• kasım 1942'de kanunlaşan, ii.dünya savaşı yıllarının ekonomik güçlüklerini aşmayı hedefleyen ve edinilmiş servet ve karlara yönelik çıkarılan bir defalık vergi.

    varlık vergisi'nin önemi, gayrimüslim azınlık, tüccar ve işadamlarına büyük darbe indirmesi ve çoğunun izleyen yıllarda ülkeyi terk etmesine yol açmasıdır.

    17 maddeden oluşan yasaya göre; büyük çiftçiler yanında, yüksek gayrimenkul sahipleri ve şirket ortakları bu kapsamda değerlendirilmiştir. kimin ne kadar vergi vereceği ilin veya ilçenin en yüksek mülki amirinin başında olduğu bir komisyon tarafından belirleniyordu. saptanan oran ve vergi miktarına karşı itiraz olanağı yoktu. (bkz: hukuksuzluk) ve 15 gün içinde belirtilen miktar ödenmeliydi. bunu izleyen 15 gün içinde eğer ödeme yapılmıyorsa çalışma kamplarına gönderiliyorlardı. verginin tahsili için yakın akrabaların servetlerine de el konuluyordu.

    müslümanların ve yabancıların sevretlerinin 1/8'inin, dönmelerin servetlerinin 1/4'ünün, gayrimüslimlerin servetlerinin de yarısının vergi olarak alınması isteniyordu. türkiye çapında 114.368 kişiye uygulanmıştır.

    bu vergi türkiye'nin uluslarası itibarını da zedelemiştir (italya ve almanya hariç).

    çalışma kamplarına gönderilmek üzere toplanan 2057 kişinin 1229'u istanbul'dandı. bunlardan 21 kişi kamplarda ölmüştür (öldürülmüştür).
  • ayhan aktarin 'varlik vergisi ve turklestirme politikalari' adinda bir kitabi var;isin ic yuzunu anlatan ve varlik vergisini bir surec olarak inceleyen bir makaleler derlemesi.
    bu arada varlik vergisinin yakin donemde yeniden gundeme gelmesini saglayan seylerden biri de, yilmaz karakoyunlu'nun ayni adli kitabindan uyarlanan salkim hanimin taneleri adli filmidir.
  • konu ile ilintili olarak;
    (bkz: altı yedi eylül olayları)
  • varlik vergisi uygulandigi zamanlarda halk arasinda bir fikra dolasir olmus. sozlukte fikra anlatacak kadar alcalmak eylemini gerceklestirmek durumundayim:
    bir yahudi, bir ermeni ve bir rum vergi hakkinda muhabbet ederken herkes odedigi vergiden dert yaniyormus.rum "yahu benim vergi kirkbin lira bittim ben" diye aglarken yahudi atilmis "ya ben napiyim benimki ellibin". ermeni de ayni dertten muzdarip "benimki de otuzbin mahvoldum ben!" derken ortama bir turk girince hepbir agizdan sormuslar: "kardes sen kac lira vericen?". "benim vergi bes yuz lira" deyince hep bir agizdan:" vay be ne mutlu turkum diyene"
  • varlik vergisinden dedemin yani sira babam da nasibini almis. 1943 dogumlu babamin adini dedem "bir varlik gitti, bir varlik geldi" diyerek varlik koymus.
  • "yokluk algısı" gibi bir kavram var olmadığından mânâsız olan bir devlet girişimi.
  • hukuk dışı olmasının sebebi kanunda belirtilmeyen ama tamamen komisyonların insiyatifine bırakılmış vergi oranlarıdır. kanunda "dönmeden bu kadar al, yahudiden şu kadar, ermeniden rumdan da o kadar" diye bir laf barındırmaz, ama yekün bütün komisyonlar nasıl olduysa mutabakata varıp bu oranları oluşturup iki hafta gibi abuk bir süre içerisinde tahsile girişmişlerdir.

    finansman kaynağı bolluğunun yaşandığı bu yıllarda bile böyle bir varlık vergisi toplamak pek çok aileyi çökerteceği gibi ikinci dünya savaşının yaşandığı ve dünya finans piyasasının çöktüğü bir dönemde (türkiyeden bahsetmiyorum bile) vergiyi ödemekte zorlanan aileler borç alamayıp likidite krizine girmeleri sonucu ellerindeki şirketleri, hisseleri, binaları, fabrikaları, tarlaları çok ucuz fiyatlara satmaya zorlanmıştır.

    zaten amaç da onların bu zorluğa girmeleri ve ekonomideki egemen yapılarını müslüman türk asıllılar lehine değiştirmekti. yapılan bu büyük hata hem bir insanlık ayıbı olarak tarihe yazılmış, hem ölümle sonuçlanacak kadar vahim boyutlara erişmiş hem de türkiye'nin benito veya adolf gibilerinin ülkelerini soktuğu imaja yakın bir hale gelmesine sebep olmuştur.

    bu feci vehamet karşısında aslında utanarak bahsetmemem gereken bir faktörden daha bahsedeceğimdir ki, zamanında aklını kullanmış işini kurmuş ve hükümete vergi ödeyerek girdi sağlayan tüccar halkın ekonomiden bu zorunlu çekilişi türkiye'nin kalkınma sürecine sekte vurmuştur. becerikli burjuvaziden kapital alınıp beceriksiz burjuvaziye verilmiştir.

    gayrımüslimmiş.. sen adamlara dirsek çık, sonra da "aramızdaki hainler!" diye lanse et. "türküm diyen türktür" yalanını sürdür. popülizmi kırınca feci bir milliyetçilik çıkıyor ki nerde hoşgörünün memleketi osmanlı anavatanı, nerde bu uygulamalar.

    demek ki zengine duyulan nefret, etnik kimlik kazanınca legal bir müdahale unsuru oluşturuyormuş..
  • varlık vergisi rıfat bali’ye göre ‘hiçbir nesnel kıstasa dayanmadan tamamen keyfi bir şekilde tahakkuk ettirilen bu vergilerle gayrı müslim tüccar ve sanayicilerin iflasına yol açıp onların müslüman-türk tüccar ve sanayicilerle ikame edilmeler’ hedefler. bu kanunla barem sisteminin uygulanır ve vergilendirmede nüfus g( gayri müslim) m ( müslüman) diye ayrılır. bu ayrımla “‘g’ grubunun vergisi m grubuna göre 5 ile 10 misli ağırlaştırlaştırılmıştır.
  • türkiye'de çok partili demokrasiye geçilmesinin hızlandırıcı sebeplerinden biridir. varlık vergisi;türkiye modernleşme paketinin milli burjuvazi yaratma ayağının önemli bir halkası olarak,gayrimüslim burjuvaziye handikap yaratmak için çıkarılmışsa da,türk hukuk sisteminde genel olarak "herkes eşittir,ama bazıları daha eşittir" anlayışına uygun olarak,daha varlıklı olan gayrimüslimler bu yasadan çok fazla etkilenmemişlerdir. aşkale'ye gönderilenler,maddi manevi eziyet yaşayanlar,varlıksız gayrimüslimlerdir. tek parti döneminin bu uygulaması,politika üzerinde gücü olan varlıklı gayrimüslimlerin huzursuzluğunu körüklemiş,milli burjuvaziyi de etkileyerek,ülkenin bir an önce çok partili demokratik yapıya geçmesini teşvik etmiştir.kurulan demokrat parti'nin kurucu üyelerinin geniş toprak sahibi olan kişiler olması (bkz: adnan menderes), (bkz: celal bayar),olayın bu ekonomik huzursuzluk boyutunu ve benzer tek parti yanlışlarından duyulan korkuyu açıklaması bakımından oldukça anlamlıdır.
hesabın var mı? giriş yap