• katolik kilisesinin merkezi, papa'nin evi. 44 hektarlik yuzolcumuyle dunyanin en kucuk bagimsiz devleti..
  • roma'nin icerisinde bulunur.
  • futbol takimi olmayan ender ulkelerden biri.
  • 0,4 km² ile dunyanin en kucuk yuzolcumune sahip ulke
  • muzesi insanin icini eriten,adamlar yapmiss yaa demenizi saglayan sehir+ulke
  • erkeklerin bermudayla içeri alınmadığı, kapısında işportacıların kıyafet yönetmeliğine uymayanlara dandik bir pantolan sattığı, içerisinde hikaye anlatılıyormuş hissine kapıldığız, her köşesinde dev heykellerin olduğu, "allah'ım bizimkiler niye bu kadar ufak tefek, soyut yapmışlar" dedirten dev bir basilicası olan dünyadaki en küçük ve en garip statüdeki devletimsi park.
  • papa oldukten sonra yenisi burda kardinaller konseyi tarafindan secilir. gelenege gore, papa secilene kadar binadan siyah duman cikar, secildiginde ise dumanin rengi beyaza doner.
  • cupolasından görülen manzaranın çok keyifli olduğu mekan.(bkz: roma ayaklarımın altına)
  • hırıstiyanlığın bordo başkenti.
  • uluslararası literatürde holy see olarak geçiyormuş bu ülke. hatta şöyle bir enstantane bile yaşanmış, vatan gazetesi'nde yazdıydı:

    bir devlet büyüğümüz, geçtigimiz günlerde bir resepsiyona katılmış. bir büyükelçiliğin konutundaki ulusal gün kutlamalarına çok sayıda yabancı diplomat da davetliymiş. her resepsiyonda oldugu gibi, davetliler birbirleriyle ayaküstü sohbetler yaparken vatikan'in ankara büyükelçisi monsenyör edmond farhat, devlet büyüğümüzün yanına yaklaşıp "hello mr. falanca, i'm the ambassador of the holy see" demiş.

    ancak büyüğümüz falanca durumu anlamamış ve elini büyükelçi'ye uzatarak "merhaba hulusi, nasılsın, naber?" demiş. işin kötüsü, büyükelçi çok az türkçe biliyormuş. büyükelçi, devlet büyüğümüzle tokalaşıp teşekkür ettikten sonra uzaklaşmış.

    mış'lı miş'li yazdım ki urban legend gibi algılansın.
hesabın var mı? giriş yap