• türkiye ihracatçılar meclisi başkanı mehmet büyükekşi, binali yıldırım ve ekonomi bakanı nihat zeybekçi'nin katılmış olduğu, ekonomi bakanlığı ile beraber düzenlenen türkiye ihracat haftasındaki demecinde ; sanayi'de yaşanan eleman sıkıntısına değinmiş ve üretim'de çalıştıracak ara eleman değil , vasıfsız işçi dahil bulamadıklarını söylemiş.

    vasıfsız işçi mi yoksa köle mi acaba bilemedim hangisini demek istedi, ama eleman sıkıntısı varmış, bunca işsizliğin olduğu zamanda gerçekten şaşırtıcı bir haber doğrusu.

    link
  • herkesi üniversite mezunu yaparsan iş beğendiremezsin.
    zorunlu eğitim yaşını bu kadar büyültürsen çekirdekten yetişmiş kalifiye eleman da bulamazsın.
  • asgari ücretle hafta sonları dahil günde 12 saat çalıştıracağın, ne maaş verirsen ver sigortasını asgariden yatıracağın için bulamazsın tabi ihracatçı şeysi.
  • meslek lisesi memleket meselesi deyip meslek liselerinin önünü kapatırsan böyle olur. meslek lisesinde okuyan bireylerin vasıflı birer eleman olarak mezun olması gerekirken nasıl ve ne koşullarda eğitim verildiği ortada.
  • bunun isteklerle gerçeklerle alakası yok direkt dümdüz yalan söylemişler.fabrikalar işçi almıyorlar almaları gerekirken kar yapmak için ve işçilerin yapması gereken işi de yeni mühendis alıp onlara yaptırıyorlar.burada da hükümeti övmek gerekmez yermek gerekir, bu tarz hamlelerle işsizlik artar çünkü 2 kişilik ve hatta 3 kişilik pozisyonları 1 kişi ile dolduruyorsunuz bunu da iyi bir şeymiş gibi sırıtarak açıklıyorsunuz.yeni mühendislerin hepsi mutsuz çünkü iş yerlerinde hem eziliyorlar hem de çok iş yapıyorlar.
  • bulamazsınız tabi.
    o vasıfsız işçileri ne şartlarda çalıştırdığınızı biliyoruz.

    bizde işe başlayan bir kadın çalıştığı fabrikadaki şartları anlattı.

    - cep telefonları girişte toplanıyor. çıkışta alınıyor. ailede acil bir durum olursa, fabrikadaki ustaya telefon açılıyor veya onun aracılığı ile. o usta da telefonlara aracı olmaktan sıkıldığı için "komple yasaklamış" telefonla görüşmeyi.

    - öğle yemeği dışında tuvalete veya sigaraya gitmek yasak. başını montaj yaptığın masadan kaldırmak kesinlikle yasak.

    - dirseklerini masaya koyarak çalışırsan usta dirseğine vurup indiriyor, çünkü dirsek masada çalışmak "daha düşük performansa" sebep oluyormuş.

    - sağına soluna bakmaman için çalışma yaptığın alanın sağına soluna "engel" koyuyorlar.

    - herhangi bir şekilde izin isteyemiyorsun, "talepte" bulunamıyorsun veya bir şey hakkında şikayetçi olamıyorsun. bunlardan herhangi birini yaptığın an siciline işliyorlar, ileride bir gün işten atılırsan tazminat vermemek için bahane olarak kullanıyorlar.

    10 yıl üstü çalışanlara tamzinat vermemek için düzenli mobbing yapılıyor.

    kadın anlatıyor bunu. oradan kendini kurtarmak isteyen ama "kurumsal firma" diye sesini çıkaramayan kadın. "yahu arkadaş bunun kölelikten ne farkı var, kurumsal dediğin firmanın ne kurumsallığı var ki? sana mı kurumsal? asgari ücrete köle çalıştırıyorlar, tazmiantını da nasıl olsa vermeyecekler. herhangi bir yerde bu maaşa ve bu özlük haklarına sahip olarak rahat rahat iş bulursun niye kölelik?" dedim kendisine.
  • sorun bakalım o şahsa;

    1- çalıştırdığı işçiye ne kadar maaş veriyor?
    2- maaşını tam gününde hesabına yatırıyor mu?
    3- haftada kaç saat çalışıyor?
    4- yıllık izin haklarını kullandırıyor mu yoksa sene dolmadan girdi-çıktı yaptırarak yıllık izni haketmesine engel mi oluyor?
    5- haftalık izni var mı o işçinin? varsa haftalık izinde ek mesai yaptırılıyor mu?
    6- fazla mesai yaptığı zaman mesai ücretini yasal olarak alabiliyor mu yoksa orada da çeşitli katakullilere giriliyor mu?
    7-asgari ücretin üzerinde maaş alan personelinin sigorta primini asgari ücretten mi gösteriyor yoksa tam maaşına göre yatırıyor mu?
    8- bulduğu vasıflı personellere vasfının dışında, yapmaması gereken işler de “şunları da sen hallediver iş yetişsin” şeklinde yaptırılıyor mu?

    eyyorlamam bu kadar.
  • imam hatiplerin mantar gibi türemesi, katsayıların yok edilmesi, bütün eğitim sisteminin yozlaştırılıp eğitim dışında her şeyin sunulması, meslek okullarının anlaşılmaz hali, her şehre açılan üniversiteler, yök'ün ittirmesiyle üniversite kontenjanlarının yüksek tutulması ve üniversite sınavında birkaç netle dahi mühendislik kazanılabilmesiyle kesinlikle ilgisi olmayan durumdur. işçilere 19. yüzyıldaki avrupalı akranlarıyla kıyas yapılabilecek denli şartlar sunulmasından veya ekonomimizin üretim unsurunun senelerdir çöpe atılmış olmasından bahsedenlere ise kargalar bile güler, hem de kaba etleriyle. gördüğümüz üzere mis gibi iş var, işsizler iş beğenmiyor.
  • vasıfsız danisman ilanı verirlerse anında bulurlar
hesabın var mı? giriş yap