v1

• hitler, müttefiklere normandiya'da götün götün direnirken göring'in fransa'nın kuzeyinden londra'ya binlercesini "anuna koduklarım" diyerek yolladığı, ingilizlerin vızıltılı kabusu. churchill, v1'lerin intikamını amerika ile bir olarak almanya'ya savaşın son safhasında 1 milyon tondan fazla bomba atmak suretiyle yüzbinlerce alman sivili öldürerek almıştır. gel gör ki kendileri nasıl oluyorsa barış yanlısı savaş kahramanları olarak tarihteki yerlerini alıyorlar.
  
  (bkz: dresden bombardımanı)
• aslen bir roket demek yanli$ olur, bir roket motoru ile hareket eden insansiz bir ucak gibiydi. abisi v2 gibi yerden dik firlatilamazdi. yatay egimli rampalardan veya alman avci ucaklarinin altindan ate$lenirdi.
  atilan v1'lerin sadece dortte biri hedefe du$meyi ba$arabilmi$ti. bu silahin etkinligini du$uruyordu. roketin 650 km. gibi nispeten du$uk surati onu ingiliz avcilarinin namlusundan korumuyordu. ingiltere'ye atilanlarinin cogu royal air force tarafindan avlanmi$tir. ama londra operasyonlarinda hitler'in istedigi korku ve caresizlik hissini yaratmi$tir.
  (bkz: wernher von braun)
  (bkz: v2)
• sony tarafindan uretilen dijital fotograf makinesi. cogu ozellikleri f717 ile aynidir. kisaca f717'nin kompakt tasarlanmisidir. ceyrek-profesyonel makine de denilebilir kendilerine
• ramjet değil, pulsejet kullanan ölüm makinesi.
• bugünkü tomahawk füzelerinin dedesi tuhaf olan ikisi de ramjet motoru kullaniyor.
• kalkışı iptal edemeyeceğiniz süratı ifade eder.
• 3 yasindaki oglum sayesinde kaptan pilotun davetiyle airbus a330-300 cockpitinde gecirdigim kalkista duydugum ifade. kule ile acayip seyler konustuktan sonra take off diyip verdi gazi pilot ve yardimci ile karsilikli sunlari soylediler.
  -take off power set
  - 80. check
  - 100 . check
  - v1 (bunu ucak soyledi)
  - rotate
  - positive climb rate
  - gear up
  bu arada pilotlarin onunde bildigin klavye vardi. sol tarafta joystick gibi bir seyi hareket ettirerek kaldirdi galiba ucagi. sonrasinda habire dugmeye basmalar falan. havacilik sektorune ayri bir hayran oldum ayrica.
• ilk şantiyemde saha ekiplerini tanımlayan telsiz çağrı işaretiydi..
  
  "merkez v1, kkhhppffp!!"
  "v1 merkez dinliyorum, kkhpfppt"
  "oğlum o galvaniz saçların üstüne bir ağırlık koyun, bağlayın bişey yapın bak rüzgar şiddetleniyor.. alttan bir vurusa alır götürür birinin bi yerine gelir ikiye böler adamı, khhppffp!"
  "anlaşıldı şefim, ilgileniyorum khhppffp!"
  
  çok uzun zaman neden saha personeline "v1" dendiğini anlayamamıştım.. neden sonra mühendis ağabeye sorduğumda; şantiyede yapılmaya başlanan ilk bina v1 olarak kodladığımız ana villa (villa lafı aldatmasın, bahçe-havuz falan hariç 2500 metrekareye oturan aşağı yukarı kare geometrili bir yapı) olduğu için aylarca sadece orada çalışıldığını öğrendim.. zamanla ağız alışkanlığı olarak saha ekibinin adı v1 kalmış..
  
  sene 99, marmaris - kumlubük civarları..
  ___
  bu kutsal bilgi de burada bulunsun bakalım.. yarın öbürgün, yirmi küsur sene önce uzaya yayılan o radyo sinyalleri galaktik bir imparatorluk tarafından duyulursa "neymiş ulan bu v1??" diye düşünmesinler.. sözlükten alsınlar aradıkları cevabı..^*
• http://i46.tinypic.com/90v8m1.jpg
  
  (bkz: oh fuck moment)
• - meraklıları bilir normandiya çıkarması oldukça dar kabul edilebilcek bir sahil kesiminde, zor hava şartları altında yapıldı.
  
  - bu yüzden çıkarma sabahı akşama kadar sahilde oldukça fazla sayıda deniz taşıtının biriktiği söylenir. elbette almanların deniz ve hava gücü artık bitti sayılabileceğinden bir tehditleri yoktu.
  
  - bununla beraber bazı komutanlar sahile v1 atılmasını istemişler. hatta galiba belçika'daki bir rampa bunun için uygun bulunmuş.
  
  - ancak hitler iki sebepten bunu redddetmiş.
  *** birincisi tüm roketlerini ingiltere'yi dize getirmekte kullanmayı planlamakta hala. yani v2lerle beraber londrayı dümdüz ederse ingilizlerin dayanamayıp barış isteyeceğini sanıyor (ne müthiş stratejik öngörü ama!)
  *** ikincisi de teknik ve biraz haklı bir sebep. bu roketlerin etki alanı nokta atışa uygun değil. daha çok sahayı baskılama amaçlı. ama işte o sıkışık ve yan yana sayılabilecek durumdaki deniz gücüne fırlatılsa oldukça hasar verebilir diyen komutanlar olmuş.
  
  - velhasıl hitler bunu kabul etmiyor. sonra zaten neredeyse tüm rampalar ve roket depoları bombalandı 44 yazında.