• çıralı sahilin sonunda iki büyük keçiboynuzu ağacının altına kurulmuş cafe ve kamping alanı. websitelerinde kendilerini şöyle anlatmışlar...

    "adı üstünde kamping.
    gözlerini yıldızlardan, ayağını topraktan ayıramayanların tercih ettiği tatil yeri burası. veya başka bir açıdan bakıldığında, tüm yılı, yıldızları ve toprağı özleyerek geçirmişlerin…
    odada kurutma makinası soranlar değil, saçlarını rüzgarda kurutanlar gelir bize.
    poposuna batan haylaz taşı, o güzel anı anımsamak için çantasına atanlar…
    çıralı’nın mavisini, yeşilini, sarısını, dallardaki turuncuyu çok yıldızlı binalara değişmemek için nöbet tutanlar gelir bize.
    özgürlüğünü korumak için çadırlar kurup kalbini ortaya koyanlar ki bilirler kendilerini onlar…
    böyle bir misafiri ağırlamak kolay, uğurlamak zor olur.
    alışırız merhabasına, uykudan kalkınca suratının nasıl olduğuna…
    adı üstünde kamping.
    söküp peru’ya kursan çadırları ruhuna dokunamazsın."
  • bazen gereğinden fazla baslı müzikler çalıyorlar. hal böyle olunca üzerinizdeki yıldızlı ve ayağınızın altındaki topraklı ortamın köküne balta vurmuş oluyorlar. sıcak şarapları güzel. şarap-bira 10 tl, köfte servis 15 tl. gecelik ücret 35 tl. kamp alanına vereceğimiz puana gelirsek. yeaa man yeaa sana puanim 10 üzerinden 6 kankaa.
    https://youtu.be/klwj9unqdbw
    edit: puanı düşürdüm.
  • daha önceden antalya tarafında camping olan mekanları inceleyip eledim, bunu da internette hakkındaki iyi yorumlara istinaden kenara koydum.

    bugün eşimle dalyan'dan yola çıktık, yolda da arayıp bir teyit etmek istedim. önce 2 kere hem sabit, hep cep telefonunu arayıp ulaşamadım. daha sonra arkadaş geri döndü. fiyatı kişi başı 30 tl imiş, kahvaltı dahilmiş (bu kampinglerdeki kişi başı mevzusuna da hastayım). 7 yaşında golden retriever köpeğimiz var dedim, sorun olmaz dediler. neyse navigasyona girdik burayı düştük acayip yollara.

    mekanın önünde, sokağında tabela vs. yok. sokağa girdik, 4 tane araç l çizerek park etmişler. ben de girip içeri hem doğru yere mi geldik, hem de park sorununu ne yapalım diye soralım dedim. artık sahibi midir çalışan mıdır genç bir tane hıyarağasını koymuşlar önüne. "abi hemen şu sol tarafa çekiver" deyip içeri geçti direkt. o çekiver dediği yer başkasının evinin önüymüş bin saat kafa siktiler. girdim içeri tekrar sordum, yolun ortasına araç bıraktırmak gibi muhteşem çözümleri oldu. en son vazgeçip başka yere gittik artık.
hesabın var mı? giriş yap