• teknolojinin ne kadar ilerlediğini gösteren söz. eskiden tanrının gazabı, daha sonra van gölü canavarının van gölüne kendi şeklini vermeye çalışması derken artık bilgisayar ortamında hurafeler üretebiliyoruz.
  • haarp ın ne kadar ulvi işler yapabileceğini anlatan cümle.
    öyle ki bir ülkenin insanlarının aklını başına getirip
    bir takım insanların ülkenin doğusunu hatırlamasına neden oluyor.
    tıp gerçekten çok ilerlemiş bravo haarp.....
  • sağlam kanıt olmadan körü körüne savunulmaması gereken iddia. bunun yanı sıra her görülen olasılığa da "kanııııt!" diye atlamamakta fayda var.

    mesela http://www.emsc-csem.org/earthquake/map/gmap.php adresindeki deprem merkezlerinin düzenliliğini ele alalım. yakından dikkatlice bakarsanız, bir kaç noktada üst üste depremler kaydedilmiş (iç içe geçen çemberler).

    öncelikle: (bkz: precision) (bkz: hassasiyet)

    bilgisayarların sınırlı bir precision'ı vardır. az buz programlamayla alakası olan biri bunu kolaylıkla test edebilir, 1/3'ü ekrana yazdırırsanız 0.333 diye giden sayının bir kaç basamağından sonra garip sayılar gelmeye başlar. bunun sebebi, bilgisayarın normal veri tipleriyle bu kadar fazla sayıyı tutamamasıdır. bundan dolayı atıyorum 7. 3'ten sonrası dikkate alınmaz, yuvarlanır.

    emsc'nin bilgisayarında da aynı şey geçerli, o da sınırlı bir makine. dünyayı küre olarak kabul edersek 6378 km'lik yarıçaptan yaklaşık 128 milyon kilometrekarelik bir alanda oluşan depremleri kaydediyor. van çevresine bakarsak deprem merkezleri arasında en az 1 kilometre var. bazı merkezlerde birden fazla deprem olmuş, üst üste.

    bu ne demek? emsc'nin veritabanı bölgeyi dikdörtgen bir grid şeklinde modelliyor. grid'in kesişim noktalarına da depremleri yerleştiriyor. arada kalanları da en yakın noktalara yuvarlıyor. nedeni de, dediğim gibi, makinenin yeryüzündeki her noktaya deprem kaydedecek kadar kapasitesi olmaması. başka bir olasılık da ölçümlerin 1 km'den daha hassas olmaması, bundan dolayı en yakın 1 km'ye yuvarlaması.

    daha basit olarak, tamamen aynı noktada birden fazla depremin "yaratılmış" olma olasılığı, verilerin o şekilde yuvarlanmış olma olasılığından çok daha düşük. laboratuvarda kıçıkırık bir deneyi yaparken bile bu kadar precise sonuçlar alamazken, 10000 kilometre öteden aynı noktada birbirinden bağımsız 3 tane deprem yaratılmasını beklemiyorsunuz herhalde?

    daha somut kanıtlarla gelinirse belki bu iddiaya hak verilebilir. ancak elimizdeki veri ve kanıtlarla kesin olarak bu yargıya varılamaz.
  • deprem vergilerinin nereye gittiğini de ortaya çıkaran iddia. amerikalılar bizim deprem vergilerimizi çalarak haarp'ı inşa etmiş, sonra da haarp'le van'da deprem yapmış olmalılar. gerçi suç bizde, biraz daha kendimizi sıkıp, daha fazla vergi verebilmiş olsaydık, van yerine istanbul'da da deprem yaratabilirlerdi.

    şakası bir yana, haarp olsa da, olmasa da bir şey değişmiyor. vergiler birilerinin cebine gitmiş, depremde ölenler ölmüş. haarp'e bakacağına, kendisini soyanlara bakması gerekenler ise, hala bu adamların kucağında.

    http://www.radikal.com.tr/…27.10.2011&categoryid=97
  • "gerçeğin üç aşamasını" sözlükte kanıtlayan iddiadır.
    1-şiddetle reddedilir.
    2-alay edilir.
    3-kabul edilir.
  • (bkz: derp)
  • sarsılarak boşalsa haarp tan bilecek olanları gözler önüne sermiştir.
    1. derece deprem bölgesi diye duyarız ilkokuldan beri, bu fay hatlarının geçtiği, yani nispeten yeni tarihte oluştuğu için henüz yerine oturmamış ya da plakaların kayması sonucu arada sıkışan alanlardır.bunun anlamı, bu bölgelerde zaman zaman deprem olacağıdır.kimse ellemese, haarp diye bir proje olmasa dahi, milyonlarca yıldır bu fay hatlarında deprem olmaktadır, zaten fay hattının anlamı kimse ellemese dahi jeolojik etmenler nedeniyle deprem olabilecek bölgedir.
    kaç milyon yıldır olan bir şeyi, dünyanın yapısından kaynaklanan bir şeyi, azıcık teknoloji yaptı diye insanın kendine maletmesinden daha büyük bir kibir olabilir mi bilmiyorum.
hesabın var mı? giriş yap