• çok fazla zorladığında hemen bir gazetenin web sayfasındakı herhangi bir haberin okuyucu yorumlarına bakarak kolaylıkla atlatılan şey.
  • baskalarini bilmem ama bende periyodik olarak tekrarlayan durumdur. pek cok belirtisi vardir, ama misal ben amerikali bir tanidigim "tatilde turkiye'ye gidiyorum biliyo musuuun?" dediginde icimde uyanan hislere gore sila hasreti cekip cekmedigimi tespit edebiliyorum. karsimdaki kisiye karsi bir sempati duyuyorsam, "bilmem nerenin kebabi cok guzeldir, su muzeye de mutlaka git, suranin manzarasi cok iyidir, gitmisken bilmem kimin cd'sini de al" falan diyorsam anliyorum ki iyiyim. ama yakin zamanda turkiye'ye gidecek olan soz konusu amerikaliyi bogmak, sagli sollu tokatlamak istiyorsam, "ben burda surunurken bu herifin orda ne isi var" diye dusunuyorsam ve bana ait olan birseyler caliniyormus hissine kapiliyorsam anliyorum ki vatan hasretinin dibine vurmusum. bir de ilginc ve alakasiz sebeplerle tetiklenebilen birsey, mesela annemle telefonda konusurken "balkon" lafinin gecmesi, youtube'da takilirken bir burak kut (evet burak kut??) sarkisi dinleyip okula servisle gidilen gunleri yadetmek, ingilizce bir sohbet esnasinda arap kokenli bir arkadasimin insallah demesi, turkiyeden getirilen ojenin bitmeye yaklastigini gormek, turk bir arkadasin derste rotring tikky ile yazdigini gormek gibi kucuk ve sacma detaylar insanini aninda kahredip kisa sureligine hayattan koparabiliyor.
  • akla getirilmemeye calisilandir, aslinda bu sey vatan hasreti midir, arkadaslara, aileye, aliskanliklara olan hasret midir karistirilir bazen ama yok bambaska birseydir cunku ayni insanlarla ayni seyleri farkli bir ortamda yapsaniz da tat vermez oranin telasini, hareketini, moklu kokorecini, darisini, sokakta dagitilan lokmasini, kokusunu, nemini, sivri sinegini, beyninizi oyan sicagini, civileyen sogugunu, yazin geceleri esen yosun esansli yellerini, hani disarlarda yillarca yasayip ortamin kurdu da olsaniz hic bir zaman hissedemeyeceginiz o guveni ozlersiniz, hep ozlersiniz
  • ben bunu çekmeyi çok istiyorum.

    11 ay çalışıp, euroları ya da dolarları cebime indirip, sonra kalan bir ayda da türkiye'ye gelip yakın çevreme "buralar bir başka. kıymetini bilin. bak halimize biz gurbette sürünüyoruz" demek istiyorum artık.
  • memleketteyken hic okumadigim gazetelerin her birini gunde uc defa, en kucuk ayrintisina kadar okumak, hic dinlemedigim radyolari dinlemek, bilgisayari hic kullanmayacak olsam bile, internetin verdigi baglanti hissi yuzunden acik tutmak gibi garip ve anlamsiz davranislar sergilememe neden olmus his.
  • 1927'de varşova büyükelçiliği yapmaktayken yahya kemal bayatlı tarafından kaleme alınmış: (bkz: kar musıkileri)
  • ev yapımı simit, lahmacun, sucuk gibi tatları denemenize yol açabilecek hissiyat. sonra, türkiye'den gelen biri olursa ve ne istersiniz diye sorarsa "bi kilo çay, iki kangal sucuk, bi kilo beyaz peynir" gibi alışveriş listesi tarzı hediyeler istemenize yol açabilir.

    (bkz: türkiye'de olan ama yurtdışında olmayan şeyler)
  • alkole batmama sebebiyet vermis olan hasret cesidi.
  • insana sacma sapan arabesk $eyler yaptiran duygu. anneyi ozlemekle kari$tirilmamali.
  • yurdu di$ina cikmi$ kimselerin, ciki$ nedenleri ve o anki ya$antilari nasil olursa olsun zaman zaman hissettikleri duygudur. "hasret bu, neye duyulacagi belli olmaz" diye geci$tirmek de, "eh tabi abi, ta$ yerinde agirdir" diye sacmalamak da mumkundur.
hesabın var mı? giriş yap