tane entry'le dönmüyor bu tezgah efendiii, efendiii!

    ~ diyene kadar toparlanıp, gitti adam. şom ağzımın ayarına sıçayım.
  • (bkz: kelevelelis)
  • "nickler temelde 4 özelliğe sahiptir; marka değerine ulaşmış veya ulaşamamış, yazdığının okunup okunmadığından endişe duyacak kadar kompleksli veya yazdığının okunup okunmamasına değil niteliğe önem veren. nickleri marka değerine ulaşmamış ve yazdığının okunup okunmadığından endişe duyacak kadar kompleksli olanlar tehlikelidir, ben onları okumam. nickleri marka değerine ulaşmamış ve yazdığının okunup okunmamasına değil niteliğe önem verenlere mutlaka ve birkaç kez şans veririm. nickleri marka değerine ulaşmış ve yazdığının okunup okunmadığından endişe duyacak kadar kompleksli olanların göründükleri gibi olmama ihtimalleri çok yüksektir, onara her zaman mesafeli yaklaşırım. nickleri marka değerine ulaşmış ve (buna rağmen) yazdığının okunup okunmamasına değil niteliğe önem verenleri ise mutlaka badi yaparım..."

    manfred rommel, 2005, stuttgart
  • (bkz: mies) entry'lerine tesadüfen denk geldiğim ve çok beğendiğim; tanımadığım etmediğim ve artık maalesef yazmayan yazar. olsun.

    2000 entry'sini de en başından itibaren tek tek okumaya başladım. abone olunan ve günü gelse de okusam diye iple çekilen bir dergi tadında yazdıkları. güzel.
  • tek geçerim depeyi. bilhassa uzun olsun istiyor insan. gerçi #10817104'den sonra görmek ksmet olmadı ama...
  • şimdiye kadar yazılmadığına şaşırdım doğrusu.. bütün kalbimle:
    (bkz: azuth)

    not: bu entry için kendisinden para aldım.
  • cok net bir sekilde bir marka varsa o da kesinlikle (bkz: mies)dir.
hesabın var mı? giriş yap